Cumhurbaşkanı Erdoğan; ''Milletin karargâhı olması gereken Ankara, bu faşist anlayışın istilasına uğramıştı. Bugün 'Hayır' diyen zihniyet Âşık Veysel'i ülkeye sokmayan zihniyettir. Bugünkü hayır diyen zihniyet, Âşık Veysel'i de Ulus'a sokmayan zihniyettir. '' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Valiliği ile Ankara Büyükşehir Belediye yatırımlarının, toplu açılışının yapıldığı Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) yapılan toplu açılış töreninde Ankaralılara hitap etti.
Başkent'te 193 projenin açılışının yapılacağı törene; Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra, Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcıları, Bakanlar, Ankara Valisi Ercan Topaca, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı İ. Melih Gökçek, Ankara Milletvekilleri ve kalabalık bir vatandaş topluluğu katıldı.
Ankara'nın tüm ilçe, semt ve mahallelerinde oturan vatandaşları selamlayan ve sevgilerini ileten Erdoğan: "Karadeniz benim baba, ata yurdum. İstanbul doğduğum, büyüdüğüm, yetiştiğim, siyasette ve millete hizmet yolunda piştiğim yer. Ankara ise 2001 yılında arkadaşlarımızla birlikte partimizi kurduğumuz, 2002 yılından itibaren Türkiye'ye, Türk milletine Cumhuriyet tarihinin en büyük hizmetlerini getirdiğimiz yer." dedi.
Toplu açılış töreninde konuşan Erdoğan, Cumhuriyet tarihi boyunca verilen demokrasi mücadelesinin karargâhının Ankara olduğunu ifade ederek:
“Kardeşlerim, Ankara şu anda anayasa değişikliğine karşı hayır kampanyası yapan ama evet denmesi için ne gerekiyorsa onu söyleyen birisi var ya işte o zatın partisinin tek parti olarak bu ülkeyi yönettiği dönemde, maalesef milleti hor gören bir anlayışın hâkimiyetine girmiştir. Milletin karargâhı olması gereken Ankara, bu faşist anlayışın istilasına uğramıştı.
''Bugünkü hayır diyen zihniyet, Âşık Veysel'i de Ulus'a sokmayan zihniyettir''
Bugün 'Hayır' diyen zihniyet Âşık Veysel'i ülkeye sokmayan zihniyettir. Kardeşlerim, bir vesileyle Ankara'ya gelen Âşık Veysel, kılığından kıyafetinden dolayı Ulus'a sokulmamıştır. Bugünkü hayır diyen zihniyet, Âşık Veysel'i de Ulus'a sokmayan zihniyettir. Hamdolsun, dün o caddelere sokulmayan insanlar bugün Ankara'da yaşıyor. İşte onlar ‘evet’ diyenlerdir. Rahmetli Menderes'i sadece ve sadece milletin taleplerini yerine getirdiği için darağacına çıkardılar. Ona sessiz duranlar da ‘hayır’ diyenlerdir. Türkiye ne zaman ileriye doğru atım atmışsa, hep aynı şey olmuştur. Birtakım eller devreye girmiş, ülkemiz hep geriye itilmiştir.
''Gündeme getirmeye dahi fırsat bulamadık''
2007’de Cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesi adımını attık. O zaman pek çokları bu kararın ne anlama geldiğini bilmiyordu. Doğru olan bu sisteme 2014 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesine geçmekti. Ancak 2013 yılından itibaren kesintisiz biçimde öyle büyük saldırılara maruz kaldık ki gündeme getirmeye dahi fırsat bulamadık.
Ana muhalefetin bugün sistem değişmezse bir şey olmaz. Herkes işine devam eder, dediğine bakmayın. Hatırlayın, 7 Haziran akşamı sonuçlar bile açıklanmadan ne dediler? ‘Sivil darbe önlendi.’ dediler. ‘Cumhurbaşkanlığı makamı tartışmalı hale gelmiştir.’ dediler. ‘Siyaseten ve hukuken boşlukta bir kişi var.’ dediler. Hatırlıyorsunuz değil mi? Yani istikrarsızlık çığırtkanlığı yaptılar. Ve hemen ardından Diyarbakır'da 53 Kürt kardeşimiz öldürüldü. Öldürenler de sözde Kürt! Hani bu alçaklar Kürtlerin temsilcisiydi.
''Ankara şehit oldu, gazi oldu ama asla teslim olmadı''
Diyarbakır'da da anlattım. Bunlar hiçbir zaman Kürtlerin temsilcisi olmadı. Evlerinden tüneller açarak aşağıda suni şehirler hazırladılar. Ama şu anda o açtıkları çukurlara gömülüyorlar. Ne olursa olsun. Bedeli ne olursa olsun Allah'ın izniyle bu terörü bitireceğiz. 1 Kasım'daki seçimle bunların heveslerini milletim kursaklarında bıraktı. 16 Nisan ise bu kriz tüccarlarına verilecek tarihi bir cevap olacaktır. FETÖ ihanet şebekesini bir daha bu ülkeye zarar veremeyecek hale getirecek. Siyasi kaos hesapları tutmayanlar, 15 Temmuz gecesi ordu içerisindeki mensuplarıyla darbe girişimi başlattılar. Öncelikli hedefi ülke ve milletin karargâhı olan Ankara'yı ele geçirmekti. Onun için en çok saldırıyı burada yaptılar. En çok kanı burada döktüler. Türkiye'nin kalbi olan TBMM ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesini, Gölbaşı Özel Harekât Merkezi ve Emniyeti bombaladılar; Özel Kuvvetleri bombaladılar; tanklarla milletin üzerinden geçtiler; ateş açtılar. Ben bu milletle gurur duyuyorum. Onlar tuzaklarını kurdular ama Allah'ın tuzağının üzerinde bir tuzak yoktur, bunu bilmiyorlardı. 249 şehit verdik, 2193 gazimiz vardı. Ama tokadı yediler. Bundan sonraki tokat daha da büyük olacak. Ankara, İstiklal Harbi'nden sonra ikinci defa gazilikle şereflendi. Ankara şehit oldu, gazi oldu ama asla teslim olmadı.” dedi.
''Bu millet penaltıyı iyi atar''
Türkiye’nin 1991'den bu yana istikrarlı bir yönetime sahip olduğu takdirde şu anda bulunulan yerin tam 2 kat ilerisinde olacağını söyleyen Erdoğan, konuşmasına şu sözlerle sürdürdü: “Bugün kişi başına düşen milli gelir 11 bin dolar. Eğer istikrar olsaydı bu, 22 bin dolar olacaktı. Önceki gün büyüme rakamları açıklandı. Türkiye, 2016'da 2,9 büyümüş. Bazıları bu rakamı küçümsemeye kalkabilir. Aynı dönemde AB'nin ortalama büyüme rakamı 1,5. OECD ülkelerinin büyüme ortalaması 1,7. Bize tabii ki 2,9 yetersiz geliyor. Ancak dünyadaki anlı şanlı ekonomi kuruluşları var ya hani benim fırça attıklarım, şimdi onların değerlendirmelerinin 1 puan üzerinde olduğumuzu unutmayalım. Bu demektir, ters köşe oldular yine. Bu millet penaltıyı iyi atar. Şu meydanın bereketine bak. Hani bazen diyorsunuz ya Avrupa Avrupa duy sesimizi, diyorsunuz ya. Gör Ankara'yı, gör. Öyle kahve köşelerinde hayır kampanyaları yapmakla, benim milletimi aldatamayacaksınız.”
Türk milletinin 15 Temmuz'da izzetine, canı pahasına sahip çıktığına işaret eden Erdoğan: "Şu anda her taraftan üzerimize gelenler var ya işte onların tüm derdi sizlerin teslim olmak yerine direnmeniz ve zafere ulaşmış olmanızdır, ondan dolayı çıldırıyorlar. Siz onların tüm hesaplarını, planlarını, beklentilerini yerle yeksan ettiniz." diye konuştu.
'' Be dangalaklar, Erdoğan sizin demenizle mi ölecek?"
"İsviçre Parlamentosunun önünde büyük bir pankart... Benim resmim ve şakağıma dayanmış bir silah. Ne diyor? 'Erdoğan'ı öldürün.' Be dangalaklar, Erdoğan sizin demenizle mi ölecek?" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık. Rabbimin takdiri neyse o olacak. Ne bir an ileri ne bir an geri. Siz o sokaklarda sosyalist partinizi, PKK'lıları, sol terör örgütlerini dolaştırarak kendi polislerinizle onları koruma altına alarak Türkiye'nin şanından, izzetinden bir şeyleri söküp alacağınızı mı zannediyorsunuz? 16 Nisan geliyor, Türk milleti, 80 milyon, inşallah bütün Batı'nın liderlerine en büyük dersi verecek."
''Evet' diyen ne kadar saygınsa 'hayır' diyen de o kadar saygındır'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Halk oylamasını yapıyoruz, Kılıçdaroğlu çıkmış diyor ki, 'Hayır diyenler teröristtir' diyormuşuz. Kılıçdaroğlu, yine yalan söylüyorsun. Biz demokrasiye öylesine inanmışız ki bağlı olmuşuz ki milletin iradesi bizim için en saygın tepe noktadır. 'Evet' diyen ne kadar saygınsa 'hayır' diyen de o kadar saygındır. Ancak bizim 'evet'i anlatırken bir uyarı görevimiz var. Nedir o? Kim 'hayır' diyor. Kandil 'hayır' diyor mu, bölücü başı 'hayır' diyor mu, Pensilvanya 'hayır' diyor mu, Avrupa'da bir kısım liderler 'hayır' diyor mu. Düşünün Avrupalı parlamenterler, liderler Avrupa'da hayır kampanyası yapıyor. Türkiye'den baro başkanı Avrupa'ya gidip kampanya yapıyor."
Erdoğan, "Kişi sevdikleriyle beraberdir" ve "Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu" sözlerini aktararak, "Şimdi anladın mı Kılıçdaroğlu ne söylemek istediğimi."
''Kuzu kuzu oturup Papa'yı dinlediler''
"Gittiler Vatikan'da tüm AB üyesi ülkelerin liderleri, kuzu kuzu orada oturdular ve Papa'yı dinlediler. AB'ye Türkiye'yi 54 yıldır niye almıyorlar anladınız mı? Olay, tamamıyla açık ve net söylüyorum, Haçlı ittifakıdır. 16 Nisan aynı zamanda bu kararı değerlendirme günü olacaktır."
''Evet çıkması durumunda partili cumhurbaşkanlığı dönemi başlayabilir''
Ülkemizin bir beka meselesi olduğunu vurgulayan Erdoğan, bunun için terörle mücadeleyi başarıyla götürülmesi gerektiğini söyleyerek: “Ekonomik atılımlar yapmak zorundayız. 16 Nisan'dan sonra Cumhurbaşkanlığı seçimi olmayacak. Seçim Kasım 2019'da olacak. Ancak evet çıkması durumunda partili cumhurbaşkanlığı dönemi başlayabilir, buna bir engel yok. Bu kardeşinizin, ülkenin aleyhine olacak en küçük bir işin içinde olacağına ihtimal veriyor musunuz? Bunun bu milletin ve ülkenin çıkarına olduğundan emin olun.” dedi.
''Milletimizi refaha ulaştırmak için var gücümüzle çalışıyoruz''
Törende konuşan Başbakan Binali Yıldırım, yapılan yatırımları büyüyen, kalkınan Türkiye'nin müjdesi olarak nitelendirerek eserlerin yapımında katkısı olanlara teşekkür etti. Söz konusu yatırımların en büyük mimarının Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu belirten Yıldırım: "Sizin liderliğinizde çıktığımız bu yolda 14 yıldır ülkenin doğusunu batısıyla, kuzeyini güneyiyle birleştirmek, ülkeyi kalkındırmak, milletimizi mutlu ve refaha ulaştırmak için var gücümüzle çalışıyoruz." diye konuştu.
Yıldırım, dün Van'da toplu açılış törenine katıldığını, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da vatandaşlarla Diyarbakır'da bir araya geldiğini hatırlatarak şu değerlendirmelerde bulundu: "Sayın Cumhurbaşkanım, illeri siz de ziyaret ediyorsunuz, biz de ziyaret ediyoruz. Toplu açılışlar yapıyoruz, milletimizle kucaklaşıyoruz ve hasret gideriyoruz. Sayın Cumhurbaşkanım 14 yılda defalarca toplu açılış yaptınız. Şehirlerimizi, ülkemizi imar etmek için bizim başımızda gece gündüz demeden çalıştınız, bize yol gösterdiniz, istikamet verdiniz. Türkiye'yi küresel yatırımlarla bu dönemde tanıştırdık. Dev projelerle ülkemizi kucaklaştırdık, Türkiye'yi başarıdan başarıya taşıdık. Bugün başkent Ankara'da, hem Ankara'ya yapılan yatırımlar hem de Türkiye'ye yaptığınız hizmetlerden dolayı sizlere şahsım ve milletim adına özellikle şükranlarımı sunuyorum. Biz de bu aziz millete, gösterdiğiniz istikamette kararlılıkla hizmet etmeye gayret ediyoruz."
Vali Topaca''193 proje kapsamında 1412 tesis''
Toplu açılış töreninde konuşan Ankara Valisi Ercan Topaca, konuşmasının başında emeği geçenlere teşekkür ederek bugün 193 proje kapsamında 1412 tesisi hizmete açtıklarını, 1412 tesisin toplam maliyetinin de 1 milyar 405 milyon 153 bin TL olduğunu söyledi.
Bu miktarın 450 milyon 738 bin 489 TL’lik kısmının Ankara Valiliği’ne bağlı bölge ve il müdürlüklerinin, 954 milyon 415 bin TL’lik kısmının da Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yapıldığını hatırlatan Topaca: “Ankara’ya yapılan yatırımlar sadece bunlarla sınırlı değildir. İlçe Belediyeleri ile bazı kurum ve kuruluşların yatırımları bu miktar içinde bulunmamaktadır. Halen Ankara’da 1.061 yatırım projesi devam etmekte olup bunların toplam değeri ise 23 milyar 787 milyon 898 bin TL’dir. 2016 yılında bu projelere yapılan toplam harcama miktarı 4 milyar 898 milyon 308 bin TL’dir. Açılışını yapacağımız tesislerin Ankaralı hemşehrilerimizin hayatını kolaylaştırması temennisiyle hayırlı olmasını diliyorum.” dedi.
Yapılan konuşmaların ardından 193 proje kapsamında toplam 1.412 tesisin açılış kurdelesi Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayın Başbakan, Bakanlar ve diğer protokol mensupları tarafından kesildi.
Açılış konuşmalarının ardından kurdele kesimi için kürsüye çıkan protokol, açılış sonrası vatandaşlara satranç takımı hediye etti.