CHP eski genel başkanı ve şu anki CHP Konya milletvekili Hüsnü Bozkurt EVET cephesini denize dökmekle tehdit etti.
Sonradan kıvırsa da bu sözlerinin neye tekabül ettiğini biz çok iyi biliyoruz. Acaba diyorum CHP yüz yıl önce denize döktüğümüz Yunanlıların intikamını almayı mı düşünüyor?
Biz bu “hakla batılın savaşı” derken; biz “buradan Evet çıkartırsak CHP’den çok Batı üzülecek” derken hiç de yanılmamışız.
Evet, CHP bu memlekette hep batının temsilcisi ve emir eri oldu.
Ancak yüz yıl önce Kurtuluş Savaşında denize döktüğümüz gâvurların intikamını almak için 16 Nisanı beklediklerini öğrenmek de bizi aydınlattı.
Şimdi anladınız mı bu referandum neden memleket meselesidir.
Şimdi anladık mı elin Almanya’sı, Hollanda’sı neden bu referandumla bizden çok ilgileniyor.
Biz yüz yıl önce gavurun bedenini denize dökmüştük. Şimdi de inşallah gavurun sistemini ve zihniyetini denize dökeceğiz.
Yüz yıl önce millet olarak sadece gavurlarla savaşmıştık. Şimdi görüyoruz ki hem gavurlarla hem de gavur zihniyetinin içerdeki temsilcileriyle mücadele
ediyoruz.
CHP milletvekilinin “bizi denize dökme “ tehdidi bana Gezi ayaklanmasındaki “ Zulüm 1453’te başladı.” sloganını anımsattı.
Siz de lütfen hatırlayın o hain gösteriler sırasında Hükümete kafa tutan zihniyet, İstanbul’un fethiyle zulmün başladığını söylüyordu.
İşte bu, CHP kafasıdır.
Nedense CHP zihniyeti bir türlü İstanbul’un fethini, Yunanlıları Kurtuluş Savaşı’nda denize dökmemizi kabullenemiyor. Bilinçaltları hemen ortaya çıkıyor.
Siz bakmayın CHP genel başkanı Kılıçdaroğlu’nun Konya milletvekiline tepkisine. Kılıçdaroğlu, milletvekilinin o sözü söylemesine değil, ağzından kaçırmış olmasına yani gerçek niyetlerini açık etmesine kızıyor.
Bizler 1. Dünya Savaşı’nı kaybettik. Ancak her ne hikmetse cumhuriyet kurulduktan sonra bizi yenenlerin yaşam tarzlarını ve kanunlarını taklit etmeye başladık.
Yani Cemil Meriç’in deyimiyle “savaşta yenilenler yenenleri taklit etti.”
Şimdi bize biçilen o kıyafeti üzerimizden atıp yeni bir sistem kurma zamanıdır. Açıkça bilinsin ki bizler o gün bu kanunları kabul ederken çok da güçlü değildik. Şu an güçleniyoruz.
Bir bağımsızlık mücadelesi veriyoruz. Bu mücadeleyi verirken artık başkalarının bize uygun gördüğü sistemle başarılı olamayız. Bütün dünya yeni baştan kurulurken bizler hala eski sistemle yürüyemeyiz.
Dünyaya bir bakalım.
Ortadoğu adeta kan ağlıyor. İngiltere, Avrupa Birliğinden ayrılma kararı aldı. Avrupa Birliği dağılıyor. Amerika’da seçim bitti. Trump kazandı; ama tartışmalar, protesto gösterileri hala devam ediyor.
Bütün bu gelişmeleri göz önüne aldığımızda referandumun önemi daha da iyi
anlaşılır.
O ülkelerdeki değişimin benzeri bizde de referandum olarak görülmelidir. İnşallah bu referandumdan EVET çıkartarak kurulan Yeni Dünya’da yerimizi lider ülke Türkiye olarak alırız.
EVET.