HOŞÇAKALIN Bir Mühendisten mesaj

HOŞÇAKALIN Bir Mühendisten mesaj
Kamusaati
Kamusaati
04 Mart 2023 Cumartesi 01:12


Türkiye yok bir mühendisini kaybetti, yok bir pazarlamacısını kaybetti, Amerika bir mühendis kazandı gibi bir söylemde bulunmayacağım elbette, ben farklı bir açıdan bu olaya bakmak istiyorum. Aslında gitmek kurtuluş mu acaba ? Yoksa kalıp mücadele mi etmeli insan? Hangisi daha mantıklı gitmek mi, kalmak mı?

Şimdi sen gidiyorsun diye tuzun kuru nasıl olsa diye düşünen insanlar olacak, hatta belki benim yerimde olmak isteyen milyonlar vardır belki kim bilir? Her şey bir tarafa bazen şartlardan dolayı mecbur kalıyor insan. Yoksa sevdiğin vatanını, sevdiklerini geride bırakmak , bir bilinmeze gitmek kolay bir şey değil, hele benim yaş grubumda öyle gidiyorum diye zil takıp oynamıyor da insan....

Ülkece çok acı bir dönemden geçiyoruz, ekonomik zorluklar, artan kadın cinayetleri, her geçen gün azalan birbirimize karşı tahammül seviyemiz, sokak hayvanlarına uygulanan işkenceler, eğitim ve hukuk sistemindeki bozulmalar daha onlarcası yetmezmiş gibi üzerinde şimdi yaşanan büyük deprem. Beni tanıyanlar bilir hep pozitif bakarım hayata, pozitif davranır, pozitif yaşarım, pencereden uzanınca yerdeki çamuru değil gökteki yıldızları görürüm. Bu deprem çok şey aldı götürdü hepimizden, kimimizden sevdiklerimizi, kimimizden malını, kimimizin canını... Güzel şeyler de sundu elbet, birlik olmanın gücünü, 10-11 gün sonra hala canlı çıkabileceğimiz için ümitsiz olmamayı, nefes alıyorsak hala bir şansımız olduğunu öğretti. Bu dönemde şunu öğrendim ki çok güzel dostlar, insanlar varmış meğer hayatta, işini gücünü bırakıp yardıma koşanlar, elinde avucundaki birikmişini paylaşanlar , kendini yardıma adıyanlar, canını hiçe sayıp göçük altında bir cana el uzatanlar. Ben nacizane elimden geldiğince hem maddi yardımda bulunmaya, hem de sosyal medya platformlarından insanlara hem bilgi yaymaya, hem de paylaşımlarımla destek olmaya çalıştım. Nispeten üzerime düşeni yapabildiğimi düşünüyorum, hatta bu bilgilendirme mesajlarımdan bir tanesi tam 1 milyon insan tarafından görüntülendi, onlarca teşekkür mesajı aldım, bir nebze katkım olduğu için çok mutlu oldum.

Bu depremden bence öğrenmemiz gereken en önemli ders gerçekten eğitim, eğitim, eğitim ...

Uzun lafın kısası gidiyorum evet ama yüreğim ve beynim burada sizlerle olacak. Oradan da sanki hiç gitmemişcesine paylaşımlarıma devam edeceğim. Artık Amerika ile ilgili kısa videolar çeker paylaşırım sizlerle , ayrıca kendi kariyerini Amerika'da devam ettirmek isteyen insanlara yardımcı olmak için elimden geleni yaparım. Saat farkımız çok fazla, hem de 1-2 gün içerisinde numaram da değişecek o yüzden şimdilik DM'den iletişimde olalım lütfen.

Umarım hepimiz için hayırlısı neyse o olsun, sağlıcakla kalın. Ülkeme ve kendinize iyi bakın, Allah'a emanet olun

Hayattayken insanca yaşamayı unutmayın.
Bir bakmışsın saat üç, bir bakmışsın saat hiç…
Özdemir Asaf

İçinde her gün depremler yaşanan, her an ölüm kokusu ile çocuk kokusunun birbirine karıştığı, çocuklarını yaşatmak için uykusuz ve gerektiğinde karın tokluğuyla yaşanan evler var. Vardı…

Şimdi deprem bölgesinde o da yok maalesef. SMA hastalığı mücadelesine deprem, soğuk, barınma, açlık vb. yaşamsal ihtiyaçlar da eklenerek yaşamaya çalışıyor bu aileler ve yaşatılmaya çalışılıyor bu çocuklar…

Deprem bölgesindeki herkesin desteğe ciddi biçimde ihtiyaçları var ama bu çocukların eğer doğru zamanda ellerinden tutup destek olamazsak, enkazın altından çekip çıkartmazsak, yaşam mücadelesini bir süre sonra kaybedecekler maalesef. Her birini depremde enkaz altında olduğunu bildiğimiz ve sesini duyduğumuz ağlayan bebekler olarak görmek ve duymak lazım.

Bu çocukların hepsi valilikler tarafından onaylı olarak şifa bulmaya çalışan, tarafımızdan valilikler aranarak veya online olarak belge doğrulamaları yapılmış çocuklar. Bir çoğu zaten uzun süredir de takibimizde…

Enkaz altında olduğunu bildiğiniz ve sesini duyduğunuz birini kurtarmak için ne hissederseniz bu çocuklar için onu yapın lütfen… Bir taşı bile kaldırsanız faydası olacaktır inşaAllah…

Sesimi duyan var mı

Kurumsal hayatın yüzde 90'ı...

"Çok çalışan değil, kendini iyi pazarlayan kazanır".
"İşi nasıl yaptığınız değil, nasıl sattığınız prim yapar".

Zamanın birinde bir fabrika müdürü varmış. Oldukça başarılıymış. Ama kimse onun çok çalıştığını görmez, bu duruma şaşırırlarmış. Tabi fabrika sahipleri de bu durumdan hoşlanmazlarmış.

Her gittiklerinde müdürü odasında oturmuş sandalyesini cama doğru çevirmiş, fabrika bacasını izlerken bulurlarmış. Bu durum karşısında “bizim fabrika zaten tıkır tıkır çalışıyor bu müdüre ne gerek var?

Neden bu kadar para veriyoruz, bacayı izlesin diye mi?” diye düşünürlermiş.

Bir gün dayanamayıp müdürün işine son vermişler. Daha az para isteyen yeni bir müdür almışlar. Yeni müdür tam istedikleri gibiymiş. Odasında oturmaz, sürekli koşturur birçok iş yapmaya çalışırmış.

Ama nedense 1 ay sonra fabrikada durumlar bozulmuş. Her şey birbirine girmeye başlamış.Ürünler hatalı çıkmaya başlamış.
Telaşla yeni müdürü kovmuş, eski müdürü işe almışlar. 1 ay sonra işler düzelmiş.

Gelip sormuşlar. “Sen tüm gün burada oturup camdan dışarı bakıyorsun. Diğer müdür hiç odasında oturmazdı. Ama sen ondan daha başarılısın. Bu nasıl oluyor? ” demişler.

Fabrika müdürü de “ ben tüm gün fabrikanın bacasına bakar dumanı izlerim. Eğer dumanda bir azalma olursa hızla aşağı iner sorunu çözerim. Duman normalse sorun da yoktur” demiş.
Bazen bir öykü çok şey anlatır. Yöneticiliğin özü burada saklı, duman takibinde…

Nedense yönetici sürekli çalışan kan ter içinde koşturan bir insan olarak görülür. Ya da işverenler böyle görmekten hoşlanıyorlar.

Yönetici çok koşturmuyorsa, çok çalışmıyor diye düşünülüyor. Ama işin aslı farklı.


Kaynak: Kamu Saati Özel
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.