Ortaöğretim kurumlarına yerleştirmeye ilişkin kılavuz yayımlandı ve artık her şey artık netleşti. Sistemde giderilmesi gereken önemli eksiklikler var.
1. LGS’de tek puan türüne göre yerleştirme yapılması önemli bir eksikliktir. Sözel başarıya dayalı Sosyal Bilimler Liselerine gitmesi gereken çocukla, Sayısal/Fen başarısına dayalı Fen Liselerine gitmesi gereken çocuğun başarı değerlendirmesi farklı olmalıdır. Anadolu lisesi veya proje okullarında da uygulanan programa göre eşit ağırlıklı puan veya uygun olan puan türüne göre yerleştirme yapılmadır. Bunun için LGS sınavında tek puan türü yerine sözel, sayısal ve eşit ağırlıklı üç puan türü hesaplanmalı ve okulun özelliğine göre farklı puan türlerine göre yerleştirme yapılmalıdır. (Sözel puan hesaplamasında Türkçe, Yabancı Dil, Sosyal Bilgiler, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Derslerinin puan ağırlığı fazla olmalı, sayısal puan hesaplamasında Fen bilimleri ve Matematik derslerinin puan ağırlığı fazla olmalı).
2. Okul başarı puanı yerleştirmede etkin bir kriterdir (Merkezi sistemde puanların eşitliği halinde, yerel yerleştirmede ise okul kapasitesinden fazla öğrencin okulu tercih etmesi durumunda etkin bir kriterdir). Yerleştirmede bu kadar önemli bir kriter olmasına rağmen okullardaki sınavlarda standart ölçme değerlendirme yapılamaması yine önemli bir eksikliktir. Not verme konusunda öğretmenlerin kişisel yaklaşımları oldukça farklıdır. Bazı öğretmenlerce puanlar yüksek tutulurken bazılarınca düşük tutulmaktadır. Bazı öğretmenler sınavlarda kolay sorular sorarken bazıları daha zor sorularla ölçme yapmakta ve bu durum da öğrencilerin aldıkları puanları etkilemektedir. Bu durum adil bir yerleştirme yapılmasını olumsuz etkileyecektir. Okullardaki sınavlara ve puanlamaya bir standart getirilmesi ve öğretmenler arasındaki değerlendirme farklılığının giderilmesi gereklidir.
3. 1739 Sayılı Yasa ortaöğretimde öğrencilerin “çeşitli program ve okullarda ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde” yetiştirilmesini öngörür. Ancak sistemde öğrencilerin ilgi, istidat ve kabiliyetlerine bakılmamaktadır. 4 yıl boyunca öğrencinin ilgileri, yetenekleri ve başarılarını gözlemleyen, her yıl iki kez şube öğretmenler kurulunda bunları değerlendiren ve tüm bu gözlemler sonucunda öğrencinin hangi ortaöğretim kurumuna gideceğine ilişkin bir kanaat oluşturan eğitimcilerin bu kanaatinin çocuğun yerleştirilmesinde hiçbir etkisi yoktur. Yöneltme işleminin daha etkin olması gerekmektedir.
Özellikle Mesleki eğitimde beceri önemlidir. Bu nedenle Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerine yerleştirmede öğrencilerin ilgi, istidat ve yeteneklerinin de dikkate alınması gerekir.
4. Bir çok üstün zekalı/özel yetenekli öğrencinin akademik veya sınav başarılarının istenilen düzeyde olmadığı bilinen bir olgudur. Bu durum, onların ayrı bir yerleştirme sistemine tabi tutulmasını gerektirir. Maalesef sistemde üstün zekalı/özel yetenekli öğrencilerin ortaöğretim kurumlarına yerleştirilmesine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır.
Yerleştirme sisteminde teknik açıdan da sorunlar vardır. Bu hususda ayrı bir yazıda ele alacağım.
Doğan CEYLAN
Yönetim Bilimi Uzmanı