ÖĞRETMENLERİN VE ÖĞRENCİLERİN BAKANDAN İSTEĞİ VAR!
Pandemi sürecinin on sekizinci ayına gireceğimiz bugünlerde öğretmen ve öğrencilerin Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Mahmut Özer'den beklentileri ve istekleri var.
Ülkemizde salgının seyrine göre bir açılıp bir kapanan okullar yüzünden eğitim süreci oldukça aksadı. Eğitim, pandemi sürecinden bu yana uzaktan eğitimle gerçekleştirilmeye çalışıldı.
Lakin milyonlarca öğrenci gerek yaşadığı maddi imkansızlıklardan gerekse internet alt yapısının hizmet noktasında taşrada ve kenar mahallelerde istenilen seviyeye getirilememesi en önemlisi de öğrencilerin ders takiplerini yapabilecekleri tablet ve bilgisayarlara sahip olamadıklarından uzaktan eğitime bile katılamadılar. Bu süreçte Milli Eğitim Bakanlığı tarafından dağıtılan tabletler yetersiz kaldı ve birçok öğrenci yine mağdur oldu.
Yaz tatili döneminde zorunlu olmayan telafi eğitiminin daha çok sosyal etkinlikler düzeyinde kalması öğrencilerin iki yıllık akademik kaybını ne yazık ki karşılayamadı.
Şimdi öğrenci ve öğretmenlerin kayıpla geçen yaklaşık iki yılın kayıplarının telafisi için Sayın Bakandan istekleri var.
Öğrenciler; bu yeni eğitim öğretim yılının sonuna kadar yüz yüze eğitim alabilmeleri için gereken tüm tedbirlerin alınmasını, okullarına daha güvenli bir şekilde gidebilmek için öğretmen, öğrenci, veli ve tüm okul personelinin aşılanmasını, okulların hijyen kurallarına uygun bir hale getirilmesini arzu ediyorlar.
Gel gelelim öğretmenlerimizin de istekleri var Sayın Bakanımızdan.
Daha güvenli, sağlıklı ve nitelikli bir eğitim ve öğretim verebilmek için ilk önce yetersiz olan öğretmen sayısını arttırmak, aynı eğitimi alarak aynı görevi yapan öğretmenler arasında kadrolu, sözleşmeli ve ücretli ayrımı yapmaksızın adil davranmalarını ve kendilerine verilen 3600 ek gösterge sözünün yerine getirilmesini ve Öğretmenlik Meslek Kanunu gibi konuların Sayın Bakanımız tarafından takip edilmesini istiyorlar.
Tüm öğrenci, öğretmen ve veliler olarak umarız Sayın Bakanımız bu talepleri karşılayacak iradeyi gösterip, eğitim öğretim sürecinin sağlıklı yürümesi için işi sıkı tutarak okullarımızın açık tutulmasını sağlayabilir.
Yoksa Türk eğitim ve öğretim tarihine çocuklarımızın bu yılları eğitim açısından kayıp yılların çocukları olarak geçecektir.
Kalın sağlıcakla...
