Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cumhuriyet bizim ilk değil, son devletimizdir. Bu devletin sınırlarını gönüllü olarak kabul etmiş de değiliz." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Cumhuriyet bizim ilk değil, son devletimizdir. Bu devletin sınırlarını gönüllü olarak kabul etmiş de değiliz." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nda gerçekleştirilen toplu açılış töreninde halka hitap etti.
Erdoğan, "Ülkemiz ne kadar güzelse milletimiz ne kadar asilse maalesef düşmanlarımız da o kadar kalleştir. Maalesef saldırı her zaman dışarıdan gelmiyor, bazen en büyük ihanetler içeriden çıkabiliyor." ifadelerini kullandı.
Vatandaşların "idam" şeklindeki ifadeleri üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu konuda ben milletimle aynı düşünüyorum. Parlamentomuzdan bu karar geçtiği anda bana geldiğinde ben bu kararı onaylarım. Çünkü devlet kendisine karşı işlenen suçları af yetkisinde, mümkündür, yoksa kişilere karşı işlenen suçu devlet olarak biz affedemeyiz." değerlendirmesinde bulundu.
"Biz nereden 780 bin kilometrekareye geldik?"
Alandaki gençlere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz nereden 780 bin kilometrekareye geldik biliyor musunuz?" sorusunu yöneltti.
Yaklaşık 20 milyon kilometrekareden buraya gelindiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bakın, nereden nereye? Daha şurada 8-9 yıl öncesi sıkıştığımız yer burası ama cumhuriyetin ilanı ile onun 8-9 yıl öncesine gittiğimizde yapı ortada. Yine nereden nereye geldik. Aynı dönemlerde muhtelif yerlerde hüküm sürmüş, devlet statüsündeki pek çok Türk beyliğini saymıyorum bile. Cumhuriyet bizim ilk değil, son devletimizdir. Bu devletin sınırlarını gönüllü olarak kabul etmiş de değiliz. Onu da söyleyeyim. Unutulmamalıdır ki cumhuriyeti kuran kadronun çok önemli bir bölümünün dahi doğduğu, büyüdüğü topraklar yeni devletimizin sınırları dışında kalmıştır. Neyi kastettiğimi anlıyorsunuz değil mi? Uzun yıllar yaşadığımız kesintisiz savaşların, kayıpların etkisi ile biraz nefes alabilmek, kendimizi toparlayabilmek için o dönemde buna 'Tamam' denmiş olabilir. Asıl yanlış, dönemin tartışmalı şartları içinde yapılan bu fedakarlığa teslim olup devlet ve toplum hayatını buna göre inşa etmeye kalkışmaktır.
İşte bunu kabul etmiyoruz. Böyle bir şey yok. Artık bu yanlış tarih ve medeniyet algısından vazgeçilmesi gerektiğini söylüyoruz. Devlet tarihimiz şu cumhurbaşkanlığı forsunda temsil edilen 16 devletin tarihidir. Oradaki yıldızların her biri bir devleti ifade eder."
'Milletime, ülkeme yönelik hiçbir ihaneti şahsen affetme hakkım yoktur'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa'nın, FETÖ'nün darbe girişimine karşı en kararlı tepkiyi veren şehirlerden biri olduğunu kaydederek, "Darbecilere karşı en sert tepkiyi Bursa'daki askeri ve mülki yöneticiler gösterdi. Darbecilerin Bursa'daki temsilcisi konumundaki bir albayın cebinde ele geçirilen görev listesi, o gece savcıların ve hakimlerin FETÖ'ye karşı başlattığı operasyonun temel belgesi olmuştur." diye konuştu.
Erdoğan, Bursa'nın manevi muhafızlarının da 15 Temmuz gecesi şehri ve ülkeyi yalnız bırakmadıklarına yürekten inandığını söyledi.
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında darbecilerden 39'unun öldüğünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Benim 241 şehidim, 2 bin 194 gazim var. Şimdi birileri diyor ki: 'İşte bunlara zulmediliyor.' Ne zulmü, her şey adaletle götürülüyor. Hatalar, yanlışlar varsa bunları zaten devletimiz her an düzeltmeye hazır. Adalete verdikleri hesap yetmeyecek, bu ihanet çetesinin mensuplarının tüm ömürleri millete hesap vermekle geçecek.
Açık konuşuyorum, ben şahsıma yönelik her türlü saldırıyı, her türlü ihaneti, her türlü hakareti affedebilirim ama milletime, ülkeme yönelik hiçbir ihaneti şahsen affetme, görmezden gelme, üstünü örtme hakkım yoktur çünkü FETÖ millete, ülkeye ve kutsallarımıza ihanet etmiştir."
'İhanet virüsü vücuda girmiş zehir gibidir'
FETÖ ile mücadelenin, boyunlarının borcu olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birileri 15 Temmuz gecesi eline silah almamış olabilir ama eline silah alanların hepsi de gücünü nereden alıyordu, onlardan. Yarın bunların da ellerine silah almayacağını kim bilebilir. İhanet virüsü vücuda girmiş zehir gibidir. Bir yerde kalmaz, her organı, her hücreyi etkiler ve sonunda vücudu teslim alır. Aynen kanser virüsü gibi. Şimdi bu vücudu bizim -metastaz yapmış- bunlardan temizlememiz lazım." diye konuştu.
Erdoğan, 17-25 Aralık hadisesine kadar FETÖ'nün gerçek yüzünü görmeyenleri anlayışla karşılamanın mümkün olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
"Ama 17-25 Aralık'tan sonra örgütün içinde kalmaya devam edenler, ne yaptıklarını, niçin yaptıklarını bilerek, bedelini göze alarak bu tercihte bulunmuşlardır. 15 Temmuz'a rağmen samimi bir pişmanlık ortaya koymayan, bildiklerini anlatmayan ne kadar örgüt mensubu varsa asla masum değildir. Türkiye'de ey FETÖ örgütüne mensup olan veya onlarla bağlantısı olanlar, eğer sizler gelip bildiklerinizi anlatmayacak olursanız, kusura bakmayın, sizi nerede bulursak bulalım alır sizi de aynen o cezaevlerine tıkarız."