Tek kelimeyle yoruldunuz..Belki sıkıldınız…Belki her şey artık olsun bitsin istiyorsunuz..Hadi artık girelim şu sınava ne olacaksa olsun derken bir yanınız,bir yanınız kaygıyla titriyor.. Kafanızda acaba hazır mıyım? Yeterince çalıştım mı? Ya sınavım iyi geçmezse ne olur türünden deli sorular.. Cevabını sizin de dahil hiç kimsenin bilemeyeceği sorulara birileri cevap verse bir sihirli dokunuşla ortadan kalksa kaygılar, korkular ve her şey istediğim gibi olsa arayışları.. Hiç tanımadığınız yaklaşık 2 milyon rakibinizi sadece deneme sınavları, abartılı anlatımlar ve kendi başarınızın eksiklikleri üzerinden değerlendirmeleriniz bitmiyor…
Anne-babanız, öğretmenleriniz, arkadaşlarınız, çevreniz….Bırakın…Bırakın bunları bir kenara…Sınavda ne size ne de diğer öğrencilere vahiy gelmeyecek ya da soruların sıralanışından başka bir değişiklik olmayacak.. Ya da sınava girdiğiniz an hafızanızı sıfırlayan geçmiş çalışmalarınızı silen bir kitapçık türü yok..
Ne elinizde tuttuğunuz kalemler cevaplayacak soruları ne de silginiz silecek zihninizi..
Sınava, gece uyumamak için içtiğiniz kahvelerin hatırıyla,tenefüslerde çözdüğünüz sorularınızla, bilmem kaç tane sorunun cevabına ulaşmak için dakikalarca uğraşıp durduğunuz gayretinizle,anlayabilmek için defalarca tekrar ettiğiniz konuların birikimi, saatlerce sabit kaldığınız deneme sınavlarının sizi harekete geçiren gücüyle, sevdiklerinizin duası ve alnınızın teriyle gireceksiniz….Başarı sıranızı,üniversite puanınızı bunlar belirleyecek…
Sizlerin, sınav için emeğiniz ne kadar büyükse sınav sonuçlarının da size vereceği mutluluk o kadar büyük olacak.. Bırakın.. Birilerinin sizin önünüzdeki başarısına üzülmek yerine kendi başarınıza sevinin ve kendi emeğiniz kadar başkalarının emek vermesinin de ne kadar değerli olduğunu, saygıya değer olduğunu düşünün….
Sizin bir günde çalıştığınız ders süresinden fazlasını, bir babanın 3 çocuğuna ekmek götürebilmek, bir ayakkabı alabilmek için lögarları temizleyerek geçirdiğini, sizin, göz kapaklarınız kapanmasın diye uğraşırken verdiğiniz mücadelenin onlarca katını, bir annenin konuşamayan, eli ayağı tutmayan, tuvaletini dahi yapamayan ama tek bir defa anne der ümidiyle yıllarca kızının gözünün içine bakarak verdiğini,otobüste metroda harcadığınız saatlerden fazlasını yürüyerek okuluna gitmek zorunda olan, eş dosttan bulduğu soru bankalarını çözen gençlerin olduğunu unutmadan,söylediğim yaşamların tam tersi lükslerin çar çur edildiğini görmezden gelmeden, önce kendinize sonra tüm insanlara saygı duyarak,iyi bir insan olmanın dünyadaki bütün üniversite diplomalarından daha üstün bir meziyet içerdiğini, hiç aklınızdan çıkarmamanızı ümit ederek hepinize, sınavınızda başarılar dilerim.. Saygı ve sevgilerimle..