21 Mart Tüm dünyada Down Sendromu Farkındalık Günü olarak kutlanır...
Devlet kurumlarının ve birkaç derneğin yaptığını ( bunların yaptığı da devede kulak ) bir kenarda tutacak olursak farkındalık gününde ya da haftasında, down sendromlulara yönelik ciddi, göz doldurucu, onları gelecek adına umutlandırıcı etkinliklerin, çalışmaların, projelerin yapılmadığını ya da yapılmak istenmediğini rahatlıkla söyleyebilirim...Down sendromlu bir evlada sahip olduktan sonra bu konuları daha yakından takip etmeye çalışıyorum maalesef durum çok iç açıcı değil...Hala engelli bireylere nasıl davranacağımızı dahi bilmiyoruz...Empati yapabilsek olayı anlama adına büyük bir adım atmış olacağız ama hala empati yapma noktasından da çok uzağız...Kimine kör, kimine sağır, kimine topal, kimine de deli yaftasını yapıştırıyoruz bir çırpıda...Acaba bu şekilde seslenmek onları ve yakınlarını incitir mi? Sol taraflarını kanatır mı? Hayata küsmelerine neden olabilir mi? diye bir an olsun düşünmüyoruz. Dedim ya empati kültüründen çok uzağız...
Bu gibi günler ya da haftalar da daha çok tüketim kültürünü!!! coşturacak olanların revaçta olduğunu görürsünüz...Onlara sahip çıkmalarının asıl nedeni kutlanan şeye çok değer verdiklerinden değil, tüketim çılgınlığını artırmak için bulunmaz bir sermaye olduklarındandır ( anneler günü, babalar günü sevgililer günü bunların başında gelir ) . Onların gözünde engellilerin kendilerine faydaları! yok ki tüketim için meze olarak kullanabilsinler...Modern zaman tüketebileceği ( sömürebileceği ) ve de sermayasini pazarlayıp ceplerini doldurabileceği gün ve haftalara odaklanan insanlarla dolu... Down sendromu farkındalık günü ya da diğer engellilerin günleri onların bu düşüncesine hizmet etmekten çok uzak, dolayısıyla birkaç duygusal görüntü ve etkinlik ile üzeri çizilip geçilebilecek bir gündür...Kapitalist zihniyetin tipik yansımasını bu gibi haftalarda ve günlerde çok net görebilirsiniz.Hangisine ne kadar ve niçin değer verip öne çıkarıyorlar ya da tam tersi yapıp öteleyip gözden ırak bir noktaya atıyorlar bir bakın, ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız...
Kapitalist zihniyeti anlıyorum zira bu zihniyetin derdi ne yapıp edip, değerleri dahi hiçe sayıp sermayesine sermaye katmaktır. Peki bizim mahalleden olup yeni bir medeniyet inşa etmek iddiasıyla ortaya çıkan kelli felli sendikalarımızın, cemaatlerimizin ve de sivil toplum kuruluşlarımızın engellilere yönelik ciddi bir çalışma ortaya koyduklarını gördünüz mü? Takip ettiğim kadarıyla ben böyle bir çalışmaya maalesef tanık olamadım...Engellilerin istihdamı ile ilgili ya da onların sosyal hayatta diğer bireylerle içiçe yaşayabilmeleri adına sendikalar, dini cemaatler, sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler neden birşey yapmazlar (devletin BJ konularda yaptıklarını ayrı tutuyorum )...Burada üzülerek söyleyeyim ki bizim mahallenin kurumları da çoğunlukla kapitalizm zihniyetinin tipik yaklaşımını sergiliyorlar ve kaz gelecek yerlere yatırım yapıyorlar; o yüzden onlar da tavuğu, engelli vatandaşlarımızdan esirgiyorlar...
Son söz: Unutmayalım ki hepimiz aslında birer engelli adayıyız...Engellileri ve onların ailelerini anlamak için illa da damdan mı düşmemiz gerekiyor...Hayatın, engellilerle paylaşıldıkça daha bir anlamlı olacağını keşke kavrayabilseydik...Keşke onlara sevgimizi,şefkatimizi, yüreğimizi sınır koymadan açabilseydik; sokağımızı,okulumuzu,iş yerimizi... karşılık beklemeden yüksünmeden paylaşabilseydik...
Not: Melek kızım Meryem Sena'mın ve tüm kader arkadaşlarının farkındalık gününü kutluyorum ve hayatın onlarla daha bir anlamlı olduğunu çok iyi bilenlerdenim...Zihinlerdeki engellerin kalkması dileğiyle...Vesselam...
Sizin ifadenizle Vesselam