Hakan Karagöz yazdı; "21 Mayıs'tan itibaren Sezai Karakoç dönemine ihtiyaç vardır"

21 Mayıs 2017 AK Parti Kongresi gerçekleşecek. Kamu Saati yazarı Hakan Karagöz, "Necip Fazıl Dönemi Kapansın, Sezai Karakoç Dönemi Başlasın" başlıklı güzel bir yazı kaleme aldı.

Hakan Karagöz yazdı; "21 Mayıs'tan itibaren Sezai Karakoç dönemine ihtiyaç vardır"
20 Mayıs 2017 Cumartesi 14:30

 Kamu Saati yazarı Eğitimci Hakan Karagöz, "Necip Fazıl Dönemi Kapansın, Sezai Karakoç Dönemi Başlasın" başlıklı güzel bir yazı kaleme aldı. 21 Mayıs 2017 AK Parti ve Türkiye için büyük bir dönüm noktası olacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Başkanlığına aday olacak. Hakan Karagöz, son yazısında; "21 Mayıs 2017’den itibaren bizim artık manevi ruh iklimimizde Sezai Karakoç dönemine ihtiyaç vardır." dedi. Hakan Karagöz'ün 20 Mayıs tarihli köşe yazısına haberimizden ulaşabilirsiniz.

NECİP FAZIL DÖNEMİ KAPANSIN, SEZAİ KARAKOÇ DÖNEMİ BAŞLASIN!

21 Mayıs tarihi bizim için köprüden önceki son çıkıştır.


Erdoğan Ak Parti’ye döndü. Beklentiler daha da fazlalaştı.


İlginçtir, halk Ak Parti’den hem devleti hem de partiyi iyi yönetmesini istiyor.


Bu, bir şekilde milletin, devletle Ak Parti’yi artık örtüştürdüğü anlamına geliyor.


Ak Parti kadroları devleti yönetecek kadrolar olduğu için de açıkçası bu örtüştürmede pek haksız sayılmazlar. Ak parti 2002’de enkaz halinde bir Türkiye devraldı. Bugün ise bambaşka bir Türkiye meydana getirdi.


Ak parti çıtayı o kadar yükseltti ki kendi bile şimdi o çıtayı aşmakta zorluk çekiyor.


Özellikle gençler bu noktada Ak parti’yi zorluyor. Açıkçası Ak parti de gençlere ulaşma noktasında geri kaldı.


Düşünün!


Son referandumda parti, gençlere zarf içerisinde bir kâğıt yani mektup gönderdi. Ben kırk yaşındayım. En son ne zaman mektup aldığımı, gönderdiğimi hatırlamıyorum bile.
email, insagram, facebook çağında yazılı kâğıdı gençler ne yapsın?


Bu yöntemle gençlerden oy mu alacağız? Akıllı telefonlarıyla yatıp kalkan bir nesil var karşımızda. Bırakın mesajın içeriğini, mesajı gönderdiğimiz “araç” bile gençlere hitap etmiyor.


Şimdi yeni Türkiye’yi, 2002 ruhu yerine bambaşka bir ruhla okumak lazım. Halkın Ak parti’den beklentisi eskiye dönüş değil yeni bir ruhla yeni bir dil kurmasıdır, bu ise yeni bir bakış açısıyla olur.


Biz, Ak parti’nin bu ana kadarki yürüyüşünü Necip Fazıl dönemi olarak adlandırıyoruz.


Necip Fazıl bir kavgaydı.


Necip Fazıl bir isyandı.


Kurulu düzene bir meydan okumaydı.


İnsanımıza “durun kalabalıklar burası çıkmaz sokak!” diyen kişiydi.


Dikleşmeden dik durmanın tohumunu atan eylem insanıydı.


Türkiye’deki en büyük devrimi gerçekleştiren Recep Tayyip Erdoğan’a ilham veren düşünce adamıydı.


Türkiye denen asil toprak parçası var olduğu müddetçe Necip Fazıl da fikirleriyle bize ışık tutacaktır.


Necip Fazıl’ın yolundan geçmeden bizim mahalleye varamazsınız. Bunların hepsi gerçektir.


Lakin 21 Mayıs 2017’den itibaren bizim artık manevi ruh iklimimizde Sezai Karakoç dönemine ihtiyaç vardır.


Herkes bilir ki dört mezhep de haktır. Biz farklı biz mezhepten olsak da bazen diğer bir mezhep imamının fetvasıyla hareket edebiliriz. Çünkü bunlar aynı kaynaktan aynı denize dökülen lakin arada farklı yollar da kullanan su yatakları gibidir. Geldiği yer de gittiği yer de bizimdir.


 Dolayısıyla Necip Fazıl da Sezai Karakoç da bizim “aynı göğümüzün yıldızları”dır.


 7 Haziran seçimleri ve yüzde elli birle kazanılan 16 Nisan referandumu bizlere çok net birer uyarıdır. Açıkçası üçüncü bir şansın bize verilmeyeceği aşikârdır.


 O halde bize lazım olan nedir?


Sezai Karakoç’un medeniyet bilincidir.


Necip Fazıl kavgaysa Karakoç kavgadan sonraki inşa sürecidir.


Necip Fazıla isyansa Karakoç isyandan sonraki kuruluş ideolojisidir.


Necip Fazıl dik duruşsa Karakoç dik duruşu kalıcı hale getirmenin bilincidir.


Necip Fazıl “Tohum”sa Karakoç yaslanabileceğin bir gövdedir.


“Müslüman, İslam’ı öyle canlı yaşa ki seni öldürmeye gelen sende dirilsin” diyen kişidir Sezai Karakoç.


Karakoç, Necip Fazıl’ın vefatı üzerine şunları söylemişti:


“Evet, bir kahraman düştü toprağa. Bir kez daha, bin kez daha yeşerip boy atacak tohum olarak düştü. Kartal süzülüp gitti. Sonsuz göklere kayboldu. Bize ne düşer susmaktan başka.”


Şimdi susma değil, o “tohum”ların medeniyet bilinciyle ürün verme vaktidir.
 

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Selim - 8 yıl önce
Her dönemin bir rolü vardır. Bencede 21 Mayıs sonrası medeniyet inşası olmalıdır. Yüreğinize sağlık.
Avatar
Kaan F. - 8 yıl önce
Abi tebrik ediyorum mükemmel bir yazı olmuş.
Avatar
Huseyin COLAK - 8 yıl önce
Tebrik ediyorum Hakan Hocam. Bu yazıyı kaleme almak cesaret isterdi, firaset isterdi, maharet isterdi. Yeni bir viladete vesile olsun yazınız inşAllah. Ayrıca menba-ı ilham olsun düşünce üreticilerine.
Avatar
Tahsin - 8 yıl önce
Hakan Bey Kalemine sağlık güzel ve anlamlı bir yazı olmuş... Temennimiz inşa sürecini ciddiye alan kadrolar gelir.. Ak Parti kadroları özellikle teşkilatlar iş takipcileriyle doldu. Kimsenin inşa dersi falan yok...
Avatar
Akif - 8 yıl önce
Tebrikler Hakan bey. Yenilikçi bir anlayışın mimarı oldunuz.
Avatar
İrfan - 8 yıl önce
Türkiye yeni baştan inşa edilecek ise yönetimin başına o işin uzmanı getirilmeli. Milli Eğitim Bakanı birşiktisatçı olmamalı.
Avatar
Emine - 8 yıl önce
Hocam gerçekten çok güzel bir yazı olmuş.Yüreginize sağlık!...