Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, ''Ben diyorum ki hani şimdi bu 18 maddeyi değiştireceğiz ya birileri o 18 madde üzerinden 18 bin tane yalan söylüyor ya, aslında biz sistemimizin tamamını resetlemeliyiz, yeniden formatlamalıyız.''dedi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, bir dizi ziyaretlerde bulunmak üzere geldiği Erzincan da Sivil Toplum Kuruluşları Platformu tarafından düzenlenen “Anayasa Değişikliği Referandumu ve Türkiye’nin Geleceği” konulu konferansa katıldı.
Erzincan İl Müftülük Konferans Salon’unda düzenlenen programa, Kültür ve Turizm Eski Bakanı ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu’nun yanı sıra Erzincan Valisi Ali Arslantaş, Erzincan Milletvekilleri Sebahattin Karakelle ve Serkan Bayram, Erzincan Belediye Başkanı Cemalettin Başsoy, il protokolü, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Konferansta konuşan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Topçu, helikopter kazasında hayatını kaybeden Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümü ile ilgili bir genel başkanı değil bir ağabeyini kaybettiğini ve naaşı dağdan inmeden Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından kendisinin VİP dinlemeye alındığını belirtti.
Yazıcıoğlu'nun kazası sonrası "Devletin itibarı kar altında kaldı" dediğini hatırlatan Topçu, "Cumhurbaşkanı Başdanışmanıyım, şu anda da aynı şeyi söylüyorum. İtibar kar altından çıkmadı. Niye biliyor musunuz? Sekiz sene oldu, hukuk ve yargı üstüne düşeni yapıp bir an evvel bu meseleyi sonuçlandırmadı. Onun için ben diyorum ki hani şimdi bu 18 maddeyi değiştireceğiz ya birileri o 18 madde üzerinden 18 bin tane yalan söylüyor ya, aslında biz sistemimizin bir tamamını resetlemeliyiz, yeniden formatlamalıyız. Neye göre? Medeniyet değerlerimize göre formatlamalıyız ve ne olmalı buradan küresel markalar çıkmalı. Elin adamını taklit etmekten vazgeçmeliyiz. Dediğim bu." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanında durmayı bir partinin yanında durmak olarak görenlere seslenen Topçu,
"Recep Tayyip Erdoğan'ın yanında durmak bir partinin yanında durmak falan değil. Recep Tayyip Erdoğan'ın yanında durmak, Çanakkale'de dedelerimiz hangi gerekçeyle neyin yanında durmaksa onun yanında durmak. Recep Tayyip Erdoğan'ın yanında durmak Sakarya'da, Dumlupınar'da Mustafa Kemal'in arkasında dedelerimiz hangi gerekçeyle durduysa o gerekçeyle durmak. Recep Tayyip Erdoğan'ın yanında durmak tek devletin, tek bayrağın, tek milletin ve tek vatanın yanında durmak gerekçe bu." ifadelerini kullandı.
16 Nisan referandumunun "evet" ya da "hayır" meselesi olmadığını belirten Topçu, "16 Nisan'daki mesele bir evet hayır meselesi değil. 16 Nisan'daki mesele medeniyet coğrafyamızın Medine'si Ankara'nın var oluş yok oluş meselesidir. Bunun adını doğru koyalım." şeklinde konuştu.
Topçu konuşmasının devamında yeni sistemle güçlü bir muhalefet olacağını söyleyerek, “Onların kurtulamadığı liderlerden bu sistem sayesinde kurtulabilecekler. Bu sistem güçlü liderler çıkartacak. Bu sistem bir şeyi daha mecbur bırakacak. Güçlü bir muhalefet olacak. Artık muhalefet sıkışınca tekniği bilmediği için yalan söyleyip, kurtulamayacak” ifadelerini kullandı.
Topçu, parti genel başkanlarının cumhurbaşkanı adayı olarak seçime gireceklerini, seçilemedikleri takdirde Türkiye Büyük Millet Meclisine giremeyeceğini, bunun için hayır diyenlerin feryadının asıl amaçlarının bu olduğunu belirterek;
"Cumhurbaşkanı da dediğim gibi eğer Allah ömür verir de uzun adam aday olacaksa, uzun adam bunları daha evvel olduğu gibi silindir gibi ezip geçecek. Bu sistem milletten yetki alamayanları tasfiye edecek tasfiye. Dert dava burada. Terör örgütleri ve onlara destek verenlerin 16 Nisan'dan sonra kandilleri sönecek. Allah'ın izniyle Pensilvanya'daki o eşkıyanın da bütün nerede neyi varsa tekne kazır gibi kazınacak. Bellerini kırdık, kafalarını da inşallah ezeceğiz. 16 Nisan'a karşı bu eşkıyaları besleyenlerin bu kadar feryadının nedeni bu." dedi.