Obez sayılan kişiler ehliyet almadan ya da yeniletmeden önce uyku apnesi testine girecek. Uyku apnesi sendromu olanlara tedavi edilmeden ehliyet verilmeyecek.
Yeni düzenlemeye göreye uyku apnesi sendromu olanlara ehliyet verilmeyecek. Ehliyet almak isteyenlerin Uyku laboratuvarından 'uyku apnesi sendromu yoktur' raporu alamaları gerekiyor. Vücut kitle indeksi 33'ün üzerinde olan ve obez sayılan kişilerin uyku laboratuvarında tetkik yaptırması, uyku apnesi sendromu tanısı konulması halinde ise tedavisine başlanması gerekiyor.
Uyku apnesi nedir?
Uyku apnesinin en önemli belirtisi gece uykusu süresince ani solunum duraklamaları, çok gürültülü horlamalar ve iç ekmelerdir. Bu solunum düzensizlikleri, yumuşak, hafif horlamalardan farklıdır. Apne tipi horlamada hasta, el kol hareketleri ile rahatsız bir şekilde uyumaya çalışır. Uyku apneli hastalarda sık sık tekrarlanan uzun süreli solunum durmaları olmaktadır. Apneli durumlarda 10 saniyeden başlayan solunum duraklamaları bir dakikadan fazla sürelere kadar devam edebilir. Uykuları boyunca saatte 20, hatta 100 defa tekrarlayan, bir dakikaya varan nefes durmaları ile boğulurcasına mücadele eden kişilerde uyku ve oksijen yetersizliğinin büyük sorunlara neden olması kaçınılmazdır.
Uyku Derneği Genel Başkanlığı görevini de yürüten Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Karadağ, yeni düzenlemeye göre, sürücü belgesi alacak ya da yeniletecek kişilerin, bir pratisyen hekim veya aile hekimine beyanname vermesi gerektiğini belirtti. Karadağ, "Bu beyannamede, 'Bende uyku apnesi sendromu yoktur' diye bir madde de var. Kişi kendisinde bu rahatsızlığın bulunmadığını belirtmişse ve onu muayene eden hekim de bu kişide uyku apnesi sendromu bulunmadığını teyit ederse raporu almasında sakınca yok" dedi. Karadağ, dünya genelinde trafik kazalarına yol açan en önemli nedenlerden birinin uyku apnesi sendromu olduğunu vurguladı. Uyku apnesinin neden olduğu gündüz aşırı uyku halinin kişilerde trafikte ya da iş yaşamında kaza yapma riskini büyük ölçüde artırdığını dile getiren Karadağ, bundan dolayı söz konusu alanlarda ölümlere varabilen olumsuzlukların önlenmesi için tespit yapılmasının önemine dikkati çekti.
Kişide bu rahatsızlığın bulunup bulunmadığının belirlenmesinde kendi beyanının yanı sıra doktor görüşüne de bakıldığını anlatan Karadağ, şöyle devam etti, "Bu kapsamda hekimler hastaya, 'Uyurken horluyor musunuz?', 'Gündüz aşırı uyku haliniz var mı?' ya da 'Sizi uyurken gören kişiler nefesinizin durduğunu söylüyor mu?' gibi sorular soracak. Biz buna 'tanıklı apne' diyoruz. Horlama, tanıklı apne ya da gündüz aşırı uyku hali varsa hekim, kişiyi bir uzman hekime gönderecek. Burada uzman hekim bir uyku laboratuvarında kişiyi yatıracak. Uyku laboratuvarında yatan kişi 'uyku apnesi sendromu yoktur' raporu alırsa, bu kişinin ehliyet almasında bir sakınca yok."
Karadağ, şöyle devam etti, "Tüm obezlerin neredeyse üçte birinde uyku apnesi sendromu görülüyor. Yasa koyucular gerek uyku laboratuvarlarının sayısının azlığı gerekse bu riskin obezite arttıkça daha fazla arttığından esinlenerek beden kitle indeksini 33 olarak değerlendirmişler."
Karadağ, "Şu anda bir hasta uyku laboratuvarına müracaat ettiğinde bekleme süresi 6 aydan 2 yıla kadar uzamış durumda. O yüzden, sürücü belgesini yenileyecek obez kişilere, mutlaka bir an önce uyku laboratuvarına başvurarak polisomnografilerini yaptırmalarını tavsiye ediyorum. Bu çok önemli çünkü beden kitle indeksi 33'ün üzerinde olanlar polisomnografi ile uyku apnesi sendromu olmadığını gösterir belge olmadan ehliyet alamayacak" diye konuştu.
Nasıl hesaplanır?
Vücut kitle endeksi (VKİ), vücut ağırlığının (kg), boy uzunluğunun metre cinsinden karesine bölünmesiyle hesaplanır. İdeal ağırlık ise ulaşılmak istenen VKİ'nin, boy uzunluğunun karesi ile çarpılmasıyla elde edilir.
Boy (M) X Boy(M) = Boy Çarpımı
Kilo (Kg) / Boy Çarpımı = Vücut Kitle İndeksiniz
Tedavi süresi 1 yıl
Uyku apnesinin ağır ya da orta derecede çıkmasının yanı sıra gündüz uyuklama hali tespit edilenlerin tedavi görmeden sürücü belgesi alamayacağı uyarısında bulunan Karadağ, sözlerini şöyle tamamladı, "Bu kişilerin mutlaka maskeyle solunum tedavisi (PAP) cihazlarını kullandığını ve bu cihazları kullanırken apne-hipopne indeksinin 15'in altına indiğinin gösterilmesi gerekiyor. Bu cihazların hepsinin bir hafıza kartı var. Bu cihazların içindeki hafıza kartı, cihaz ne zaman açılmış ve kaç defa kullanılmış ise bize onu gösteriyor. Biz birinci ve üçüncü ay ile bir yılın sonunda bu hastaları davet ediyoruz. Dünyadaki standart, bu cihazın bir yıl içerisinde en azından bin 200 saat kullanılması. Yani kişiler, cihazı kullandıklarını, apnelerinin kontrol altına alındığını kanıtlayan kişiler ehliyetlerini alabilecek."
Kaynak: Vatan