Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Konçuk, sendika üyeleri ile buluştuğu toplantıda önemli açıklamalarda bulundu. Konçuk, "657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nu değiştirmek mi gerekiyor? Gelin oturalım, konuşalım." dedi.
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, sendika üyeleri ile buluştuğu yemekte önemli açıklamalarda bulundu. 15 Temmuz kanlı darbe girişimi sonrası yürütülen soruşturmalar hakkında konuşan İsmail Konçuk, Başı sıkışan, dara düşen kim olursa olsun, öncelikle insan ve ülkenin bir vatandaşı olduğu için sahip çıkılması gerektiğini ifade etti. Sürecin sağlıklı işlenmesi gerektiğini belirten İsmail Konçuk, "Biz hakim değiliz, yargıç değiliz. Kimsenin suçlu olduğuna karar verme noktasında da değiliz. Dün aynı masada yemek yediğimiz, sohbet ettiğimiz bir arkadaşımızın açığa alınması, meslekten ihraç edilmesi bizim ona sırtımızı dönmemiz sonucunu doğurmamalıdır." dedi.
MEB'de açığa alınanlar hakkında konuşan İsmail Konçuk, PKK ile ilişkisi olanların direk olarak ihraç edilmesi gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi.
"Bu tespitleri doğru yapmak şartıyla garibanın, masumun canını yakmamak şartıyla tespitler yapılmalıdır. Peki Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'a soracak olursak, bu görev iadeleri neye göre yapıldı? İade edilmeyen, açıkta bekleyenlere görevlerini neye göre iade etmedin? Bunların da açıklamalarının yapılması gerekiyor. Diğer bakanlıklarda da aynı şekilde görevden almalar ve iade edilmeler neye göre yapılıyor, izah edilmesi gerekiyor."
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda 'memur işten atılamaz' gibi birşey kesinlikle yoktur
657 Devlet Memurları Kanunu'nun değişme ile ilgili konuşan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Konçuk, "657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nu değiştirmek mi gerekiyor? Gelin oturalım, konuşalım. Bazıları 657 sayılı kanunda şöyle bir madde olduğunu düşünüyor. 'Devlet memurları asla ve kata meslekten atılamaz'. Bunun yanında birçok memur da bunu böyle biliyor. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda 'memur işten atılamaz, iş garantisi vardır, iş güvencesi vardır' gibi bir şey kesinlikle yoktur. Bizim iş güvencemiz, yargı hakkımızdan doğuyor. Yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin diğer vatandaşlarının ne kadar yargı hakkı varsa bizim de 656 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun çizdiği sınır çerçevesinde bir yargı hakkımız var. İş güvencemiz oradan kaynaklanıyor ancak birçok kişi, bunun değişmesi gerektiğini söylüyor." dedi.