Konunun önemine binaen 2012 yılında yaptığım uyarıları yeniden paylaşıyorum. Çünkü aradan geçen sürede bir arpa boyu yol alınamadı.
Diyanet İşleri Başkanlığı, 2005 yılından bu yana Kur’an Kurslarını geliştirmeye yönelik çalışmalar yapıyor. Bu çalışmalar sayesinde Kur’an Kursları her geçen gün gelişiyor. Bu kapsamda, mevzuat değişikliği, programların yenilenmesi, ilköğretim okullarında olduğu gibi kurs için kitaplar hazırlanması vs. çalışmalar yapıldı. Kur’an Kurslarında öğretici olarak görevlendirileceklere seminerler verildi.
Bunca çalışmanın sonucunda Kur’an Kurslarında eğitimin kalitesi yeterince artmadı. Kursta eğitimin nasıl verileceğine ilişkin, bilimsel bir yaklaşımla ve pedagojik ilkelere uygun olarak alanın uzmanları tarafından Öğretici Kılavuz Kitapları hazırlandı. Öğreticilerin bu kılavuza göre eğitim vermesi gerekiyor. Ancak bu kitapların tam anlamıyla uygulanması, öğreticilerin pedagojik formasyon almasıyla mümkün.
Yaz Kur’an Kurslarında öğretici olarak genellikle imamlar görevlendiriliyor. Sayının yetersiz olduğu yerlerde İmam Hatip Lisesi mezunu olanlar görev alarak çocuklara eğitim veriyor. Bu kurslardaki öğreticilerden İlahiyat Fakültesi veya veya yüksek okul mezunu olanların sayısı daha az. Yaz Kur’an Kursları öğreticilerinin çoğu lise düzeyinde eğitim almış kişiler ve eğitim konusunda formasyonları yok.
Eğitim verilen kişiler ister çocuk olsun ister yetişkin, eğitim yeri ister okul olsun isterse kurs, öğreticilerin mutlaka pedagojik formasyonu olmalı. Hele öğretilecek şey, din gibi hassas bir konu ise bu daha da önem taşıyor. Çünkü Kur’an Kurslarında sadece Kur’an öğretilmiyor, itikat, ibadet, siyer ve ahlak dersleri de var. Bu dersleri okutacak imamın veya öğreticinin mutlaka eğitimi, öğretimi, öğretim yöntem-tekniklerini, ölçme-değerlendirmeyi, kursiyerleri güdülemeyi, pekiştireç vermeyi, materyal kullanmayı, eğitim ortamlarını uygun şekilde düzenlemeyi bilmesi gerekiyor.
Yaz Kur’an Kurslarına hevesle başlayan çocukların birçoğu kısa süre sonra kurslara devam etmemeye başlıyor. Bunda öğreticilerin öğretim yöntemlerinin sıkıcı olması önemli bir etken. Öğreticilerin çoğu grup eğitimi yerine bireysel eğitim yapıyor. Öğretmek yerine sadece çocukların kendi başlarına öğrendiklerini kontrol ediyorlar. Öğretici, bir çocukla çalışırken diğer çocuklar sıranın kendilerine gelmesini bekliyor. Bu uzun bekleyişler kursu sıkıcı hale getiriyor. Kısa sürede kurslar boşalıyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı, Kur’an Kurslarında görev yapan öğretici personelin eğitim formasyonunu günümüz eğitim bilimlerinin öngörüleri doğrultusunda geliştirmek amacıyla çeşitli hizmet içi eğitimler düzenliyor ancak birkaç saatlik seminerle verilen eğitim yeterli olmuyor.
Eğitim önemli bir iştir. Diyanet İşleri Başkanlığı, son yıllardaki çalışmalarına yakışır şekilde, Kur’an Kurslarında öğretici olarak görev alacak imamlar başta olmak üzere bütün isteklilere Üniversiteler veya Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğiyle yeterli düzeyde pedagojik formasyon programı düzenlemelidir. Bu eğitim programı sonunda başarılı olanlara “sertifika” verilmelidir. Sertifikası olmayanlara yaz Kur’an Kurslarında öğreticilik görevi verilmemelidir.
Doğan CEYLAN