Bazı mamuller sadece bir beldeye aittir. Her ne kadar farklı yerlerde üretilse de adı belli bir bölge adıyla anılır.Kars kaşarı da bunlardan biridir. Kars-Ardahan kaşarının lezzetini ve kalitesini dünya biliyor. Bölge ekonomisinin bel kemiği, sütten peynire yolculuğun esrarengiz döngüsü, yedikçe görülüyor ki bir lezzet deryası... Son zamanlarda gravyer de bu esrarengiz yolculuğun bireyleri arasına girmeyi başardı.
Peynir deyince, kaşar bu sınıfın en özellerinden bir üye. Ona peynir demek haksızlık olur. Tıpkı hamsiye balık denmediği gibi. Hamsi balikgillerden olsa da ayrı bir unsurdur. Kaşar da öyle peynirgillerden ancak özel bir unsur.
Yukarıda da bahsi geçti gravyer de kaşarın bir türevi, buna taze ve eski kaşarı da katarsak değişik lezzetler ortaya çıkar.
Gel gör ki gençler eski kaşar sevmiyor. Bu kadar lezzetli bir kaşarı nasıl olur da gençler sevmez diye düşünüyorsun bazen. Lezzet ne kadar güzel olursa olsun gençler eski kaşar sevmiyor.
Siyasette de bu böyledir. Gençler eskiye rağbet etmiyor. Geçmişe yönelik konuşmalar gençlere sevimsiz geliyor. 12 Eylül dönemine ait söylemler onlara bir şey ifade etmediği gibi tatsız geliyor. 1950 li yıllara ait CHP üzerinden yürütülen söylemlerden de hoşlanmıyorlar.
Gençler eski kaşar sevmiyor.
Biz bunları yaptık dün bunlar yoktu...Hastane kuyruklarını 40 yaş üzeri insanlar biliyor, bu yaşın altındaki insanların bilgi birikiminin son 18 yılı, AK PARTİ icraatları ile kaim.
Gençler eski kaşar sevmiyor. Gençlere hayallerini süsleyecek, onlara yeni ufuklar açacak söylemler gerek. İş sahalarının açılması, sınavların ne zaman kalkacağı (değiştirmek kaldırmak değil), siyasi ve ekonomik olarak tam bağımsız olacağından bahsetmek gerek. Okulu bitirdiğinde ne kadar kolay iş bulabileceğini hayal ediyor gençler. Hastane kuyrukları, su sıralarını artık geçmek gerek. Gençlere yenilikler gerek.
"Geçmişe rağbet olsaydı bit pazarına nur yağardı.''
GENÇLER ESKİ KAŞAR SEVMİYOR azizim.
Selam ve dua üzerinize olsun.
İRFAN BİLİCİ
KAMUSAATI.COM