"Fetö’nün CHP’yi nasıl da kendisine benzettiğini görüyoruz" Hakan Karagöz Kaleme Aldı

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adalet İstiyoruz bahanesiyle, Ankara'dan İstanbul'a yürüyüş gerçekleştiriyor. Yürüyüşün 4 üncü gününe girdiğimizde Kılıçdaroğlu'nun ne yapmaya çalıştığı tartı konusu oluyor. Kamu Saati Yazarı Hakan Karagöz, CHP Liderini farklı bir portreden ele aldı. "FARKLI BİR KILIÇDAROĞLU PORTRESİ" başlıklı güzel bir yazı kaleme alan Hakan Karagöz'ün yazısı ve tespitlerine haberimizden ulaşabilirsiniz.

Farklı Bir Kılıçdaroğlu Portresi

 Sakın ola ki Kılıçdaroğlu’nu küçümsemeyin, hafife almayın.

 Bizim cenahın medyası ve yazarları her ne kadar CHP genel başkanını karikatürleştirip ciddiye almasa da ben aynı kanaatte değilim.

 Ve size değişik bir Kılıçdaroğlu portresi çizeceğim.

 Tamam, kabul.

 Hitabeti zayıf. Bir Baykal gibi konuşunca kendisini dinleyenleri etkileyemiyor.

 Boy kısa. Yani bir heybet de yok.

 Bolca da gaf yapıyor ki artık eskisi kadar değil. Peki, niye hafife almayalım böyle bir ana muhalefet liderini diyeceksiniz.

 Şimdi ben size Kılıçdaroğlu’nun son yıllarda yaptıklarını bir anlatayım. Onun hedefe gitmek için Demirel’i bile solda sıfır bırakan pragmatizmine değineyim.

 Bu adam ilk olarak partisine eski bir müftü olan İhsan Özkes’i aldı.

 Saadet partisi ve Has parti’de çok etkin pozisyonda görev alan, İslamcı gelenekten gelen Mehmet Bekaroğlu’nu milletvekili yaptı.

 Anap’ta genel başkanlığa adaylığını koyan muhafazakâr Lütfullah Kayalar’ı milletvekili adayı gösterdi.

 DYP genel başkanlığına aday olan ve Demirel’in damadı İlhan Kesici’yi milletvekili yaptı. Ki şu an Kesici adı 2019’da CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olarak geçiyor.

 Yine 2014 belediye başkanlığı seçimlerinde MHP’li Mansur Yavaş’ı CHP’nin Ankara adayı yaptı ki neredeyse kazanıyordu.

 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine “muhafazakâr kökenli” Ekmelettin İhsanoğlu’nu aday gösterdi ve on üç partinin( aralarında BBP, MHP gibi muhafazakâr partiler de var) bu adayı desteklemesini sağladı.

 16 Nisan 2017 referandumunda Hayırcıların temsilciliğini yapmasına rağmen Ak Parti ve MHP tabanından biraz da olsa destek aldı. Ülkede sırf CHP dedi diye her işin tersini yapacak birçok insan varken bunlardan bir kısmını hayır oyu vermeleri için ikna etti.  

 Şunu kabul ediyorum.

 Hayır verenler içerisinde kafası karışık Ak Partililer, muhalif MHP’liler vardı. Ancak yine de sırf CHP dediği için tersini yapacak kişilerdi bunlar.

 Ak Parti ve Erdoğan’ı yıkmak için yapmayacağı hiçbir şey olmayan Kılıçdaroğlu fikirlerine düşman olduğu Saadet Partisi’nin bile kapısından ayrılmıyor.

 Kılıçdaroğlu şimdi ise sözde adalet talebiyle yollara düştü.

 Yalnız dikkat ediyor musunuz? Klasik CHP zihniyetine hiç yer vermiyor son zamanlardaki eylemlerinde.

 Yani laiklik elden gidiyor yaygarası yok.

 Atatürkçülük istismarı yok.

 Baykal döneminde olduğu gibi –hâşâ- kahrolsun şeriat gibi ifadeler yok.

  İçinizden; ama CHP ve Kılıçdaroğlu bunları planlayabilecek kadar zeki değil, mutlaka dışarıdan önemli bir akıl hocaları vardır dediğinizi duyar gibiyim.

 Haklısınız.

 Ben de zaten aynı yere dikkat çekiyorum.

 Hedefe ulaşmak için olduğundan farklı görünme, kendisinin muhalif olduğu bütün yapılarla işbirliğine gitme ve gerçek hedefini hep saklama gayretleri size de Fetö taktiğini hatırlatmıyor mu?

 Fetö’nün CHP’yi nasıl da kendisine benzettiğini görüyoruz.

  Bütün bunlar siyaset tarihinde “amaca giden her yol meşrudur” anlayışının temsilcisi olan Makyavelist bir tutumdur.

Yalnız siyasette değil hayatın hiçbir alanında kırmızıçizgisi olmayan, amaca giderken yolun doğruluğunu hiç dikkate almayan, kendisine düşman unsurlarla bile ittifak kurabilen insanlardan korkulur.

 Kılıçdaroğlu da bugün hedefe kilitlenmiş, Ak Parti ve Erdoğan’ı yıkma adına Türkiye’yi ateşe atmaktan çekinmiyor.

 Eskilerin dediği gibi “Kork, Allah’tan korkmayandan.”

Rakibi küçümsemek yenilginin başlangıcıdır.

 Dikkat