Diyanet Cuma Hutbesi ve Namaz Saatleri - 4 Ocak 2019 Cuma Hutbesi

Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) 4 Ocak tarihli Cuma Hutbesi'ni yayımlandı. Türkiye genelinde tüm camilerde okutulacak haftanın hutbesi Diyanet tarafından açıklandı. 81 ilde okutulacak 4 Ocak 2019 Diyanet Hutbe ile ilgili detaylar ve 81 il Cuma namazı saatleri haberimizde...

Diyanet Cuma Hutbesi ve Namaz Saatleri - 4 Ocak 2019 Cuma Hutbesi
03 Ocak 2019 Perşembe 18:15

4 Ocak Cuma Hutbesi yayımlandı. Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) Haftanın Hutbesi'ni yayımladı. DİB Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü, 4 Ocak 2019 Cuma günü tüm camilerde okutulacak cuma hutbesinde "Özü Sözü Doğru Olmak" konusu işlenecek. Diyanet Hutbe ve vaaz konuları "Özü Sözü Doğru Olmak" olarak Diyanet tarafından belirlendi.

Milyonlarca müslüman, her cuma camilere akın ediyor. Diyanet İşleri tarafından hazırlanan ve 81 ilin camilerinde okutulacak Diyanet Cuma Hutbesi belli oldu. 4 Ocak 2019 Cuma günü namaz hutbesi olarak "Özü Sözü Doğru Olmak" konulu hutbe idrak edilecek. 

Ankara, İstanbul, Bursa, İzmir ve diğer illerin Cuma Namazı vakitleri merak ediliyor. 81 ilin namaz vakitlerine aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz. 

4 Ocak 2019 Cuma namazı Saatlerini öğrenmek için TIKLAYINIZ

ÖZÜ SÖZÜ DOĞRU OLMAK

Muhterem Müslümanlar!

Okuduğum ayet-i kerimelerde Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve doğru söz söyleyin ki Allah sizin işlerinizi düzeltsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah’a ve Resûlüne itaat ederse, büyük bir kurtuluşa ermiş olur.”1 

Okuduğum hadis-i şerifte ise Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Bir kişinin kalbinde aynı anda iman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hainlik ile güvenilirlik bir arada bulunmaz.”2
 
Aziz Müminler!

İslam dini hakikate, doğruluğa ve hakkı söylemeye büyük önem vermiştir. O kadar ki doğruluk ve dürüstlük anlamına gelen sıdk, peygamber sıfatlarının ilkidir. Müslüman denilince akla gelen ahlaki erdemlerin en başında yine doğruluk gelir. Çünkü doğruluk; kurtuluşun nuru, hidayetin cevheri, yüksek ahlakın bir gereğidir. Doğru söz, imanın sesi; hakkı söylemek müminin şiarıdır. Nitekim Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), bir hadis-i şeriflerinde “Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse ya hayır söylesin ya da sussun”3 buyurmuşlardır.
  
Kıymetli Müslümanlar!

Doğruluk iyiliktir; yalan kötülüktür. Doğruluk rahmettir; yalan felakettir. Hak, doğrulukla yerini bulur; yalanla zayi olur. Doğrulukla kazanılan mal ve mülk bereketlenir. Yalanla elde edilen hiçbir şeyde hayır yoktur. Onur ve haysiyet, doğrulukla kalıcı hale gelir. Allah’ın rızasına doğrulukla varılır. Yalanla varılacak yer ise ancak cehennem azabıdır. Allah katında sözün değeri, hakkı ve hakikati ne derece yansıttığı ile ölçülür. Çünkü söz, kalbin ve gönlün tercümanı, özün ve ruhun aynasıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.s) bu konuda ümmetini şöyle uyarmaktadır: “Doğruluktan ayrılmayın. Çünkü doğruluk insanı iyiliğe, iyilik de cennete iletir. Kişi devamlı doğru söyler ve doğruluktan ayrılmazsa Allah katında ‘doğru’ olarak yazılır. Yalandan sakının! Çünkü yalan insanı kötülüğe, kötülük de cehenneme iletir. Kişi devamlı yalan söyler, yalan peşinde koşarsa Allah katında ‘yalancı’ olarak yazılır.”4 

Değerli Müminler!

Bir toplumda fitne ateşinin yakılmasına, fesadın yayılmasına, dostlukların sona ermesine, masumların zarar görmesine ve hakların zayi olmasına çoğu zaman yalan bir söz sebep olur. Ailede güvenin zedelenmesinde, sevgi ve saygının azalmasında, nihayetinde yuvaların yıkılıp ocakların sönmesinde en büyük sebep yine söze yalan karıştırmaktır. İş hayatında ve ticarette güven ancak doğrulukla kazanılır. Dürüst bir müessese nihayetinde dünyevî ve uhrevi kâr elde eder. Toplumu aldatan, hilesini süslü sözlerle örtmeye çalışan ve bu uğurda yalan yere yemin etmekten kaçınmayan ise her iki cihanda iflas etmeye mahkûmdur. Söz ve davranışlarıyla ümmeti için en güzel örnek olan Allah Resûlü (s.a.s), yalan konusunda o kadar hassas davranmıştır ki çocuklara yalan söylemeyi hatta yalan söyleyerek şaka yapmayı dahi yasaklamıştır. Nitekim bir defasında, bir kadının çocuğunu çağırıp, “Gel sana bir şey vereceğim” dediğini işitince ona, “Ne vereceksin?” diye sormuş, “Kuru hurma” cevabını alınca “Dikkatli ol, ona bir şey vermemiş olsaydın, bu senin için bir yalan olarak yazılacaktı”5 buyurmuştur. 

Aziz Müminler!

Yalan söylemek ne kadar vebal gerektiren bir davranış ise, duyulan her haberi araştırmadan doğru kabul etmek, bilerek ya da farkında olmadan yalanın yayılmasına sebebiyet vermek de dini ve ahlaki bakımdan aynı derecede sorumluluk gerektiren bir davranıştır. Nitekim Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de bizi şöyle uyarmaktadır: “Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur”6 

Kıymetli Müminler!

Dini, ırkı, mezhep ve meşrebi ne olursa olsun kimsenin izzet ve şerefine dil uzatmayalım. Hak ve hakikatin peşinden gidelim. Doğruluğu, saygı ve nezaketi kendimize şiar edinelim. Kıyamet günü her bir sözün hesabının sorulacağını unutmayalım. Gönlümüzü karartan, kalplerimizi kirleten, çoğu zaman da hayatımızı alt üst eden yalandan sakınalım. Özümüz ve sözümüz doğru olsun.  

1 Ahzâb, 33/70-71.
2 İbn Hanbel, II, 349.
3 Ebû Dâvûd, Edeb, 122-123.
4 Müslim, Birr, 105.
5 Ebû Dâvûd, Edeb, 80.
6 İsrâ, 17/36.

Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü
 

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
namazinonemi - 6 yıl önce
namaz cok onemlidir. aman kacirmayin. namaz kilanin hirsizliklari bile affolur.