Yıl içerisinde bir günü de Sarıkamış şehitlerine ayırsak desem çok mu şey isterim acaba!Bir emirle hiç düşünmeden şehadet şerbeti içmek için yola koyulan onbinlerce Mehmedimize bir gün…Rus keferesinin Erzurum a yürüyüşünün önünü kesmek,bölgedeki Rus birliklerini ani bir manevra ile çember içine alıp yok etmeyi amaçlayan plan kağıt üzerinde başarılı gibi görünmekteydi ancak hesaplanamayan iklim şartları ve kışlık kıyafetlerin ulaşmaması Allahuekber dağlarında onbinlerce Mehmedimizin donarak şehit olmasıyla neticelenmişti.Sarıkamış harekatı adı altında tarih ders kitaplarında bir paragraftan fazla yer almayan bu dram ne hikayeler yazdırmış,ne türküler söyletmiş,ne ağıtlar yaktırmıştı…onbinlerce can, bir o kadar ana,baba,evlat,kardaş ve yar yüreğine ateş düşürmüştü. Peki bu ateş şimdi bizim yüreklerimizde yanmaya devam etmemeli mi sizce…
Çanakkale ruhu gibi bir Sarıkamış ruhu da olmamalı mı…Her sene Aralık sonu ve Ocak başlarında harekatın yıldönümü münasebetiyle çeşitli etkinlikler yapılıyor ama bence kafi değil.Bir kere tüm okullarımızda anma programları düzenlenmeli belirli gün ve haftalar içerisine Sarıkamış şehitlerini anma günü de dahil edilmeli.Yeni nesiller atalarını iyi tanımalılar.Çünkü atalarını tanıdıkça geleceklerine daha iyimser bakmalarını sağlayacak özgüveni bulacaklar.
Türk milleti olarak bu tip ortak değerlerimize sahip çıkmamız gerek.Mayamızın sağlamlığı da ortak tarihimizin eşine az rastlanır sayfalarından kaynaklanmaktadır.Şairin dediği gibi’’Sarıkamış için ölmeyi bilmiyorsa insan Saruhanlı için yaşamasının bir anlamı yok’’Bunun idrakıyla hareket eden bir milleti kimse bölemez.Dışa karşı dirençli bir toplum olmak istiyorsak şöyle bir hafızamızı tazelememiz yeterlidir.Özellikle son günlerde yaşanan hadiseler bunu gerekli kılmaktadır.1071 Malazgirt savaşından beri Anadolu yu beraber inşa etmiş,batıdan gelen haçlılara karşı omuz omuza durmuş,Dünya nın dört bir yanına İslamı kol kola yaymış,Çanakkale ve Sarıkamışta aynı cephede Hakk a yürümüş,milli mücadele döneminde yedi düvele meydan okumuş,Türkiye Cumhuriyetini beraber kurmuş Türk ve Kürt kökenli vatandaşlarımız artık etle tırnak misali kaynaşmıştır.Aksini düşünen veya olmasını isteyen fitne odakları emellerine ulaşamayacaklardır.
Şimdi zaman safları sıkıştırma zamanıdır,aralara şeytanı sokmadan;zaman sarılma zamanıdır,kavgaları sonlandırarak;zaman sevgi ve barış tohumları ekme zamanıdır,fitne ve fesata meydan vermeden…
Anadolu bir vücuttur.Bu vücuttaki bir sıkıntı tüm organları olumsuz etkiler.Barış ve huzur istiyorsak Anadolu nun sağlığını bozmamalı ve bozmak isteyen mikroplara ortak tavır belirlemeliyiz.
Vel hasılı kelam ortak tarihi değerlere sahip bir toplum olarak geleceğimizi ortak planlamalı ve ayrılıkçı fısıltılara kulaklarımızı kapamalıyız…