BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, TSK'nın Afrin operasyonuna yönelik "Bugün Afrin operasyonu yapılmaz, Münbiç alınmazsa, Fırat'ın doğusunda CENTCOM (ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı) şemsiyesiyle oraya yerleşmeye çalışan YPG, PYD yok edilmezse, Türkiye yarın daha ağır bedeller ödemekle karşı karşıya kalabilir." diyerek destek verdi.
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) olası Afrin operasyonuna ilişkin açıklama yaptı. Partisinin il başkanlığınca düzenlenen kahvaltı programına katılan Destici, burada önemli açıklamalarda bulundu.
Türkiye'nin birlik, beraberlik ve kardeşliğinin her şeyin üzerinde olduğunu, son dönemlerde Türkiye'nin içerisinde bulunduğu şartlar nedeniyle birlik ve beraberliğe her şeyden çok ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Başkan Destici, şunları söyledi:
"Birliğini muhafaza edemeyen, sağlayamayan devletlerin varlığını devam ettirmesi, birliğini sağlayamamış veya sağladıktan sonra devam ettirememiş milletlerin gelecekleri hiç aydınlık olmamıştır. Bir dağılma süreciyle birlikte iç karışıklıklar meydana getirilmiş ve huzursuzluk başlayarak iç savaşa giden süreç yaşanmıştır. Yanı başımızdaki Suriye bunun en tipik ve trajik örneklerinden bir tanesidir. Irak da böyle. Geçtiğimiz hafta İran'da yaşananları hep birlikte gördük. Dolayısıyla da biz birliğimizi ve kardeşliğimizi çok önemsiyoruz."
Terör yıllardır Türkiye'deki insanların arasına nifak sokmaya çalıştı
"O kadar baskı ve terör eylemlerine rağmen Allah'a hamdolsun birlik ve beraberliğini muhafaza etti ve iç savaş çığırtkanlarına, terör temsilcilerine bu anlamda da hiçbir zaman Van'da kardeşlerimiz fırsat vermediler. Van'daki yerel yönetimlere kayyum atanması konusunda da biz BBP olarak daha önce uyarılarımızı yaptık. Seçilmiş insanların ister yerelde ister genelde, TBMM'de terör örgütlerine arasına mesafe koymalarını, terör örgütlerine pirim vermemelerini, onların talimatlarıyla hareket etmemelerini, teröre ve teröristlere destek vermemeleri noktasında defaatle uyarılarda bulunduk. Bizim yaptığımız uyarıları devletimizi yönetenler de yaptı. Ama maalesef netice alınamadı ve bu bölgedeki yerel yöneticiler, devlete, millete değil, PKK'ya ve onun organlarına, mensuplarına hizmet etmeye devam ettiler. Tabi devletimiz gerekeni yaptı ve haklı olarak onları görevden aldı."
"Terörle mücadeleyi sonuna kadar destekliyoruz"
"Hem dağdaki, hem şehirdeki teröristine, hem sivil toplum örgütü içerisine, hem devlet kademelerine girmiş, belediye başkanı ve milletvekili olmuş bütün hepsine karşı topyekun bir mücadele var ve biz de bu mücadeleyi sonuna kadar destekliyoruz. Bu mücadele yapılırken, hukuk içerisinde bu mücadeleyi sürdürmenin hassasiyetini gösteriyor. Özellikle 1990'lı yıllarda hukuk dışına çıkmış askeri ve sivil bürokrasinin güya 'terörle mücadele ediliyor' anlamında teröristle halkı aynı kefeye koyduğu uygulamaların da Türkiye bedelini ödedi. Biz bunların da yanlış olduğunu ifade ettik. Geçmişte yaşanan acıların ve yanlışların bir daha asla tekrarlanmaması lazım."
"Ankara'dan çizilen yol haritalarıyla buradaki problem çözülmez. Tek başına oradan çizilmemeli, burayla birlikte çizilmelidir."
"DEAŞ neyse PYD de, YPG de odur"
"ABD şuanda da açıkça hasmane bir tutum içerisine girmiştir. Tabi Türkiye burada kendi tedbirlerini alma yoluna gitmiş, Fırat Kalkanı Harekatını, İdlib operasyonunu yapmıştır ve bu operasyonların devam edeceğini de ifade etmiştir. Bugün de bir Afrin operasyonu başlamak üzeredir. Biz BBP olarak PYD ve YPG'yi yok etme noktasında atılacak bütün adımları sonuna kadar destekliyoruz. Artık kaybedecek zamanımız yoktur. Bundan sonra bir gecikmeye tahammülümüz yoktur. Bugün Afrin operasyonu yapılmaz, Münbiç alınmazsa, Fırat'ın doğusunda ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı şemsiyesiyle oraya yerleşmeye çalışan YPG, PYD yok edilmezse Türkiye yarın daha ağır bedeller ödemekle karşı karşıya kalabilir."
"Türkiye ne ABD'ye ne de Rusya'ya güvenemez"
"Fırat'ın batısındaki Afrin'de PYD, YPG'ye Rusya şemsiye olurken, doğusunda ABD CENTCOM şemsiye olmaktadır. Dolayısıyla da bunlar geri tarafta gizli bir işbirliği içerisinde de olabilir. Onun için Türkiye ne ABD'ye ne de Rusya'ya güvenemez. Dolayısıyla burada kendi göbeğini kesmek zorundadır. Zaten Türkiye harekatı başlattığında da kimin samimi olduğunu, olmadığını, kimin stratejik ortak müttefik olduğunu, olmadığını, kimin dost, kimin düşman olduğunu bu şekilde de görmüş oluruz. Kendimizi aldatmanın bir anlamı yok. Ne olacaksa da vatanımız, milletimiz, ülke güvenliğimiz ve insanımızın geleceği için bedelini de öderiz, ödemeye de razıyız."
Türkiye'nin artık yeni bir sisteme geçtiğini ve 2019'un kasım ayında yapılacak seçimle birlikte resmen yeni sistemle yoluna devam edeceğini belirten Destici, 2019'da AK Parti ve MHP'nin ittifakına destek olacaklarını aktardı.