Dershanelerin kapatılması, temel liselerin açılması ve devletin temel liseleri teşvik kontenjanlarına dahil etmesiyle devlet liseleri büyük oranda boşaldı.
2015 yılı eğitim hayatı açısından büyük değişikliklerin yaşandığı bir yıl oldu. Dershanelerin kapatılması ile ilgili yasanın Anayasa Mahkemesi tarafından iptali, ardından Milli Eğitim Bakanlığının bu kurumların dershane adı altında devamını engellemek ve özel öğretim kurumlarının eğitiminde birliği sağlamak adına "Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği"ni çıkarması, üniversite sınavına hazırlanan öğrenciler için temel liselere göç başlaması 2015 yılı eğitim - öğretim gündeminin en önemli maddesi oldu.
Kendi geleceklerini inşa sürecinde olan, üniversite sınavına hazırlanmak isteyen öğrenciler kendileri için alternatif olabilecek her durumu deniyor ve tercihlerini bu yönde yapıyor.
Temel liselerin teşvik kapsamına alındığını öğrenen veliler özellikle 12. sınıflarda üniversiteye hazırlık derslerinin de olacağını düşünerek temel liselere akın etti.
Temel liselere gitmek istemeyen öğrenciler ise okullarında kalmayı veya açık liseye geçerek liseyi dışardan bitirip bir yandan da üniversite sınavlarına (YGS-LYS) hazırlanmayı düşündüklerini belirttiler.
Haziran ayından bu yana devam eden nakil süreci sonucu devlet liselerinin 12. sınıflarında % 80 - 90 'lara yakın bir boşalma yaşandığı, sınıfların 8-9'ar kişi kaldığı edinilen bilgiler arasında.
Ankara'da bir anadolu lisesinde 12. sınıflarda bulunan öğrenci sayısının haziran ayında 200 olduğu, temel liselere nakillerin açılmasıyla birlikte bu mevcudun 60 'a kadar indiği edinilen diğer bilgiler arasında.
Ankara Keçiören'de bir anadolu lisesinde 12. sınıf öğrencilerinin sayısının 270'ten 100'e kadar indiği edindiğimiz bir diğer bilgi.
Gerçekleşen tüm bu nakillerden veliler de şikayetçi. Çocuklarının eğitimine önem verdikleri için üniversiteye hazırlık amacıyla senelik ücretleri 10 bin lirayı aşsa da temel liseyi tercih ettiklerini, bu sebeple kredi bile çektiklerini dile getiren veliler bu karışıklığın bir an evvel son bularak mağduriyetlerinin giderilmesini talep ettiler. Öte yandan temel liseye geçemeyip okullarda eğitimine devam eden öğrenciler açısından durumu değerlendiren psikologlar bu durumun öğrencilerde bir "eziklik" psikolojisi oluşturacağını, temel liseye geçenlerin "zengin" geçemeyenlerin ise "fakir" imajıyla kendini sınıflandıracağını ve bu durumun da üniversiteye hazırlık sürecinde öğrencinin motivasyonunu olumsuz yönde etkileyeceğini belirtti.
Ankara'da görev yapan bazı okul müdürleri ve öğretmenler 12. sınıflarında yaşanan bu duruma kendi imkânları nispetinde çözüm buldular.
Sınıfların 8 ile 12 kişi arasında olmasını fırsat olarak değerlendiren öğretmenler ve okul idareleri takviye kursların da katkısıyla öğrencilerini temel liseyle yarışır hale getireceklerini belirttiler. Ayrıca sınavlara hazırlanan öğrencilerinin motivasyon düzeyinin yükselmesi adına bireysel motivasyon programı yaptıklarını ve öğrencilerle birebir görüşerek bu durumun onlar adına avantaja çevrilebileceğini belirttiler.