ADIM ADIM TEFEKKÜR, ADIM ADIM TEKERRÜR 

        Coğrafyamız her zamankinden hareketli. İslam coğrafyasından bahsediyorum. Kan ve gözyaşı. Tarih tekerrür edip duruyor, bize de tefekkür düşüyor. İnsanlık tarihinin neden bu coğrafyada oluşmakta, yığılmakta, birikmekte olduğunu anlamadan, bu toprakların tarihini iyice analiz etmeden bölgede olup bitenleri kavrayamayız. Terörün, acının, kan kokusunun  buralarda  neden kol gezdiğini yani  bu coğrafyanın dününü anlamadan bu gününü asla anlayamayız. 
     
     Mesela; insanlık tarihinin, medeniyetinin, kültürünün bu coğrafyada başladığını, bu bölgeye hükmetmenin insanlığa hükmetmek olduğunu bilmeli ve anlamalıyız. 

     Mesela; İlahi dinlerin, kutsal kitapların, peygamberlerin neden en çok bu topraklara geldiğini, neden Allah’ın bu bölgede yaşayan birçok kavmi yok ettiğini bilmeli ve anlamalıyız. 

      Mesela; Kur’an’da, bu bölgenin tarihine ait dipnotların düşülmesini,  örneğin Yahudilere, bâtılın diğer temsilcilerine uzun uzun yer açılmasını,  hz.İbrahimin, putları neden kırdığını, ateşe neden atıldığını bilmeli ve anlamalıyız. 

      Mesela;  dört halife döneminde,  hz.Ali , hz Osman suikastlerinden  hemen sonra,  asr-ı  saadet  devrinin, bilincinin nasıl tarumar edildiğini,  Kerbela’da  tutuşturulan yangını,   peynir ekmek gibi türeyen ve  Ehl-i Sünnet akidesini ortadan kaldırmaya and içmiş siyasi mezhepleri, örneğin Karmatiler hareketinin yüz yıl süren hasarını, Batınilik anlayışını, Hasan Sabbahı, Moğol istilasının neden olduğu yıkımı, Anadolu Beyliklerinin birbirlerine reva gördükleri zulmü, Haçlı seferlerinin neden bu bölgeye yapıldığını bilmeli ve anlamalıyız. 

      Mesela; bu bölgeyi yurt edinen millet ve devletlerin,  insanı  eşrefi mahlukat yapan, akıl, bilim ve irfana  zaman içinde nasıl sırtlarını döndüklerini, din ve bilim insanlarını  zindanlara layık gördüklerini bilmeli ve anlamalıyız. 

      Mesela; Osmanlı imparatorluğunun, bu coğrafyayı altı yüz yıl neden ve nasıl yönettiğini, batının Osmanlı medeniyetine olan ve hâlâ devam eden düşmanlığını, Sevr antlaşmasının maddelerinin ne dediğini bilmeli ve anlamalıyız. 

      Mesela;  varsaydığımız ve suçladığımız küresel güçlerin, bu coğrafyada ne aradıklarını, dertlerinin enerji, petrol, dolar olup olmadığını, İsrail’in güvenliğinin ABD için neden önemli olduğunu, batılı güçlerin Suriye çöllerinde neden işbirliği içinde olduğunu, İran’a uygulanan ambargonun neden kaldırıldığını, İran şia’sının ehli sünnete  saldırma sebeplerini bilmeli ve anlamalıyız. 

     Mesela; İslamafobi’nin kan damarı terör örgütlerinin çoğunun, neden müslüman coğrafyasında kurulduğunu, terörle mücadele bahanesiyle, bu topraklarda yepyeni silahların denenip müslüman kanının neden akıtıldığını, sömürü ve materyalist değerlere uyarlanmış sözde müslüman liderlerin bu duruma niçin seyirci kaldığını bilmeli ve anlamalıyız. 

      Mesela; 10 yüzyıldan bu yana İslam’ı gerçek anlamda sahiplenen, İslam’ı en duru haliyle yaşayan Türk milletinin sahip olduğu aziz vatan topraklarının etrafında, 19.yüzyıl başından  beri olup bitenleri bilmeli ve anlamalıyız. Bize doğru, sinsice değil açık açık, adım adım yaklaşan Türk ve Türkiye düşmanlığını bilmeli ve anlamalıyız. 

     Mesela; bu coğrafyada; insan ile şeytanın, ruh ile bedenin, madde ile mânânın,  para ile merhametin,  put ile yüreğin, zalim ile mazlumun, âlim ile cahilin, hak ile batılın savaşı olduğunu, takılan maskeleri görmeli, bilmeli ve anlamalıyız.  

    Bu coğrafyanın insanları bir türlü kendileri olamıyorlar. 

    Tarih, tekerrür ediyor, insanoğlu ne tefekkür ediyor ne de tarafını seçiyor!