ÖNCE İÇERDEKİ HAİNLERİ SONRA…

Devlet , “Hain içerden olunca kapı kilit tutmaz oğul.” sözünün gereğini yerine getiriyor.  HDP’li vekilleri tutukluyor.

Elhamdülillah millet olarak dışarıdan gelebilecek bütün saldırıları bertaraf edebilecek güçteyiz. Ancak ilkin içerdeki hainleri temizlememiz gerekir ki kapımız kilit tutsun.  

Türkiye bir ateş çemberinden geçiyor. İçerden, dışarıdan her yerden saldırı altındayız.

Bu saldırılar kimi zaman- 15 Temmuzda olduğu gibi- silahlı; kimi zaman- şu an olduğu gibi -ekonomik ve siyasi yapılıyor.  

Biz direnip teslim olmadıkça daha da kuvvetli şekilde üzerimize geliyorlar, gelecekler. Bu topyekûn saldırılara karşı topyekûn bir savunma gerçekleştirmeliyiz.  

15 Temmuzda ele geçiremedikleri Türkiye’yi başka şekilde yıkmaya çalışıyorlar.

Allah korusun 2017’de ülkemiz, sınır ötesinden bir işgal denemesiyle karşılaşabilir.

Şu anki HDP operasyonlarını da bu saldırının önünü alma şeklinde okumalıyız. Bunlar meclisteyken yapılacak gizli bir görüşmenin düşman eline sızdırılmayacağını kim iddia edebilir.

Fetöcü hainlerde gördük ki teröriste merhamet, memlekete ihanettir.

 İçerde bir tane bile hastalıklı hücre bıraktın mı tekrar kanser hücresi gibi çoğalıyorlar.

 Devlet, bütün terör örgütlerinin hesabını görebilmeli ki dış saldırılara karşı daha güçlü tedbirler alabilsin.

Amerikan İngiliz ekseni Ortadoğu’nun sınırlarını yeniden çiziyor. Yanı başımızda altmış üç ülke askeri operasyon yapıyor.

Sırada Türkiye olduğunu açıkça ilan ediyorlar.

Peki, biz ne yapacağız?

Devlet kademelerinde Fetöcü hainleri, Mecliste de PKK’lı hainleri mi besleyeceğiz? 

Kendisine oy vermiş bir kesimin bile güvenini yitirmiş HDP’ ye biz mi güvenelim?  

Mecliste hangi güvenlik tedbirini görüşebilirsiniz bunlar varken. 

Biz, binlerce rütbeli hain Fetöcü askeri attıktan sonra bile yurt dışına operasyon yapabilecek güçte bir milletiz.  

Teröre destek olan üç beş vekili meclisten atınca mı işlerimiz aksayacak?

HDP, Kürt halkının temsilcisi olamayacağını gösterdi. Doğu’daki Kürt halkı da kayyum atamalarına tepkisiz kalarak bir şekilde devletin yanında durduğunu göstermiş oldu.

 Şimdi sıra Kürtlerin temsilcisiymiş gibi yapıp Kürtlere en büyük kötülüğü yapanları temizlemekte.
 
Bunları temizleyelim ki devlet halkıyla bütünleşip sıkıntıları çözsün. Doğu’daki kanaat önderleri ve aşiretlerle direkt görüşsün.

İç barışı ve bütünleşmeyi sağlamak için öncelikle barış düşmanlarını temizlemek gerekiyor. Devletin de yaptığı şu an bu mıntıka temizliğini yapmaktan ibarettir.