Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, FETÖ'nün darbe girişiminin ardından 30 bine yakın öğretmenin ilişiğini kesmek zorunda kaldıklarına belirterek, "Ama inanın ki yüzde 1 bile hata yoktur. Bunu çok net söylüyorum." dedi.
İsmet Yılmaz, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, bakanlığının 2017 bütçesi ile ilgili milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
15 TEMMUZ'U BİR DAHA YAŞAMAMAK İÇİN...
"FETÖ yapılanması ile Türkiye uçurumun kenarına geldi, getirildi. Ne yapmamız lazım ki milleti bir daha böyle bir uçurumun kenarına getirtmeyelim." şeklindeki sözlere yanıt veren Yılmaz, 15 Temmuz darbe girişiminde en yüksek rütbeli askerlerin bulunduğuna işaret etti.
Eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk'ün de 43 yıllık Silahlı Kuvvetler geçmişinin bulunduğunun altını çizen Yılmaz, "Dolayısıyla 70'li yıllardan başlayan bir süreçte bu insanlar ne zaman aklını fikrini bir yere teslim etti. Bir dönemin ürünü değil, toplumsal bir sorun. Bunu bilmek lazım." dedi.
"Bunların liderinin talimatı ile kurulan bir sendikaya üye olmuşlar. Bunlara bir müeyyide uygulayalım diyoruz. 'Bunlar yasal sendikadır, niye müeyyide uyguluyorsunuz' diyenler var. Bunların liderinin talimatıyla kurulmuş bir banka var. Birileri gidiyor o bankaya para yatırıyor. 'Peki ya bunlar özellikle o talimatla oraya gitti, bunu kriter alalım' diyoruz. 'Banka yasal, bunu da kriter almayın' deniyor. Onların okullarına evlatlarını gönderiyorlar. 'Onu kriter alalım' diyoruz. 'O da doğru olmaz' diyorlar. 'Neden öğrencileri mağdur ediyorsunuz' deniyor. Bunlar her öğretmeni, herkesi alır mı? Kendi okullarında çalıştırmazlar diye düşünüyoruz. Tek tük olabilir de. Peki o zaman hep aynı standartta insanlar yetiştirilecek düşüncesindeler. O halde bu okula gidenlere bir müeyyide uygulayalım, 'Bu da doğru olmaz.' ByLock denen gerçekten bir sistem var, bu sistemin üyesi olmuş kriterini kullanalım dediğimizde 'Bu da olur mu' deniyor."
Kendisine gelen bazı görüşlerin sadece darbe yapanların cezalandırılması yönünde olduğunu aktaran Yılmaz, "Yani bir arabayla birisi gidiyor, duvara vurdu; arabayla giderken üç beş kişiyi yaraladı, öldürdü. Olay bundan ibaret. Arabayı sağa çek, ölenlere Allah rahmet eylesin, yaralıları da tedavi et, arabanın içindekileri de yargıla geri kalanına bir şey yok. Bildiğin gibi git. Peki 10 yıl sonra bu millet tekrar uçurumun kenarına gelmez mi? Gelir. Bunun için ne yapmak lazım. Biraz tedbir almak lazım." değerlendirmesinde bulundu.
EN GÜÇLÜ ALANLARI EĞİTİM
FETÖ'nün eğitimi maske olarak kullandığını belirten Yılmaz: '' Evlatlarımızı canlı kalkan olarak kullandılar. " dedi.
Eğitimde iyi bir noktada olmaları konusunun ise bir algı sorunu olduğuna işaret eden Yılmaz, "Eğer soruları çalmışlarsa, soruları kendi öğrencilerine vererek birinci olarak gösterilmişse normal eğitim sürecinde değil de hakkın gasbedilmesi ile kazanılmış bir netice, eğitim neticesinde alınmış gibi gösterilmiş." diye konuştu.
"30 bine yakın insanın istemeyerek öğretmenlik kurumundan ilişiğini kesmek zorunda kaldık. Ama inanın ki yüzde 1 bile hata yoktur. Bunu çok net söyleyeyim." ifadesini kullanan Yılmaz, şunları kaydetti:
"Eğer onların sendikasına üye olmuşsa, onların bankasına para yatırmışsa hiç kimseyi onların okuluna gönderdi diye tek başına ilişiğini kesmedik. Milli Eğitim Bakanlığı olarak söylüyorum.
Bir terör örgütüne bir desteği var mı? Bağlantısı var mı? Eğer bir bağlantısı yoksa görevine iade edilir. Terör bağlantısı nedeniyle 11 bin açığa alınan vardı. Kimileri iade edildi, kimileri ihraç edildi, kimileri hakkında da disiplin işlemi devam ediyor. Biz gerçekten bir kuyumcu terazisiyle vicdanımızı mümkün olduğu kadar en az zararla bu sıkıntılı dönemi atlatmaya çalışıyoruz."