Memur-Sen'e Davet, Tercih Evet” buluşmasında konuşan Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “16 Nisan’da gezi ruhuyla her dilde hayır diyeceklere karşı biz de 15 Temmuz ruhuyla tek dilde 'evet' diyeceğiz” dedi.
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Sivas'taki “Memur-Sen'e Davet, Tercih Evet” buluşmasında konuştu.
Kur’an tilaveti ve İstiklal Marşı ile başlayan programın ardından konuşma yapan Yalçın, “Biz özelde üyesinin genelde tüm emekçilerin ve milletimizin refahı için çalışan bir teşkilatız. Onun için geleceğin Türkiye’sinde müreffeh bir yaşam için istikrarı önceliyor ve emek için olduğu kadar evet için de çalışıyoruz” dedi.
Konuşmasında Memur-Sen kurucu Genel Başkanı Mehmet Akif İnan’ın sözlerini hatırlatan Yalçın, “Bizim medeniyet öğretimiz mazlumun dinini sormamayı gerektiriyor. Rahmetli başkanımız da ısrarla bunu dile getiriyordu. Çünkü adalet İslam medeniyetinin temel direklerinden biridir. Memur-Sen nerede mazlum varsa orada olan, mağdura el uzatan bir teşkilattır” diye konuştu.
Referanduma az bir zaman kala önemli konulara değinen Yalçın şu ifadeleri kullandı:
“Bizler bu ülkede anayasa kılıfı ile zorbalığın mağduru olmuş, darbe anayasasının ceremesini çekmiş bir kitle olarak Türkiye Anayasa Platformu’nu kurmuş ve bu ülkenin yeni anayasaya olan ihtiyacını defaatle dile getirmiş bir sendikal hareketiz. İlerleyen süreçlerde de daha özgürlükçü daha demokratik bir zeminin oluşturulması için elimizden ne geliyorsa yapacağız.
16 Nisan yarına ilişkin yürüyecek miyiz, büyüyecek miyiz, yoksa her defasında tökezleyecek miyiz? Bunun kararının verileceği kader andır. 16 Nisan'da bizim yola çıkışımıza, bizim ortaya ter akıtışımıza karşın 'siz bir emek hareketisiniz niye bunlara giriyorsunuz?' diyerek bu işi sanki siyasetin bir yarış alanı, bir kavga alanı gibi göstermeye çalışan bir manipülatif hareketle alanda kirli bir dalga oluşturmaya çalışıyorlar.
Türkiye parlamenter sistemi geride bırakarak cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine, bundan sonra on yılların, yüz yılların geleceğini belirleyecek bir kritik eşik yaşıyor. Bu eşiğe ilişkin hayır kampanyası yürütenlerin bu anlamda kafa bulandırmaya, beyin sulandırmaya çalışmaları kesinlikle bilinçli bir harekettir. Hayır diyenleri PKK ile FETÖ ile eş tutmak doğru değildir. Referandumda 'Hayır' demek PKK'lı olmak demek, 'Hayır' demek FETÖ'cü olmak demek değildir. Ancak referandumda 'Hayır' demek PKK'ya bayram ettirmek, FETÖ'ye göbek attırmak, Hollanda'ya lokma döktürmek, Almanya'ya cümbüş yaptırmaktır."