Geçmişte büyük medeniyet kurmuş devlet ve milletlerin tarihini incelediğimizde, şu gerçeği görüyoruz: Eğitime ve eğitimcilere verdiği değer. Tarihte büyük medeniyete beşiklik eden Pâyitaht İstanbul fethedildiğinde, ilk icraatlar, eğitim alanında yapılmıştır. Ve eğitimcilere çok ciddi yatırımlar yapılarak, beyin gücü İstanbul'a getirilmiştir. Bu sayede İstanbul, dünya tarihinde tüm milletlerin kabul ettiği medeniyet şehri olmuştur. Öyleki O'nu fetheden Sultan 2. Mehmed Han, unvanını fethettiği bu şehirden almıştır.
Eğitime ve eğitimcilere verilen değer, geleceğe yapılan en büyük yatırımdır. Bu gün "Büyük Medeniyet" kurma hedefine kilitlenen "Yeni Türkiye", birçok alanda gösterdiği başarıyı eğitimde de göstermesi için, en az "Fatih Projesi"ne verdiği değeri, eğitimcilere de vermesi gerekir. Aksi halde, eğitim alanında atılacak her adım güdük kalmaya mahkumdur.
Öğretmenlik mesleğinin prestiji açısından, ekonomik ve sosyal haklarını elde etmesi, bundan çok daha önemli nokta ise; toplumun eğitimcilere verdiği değerdir.
Şunu herkes bilmelidir ki, bu saygınlığa, verilecek değere, öğretmenin ihtiyacı olduğu için değil, umudumuz, geleceğimiz, göz bebeğimiz olan evlatlarımızın, öğrencilerimizin ihtiyacı olduğu için verilmelidir. Öğrencinin ve toplumun gözünde hak ettiği saygınlığı kazanamayan öğretmenlerin, öğrencilerine rol model olma, onlara faydalı olma yolunda istenen verimi elde etmeleri mümkün değildir. Allâme-i Cihan olsa öğretmen, öğrencilerine vere bileceği çok bir şey yoktur.
Türkiye'de, öğretmenin toplum nezdindeki yeri konusunda istenilen düzeyde olup olmadığını birkaç örnekle görmeye çalışalım.
En küçük bir problemle karşılaşan veli okul basıp, öğretmen, idareci tartaklayıp, hakaret ediyor, şiddete başvuruyorsa; Devletin Kaymakamı, Valisi, öğrencilerinin önünde, öğretmeni (gerekçesi ne olursa olsun) eleştirmemesi gerektiğini bilmiyorsa, o toplumda eğitim konusunda çok ciddi problemler, eksiklikler var demektir. Aslında millet olarak medeniyet köklerimize dönüp baktığımızda, orada muhteşem örnekler bulacağız. O örnekleri, bugün yaşattığımız zaman, "Büyük Medeniyetimizin" temelini atmış olacağız.
"Göklerin Öğrencisi, yer yüzünün Öğretmeni olan Peygamberlerin mirasçısı öğretmenler yetiştirdiğimiz zaman, "Büyük Medeniyetimizi" gerçekleştirmiş olacağız. Bu sayede, eğitimde yaşadığımız problemleri hızla çözüme kavuşturmuş olacağız.
Bu konuda en kısa zamanda ve derhal atılması gereken adımların başında, eğitimin sorunlarını en ince ayrıntılarına kadar yaşayarak öğrenen öğretmenlerin iş başına getirilmesi, geliyor. Ancak bu sayede alanda yaşanan problemler hızlı bir şekilde çözüme kavuşacaktır. Eğitimde iyi niyetle atılan yanlış adımların önüne geçilecek, zaman kaybına meydan verilmeyecektir. Ancak bu sayede, tüm devlet kurumları arasında, üvey evlat muamelesi gören kurum okullar olmayacaktır.
Eli öpülesi öğretmenlerin, birgün değil, bir ömür baştacı edildiği güzel günleri birlikte inşâ etmek dileği ile...