İstemezükcüler


İrfan Bilici

İrfan Bilici

29 Şubat 2016, 21:24

 İnsanlık tarihinden bu güne hep aynı sonuçları görürsünüz. Dünyevi menfaatler çakıştığı an kendi çıkarını ön plana çıkarmaktan geri kalmazları. 

    Osmanlının son dönemlerinde matbaa getirilmesine karşı çıkanlar kendi çıkarları uğruna millet menfaatlerini çiğnemekten geri kalmamıştır. 

    Bugün ve dün çok farklı değil yerli otomobil hala yapılamadı ,engel  hükümet mi  yoksa menfaat çevreleri mi?  Otomobil bir ülke için çok önemli olduğunu herkes biliyor.  Bunun önemini bizden daha fazla dev otomobil sektör sahipleri. 

    Statikoyu korumak yani mevcudu muhafaza ederek hayatı devam ettirmek en kolay hayat tarzı olsa gerek. 

    Kurulu düzene karşı çıkmak haşa ne haddimize . Hele bu düzen devlet düzeni ise asla yanlışı söyleyemeyiz.

     Çünkü çocukluğumuzda ailemiz, çevremiz hep devlet babaya karşı çıkmamsk gerektiği yönünde telkin edilirdik. 

     Devlete karşı.çıkmak devletin dinamikleri ile oynamak onları saracak eylemlere girişmek terörist davranışlardır.

    Devlet kendi dinamiklerini korumak için elbette tedbirler alır almalıdır da.

    Ancak statükocu davranışlar ile devlet yönetmek de bir nevi terör değil midir?  Devletin gelişmesini engellemek anlamı taşımaz mı? Bu tür davranışlar sürdürülebilir kalkınmanın önünde engel değil midir? 

     Tanzimattan bu yana başlamış olan Avrupa hayranlığı hala beyinlerimizin arkasında sımsıcak ve dimdik beklemektedir.

     Bu garip hayranlığın bir göstergesi de kılık kıyafet dayatmasıdır. 

     1980 darbesinden sonra polislerimiz bıyıklarını kesmek zorunda bırakıldı. Tüm devlet memurları kumaş pantolon ceket ve kravat takmak zorunluluğu getiren 657 Sayılı Kanun dan faydalanarak kılık kıyafet Yönetmeliği yayımlandı. Bu yönetmelik hala geçerliliğini korumaktadır.  

       Bu yönetmelik bazı devlet dairelerinde çok şiddetle uygulandı. 

       Temizlik görevlilerine bile kravat takma zorunluluğu getirildi. 

       DOKTORLAR da bu kanun kapsamında kılık ve kıyafet yönetmeliğine uymaya zorlandı. 

    Doktorların sivil iteatsiziği kısa zamanda sonuç verdi ve serbest kıyafet ve serbest kılık özgürlüğünü kazandılar. 

    Bugün tüm memurların katılımı ile yürütülmesi beklenilen sivil iteatsizlik eylemi yine memurlar özellikle idreciler tarafından engellemekte ya da kınanmaktadır. 

     Tertemiz sakal bırakmış öğretmen ya da yöneticiler kendi arkadaşları tarafından yadırganmakta ve ikaz edilmektedir. 

    200 yıllık statükocu anlayışı aşmak çok zor. Halbuki aynesi iştir kişinin kılık kıyafete bakmamak gerekmez mi? 

     Sivil iteatsizliğin mimarı EGITIM BIR SEN bu eylemden başarılı çıkmak için yeterince gayret sarf ediyor mu? 

     Selam ve dua üzerine kalın. 

-

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Murtaza - 9 yıl önce
Bu tür insanlar hep vardı var olmaya da devam edecektir.Allah akıl ve izan versin.
Avatar
Keramettin - 9 yıl önce
Bu namussuzlar hep vardı var olacaktır ama en aza indirmek lazım
Avatar
Ahmet ilhan - 9 yıl önce
Nazım Hikmet bir şiirinde onlar sana düşman bana düşman onlar vatana düşman diyor ya bazıları vatan perverlikperverlik adına vatana ihanet ediyorlar. Onlar herşeye karşı
Avatar
Ayşe Keskin - 9 yıl önce
Hatırlıyorum Boğaz köprüsüne karşı çıkanlar II. VIII.
Avatar
Aylin Bozkurt - 9 yıl önce
Gençliğimde Rahmetli oldular Özal köprüyü satacağım diyor zamanım solcusu Calp sattrmam diye diretiyor. Özal sattı ve ülkrye gelir getirmenin yollarını açtı. Aynı kafa hala var
Avatar
yasar - 6 yıl önce
Kılik kıyafet konusunds zamsn zaman baski yapan idareci kaymakam vali vb bürokratlar yeterince tepki gösterilmiyor. RBS bu konuda daha duyarlı ve agresif olmalı.