Memur-Sen Ankara İl Başkanı Mustafa Kır, "Toplu Sözleşme Masasında Hükümetten Erbakan Tavrı Bekleniyor" dedi.
Memur-Sen Ankara İl Başkanı Mustafa Kır, Toplu Sözleşmeye ilişkin açıklamalarda bulundu. Kır açıklamasında "Toplu Sözleşme Masasında Hükümetten Erbakan Tavrı Bekleniyor" dedi. İşte detaylar...
3 Milyon 200 Bin kamu çalışanı ve 1 Milyon 900 Bin kamu emeklisinin maaşlarına yapılacak yüzdelik zam ile mali, özlük,idari ve sosyal haklarına ilişkin iyileştirmelerin belirleneceği 2018-2019 yıllarını kapsayacak 4.Toplu sözleşme görüşmeleri 1 Ağustos 2017 günü Kamu İşveren Heyetine Ç.S.G. Bakanı Jülide Sarıeroğlu'nun, Emek Hareketine 997 Bin 089 üyesi ile hem Konfederasyon hem de kendisine bağlı 11 Hizmet kollarında yetkili olan Memur-Sen'in Genel Başkanı Ali Yalçının başkanlığında resmen ve fiilen başlatılmıştır.
Bilindiği üzere kamu görevlilerinin maaşları 2002 yılından 2012 yılına kadar toplu görüşme, 2012 yılından itibaren ise toplu sözleşmeye dayalı olarak, Kamu Görevlileri Yetkili Sendikaları ile Kamu İşveren Heyeti arasında varılan mutabakata, uyuşmazlık halinde de K.G.H.Kurulunun vereceği karara dayalı olarak belirlenmektedir. Bu yüzden kamu görevlilerinin dikkatleri 1 Ağustos 2017'te başlayan toplu sözleşme masasından çıkacak sonuca odaklanmıştır.
Toplu sözleşme takviminin ne zaman başlayıp, ne zaman sonlanacağı 2 yıl öncesinden bilindiği halde Kamu İşveren Heyetinin masaya teklifsiz gelmeleri ise toplu sözleşme masasını ciddiye almadıklarını ortaya koyduğu gibi toplu sözleşme sürecinde hükümet yetkililerinin sendika tekliflerini adeta yok sayacak derecede "kamu çalışanlarını enflasyona ezdirmeyecek "mali disiplini bozmayacak, bütçe imkanlarını zorlamayacak bir iyileştirme yapılmasından yanayız" şeklindeki açıklamaları talepleri karşılama yerine eksiltme gayreti içinde oldukları izlenimini vermektedir.
Özel sektöre teşvik pirimi verilirken,vergi yükleri hafifletilirken,hatta vergi borçları bir kalemde silinirken,toplu pazarlığın dışında kalan bazı kurum çalışanlarına, üst düzey bürokrat ve milletvekili maaşlarına yaklaşık en düşük memur maaşı kadar artış sağlanırken bozulmayan kamu maliyesinin disiplini, ne hikmetse toplu sözleşme sürecine girildiğinde bozulma riskiyle karşı karşıya kalması çok manidardır. KİT Yönetim Kurulu üyelerinin aylıklarına % 200'e varan artış sağlanırken, vergi cezaları indirime tabi tutulurken, ihracatçı firmalara KDV iadesi yapılırken, hatta sermayedarların kar oranını artırmak için alacaklardan vazgeçilirken gündeme getirilmeyen “bütçe imkanları” ve "mali disiplin" toplu sözleşme sürecine girildiğinde kurulu zemberek gibi birden kendisini masanın ortasına bulmasının ne anlama geldiğini çok iyi biliyoruz. Hükümet artık her toplu sözleşme öncesinde başvurulan "mali disiplin", "bütçe imkanları" ve "enflasyona ezdirmeme" gibi kamu oyunda anlamını yitiren ifadelerden kaçınmalıdır.
Emek hareketinin temsilcisi Memur-Sen; popülist yaklaşımlarla,devletten ne koparırsak kardır mantığıyla değil, ülkemizin içinde bulunduğu sosyal,siyasal ve ekonomik hassasiyeti ve kamu çalışanlarının içinde bulunduğu zor şartları da dikkate alarak iyi niyetli bir yaklaşımla Toplu Sözleşme Masasına oturmuştur.
Teklifler:Kısa,orta ve uzun vadeli enflasyon realitesi, enflasyon hedef sapmaları,döviz kuru ve faiz oranları ile emtia fiyatlarındaki değişimler, hem ülke hem de küresel düzleme ilişkin makro-mikro veriler, siyasi, diplomatik,sosyal gelişmeler,ekonomik büyümeler ile bileşenleri, işçi-memur maaş karşılaştırmaları, 2018 ve 2019 yıllarını kapsayan orta vadeli plan, bütçenin gerçekleşme verileri, ihracat-ithalat rakamları incelenerek hazırlanmıştır.
Toplu sözleşme masaları; mali disiplini bozmanın, bütçe imkanlarını zorlamanın değil; kamu maliyesinin kaynaklarını hakça paylaşmanın aracı olmalıdır. Memur- Sen'in 4.Toplu Sözleşme Teklifleri;etraflıca gerekçeleri ile birlikte incelenip değerlendirildiğinde; bir yönüyle sorunları çözmek, diğer yönüyle adaleti,hakkaniyeti ve hakça bölüşmeyi esas aldığı, kamu emekçilerinin maaşlarının, aylıklarının, ücretlerinin, ödeneklerinin hak ettikleri düzeyde ve adil paylaşım perspektifiyle arttırıldığı görülecektir.
Kamu İşveren heyetinden ülkemizin içinde bulunduğu hassasiyeti de dikkate alarak, başka bir sosyal çalkantıya sebebiyet vermeme adına teklifleri eksiltme yerine artırma, sorunları büyütme yerine asgariye indirme niyetiyle yaklaşmaları, kamu çalışanları tarafından kabul edilebilir,ihtiyaçlarına cevap verebilir bir ücret skalasını belirleme gayreti içinde olmaları beklentisi içinde olduğumuzu, ifade etmek istiyoruz. Bu iyi niyetli yaklaşımı göz ardı edecek her çabayı iyi niyeti suiistimal olarak değerlendireceğimizi kamu oyuna açıkça ilan ediyoruz.
İstenilen şey külfetin yüklenilmesinde de nimetin paylaşılmasında da adil olunmasıdır. Biz külfetten payımıza düşene hiç itiraz etmediğimiz gibi nimetten payımıza düşene de itiraz edilmesini istemiyoruz. Bu amaçla Memur-Sen olarak;
1-Güvenceli istihdam"dan yanayız. 4/C gibi taşeron işçiliği ve 4/B gibi sözleşmeli istihdam türleri ile insanca yaşamayı ve yaşatmayı zorlaştıran istihdam türlerinin kaldırılmasını kadrolu istihdam yolunun açılmasını istiyoruz.
2- Büyüyen ekonomiden "Refah Payı" istiyoruz” “Türkiye ekonomisi büyüyor fakat kamu görevlileri ve emeklilerinin maaş bordrolarına bu büyüme yansımıyor. Sermayeye ve finans kesimine teşvik paketleri, vergi afları çıkarılırken, kamu görevlisi ve emeklilerinin payına “mali disiplin” ve “bütçe imkanları” gibi kamu maliyesinin yok tarafı gösteriliyor. Artık, kamu görevlilerini ferahlatmak için büyüyen ekonomiden refah payı almak istiyoruz. Bunu içinde kamu görevlilerine büyüme oranının %50’si oranında refah payı verilmesini kamu görevlilerinin maaşlarına, 01.01.2018’den itibaren 2017 yılda gerçekleşen büyümenin yarısı, 01.01.2019’dan itibaren 2018 yılında gerçekleşen büyümenin yarısı oranında refah payı kaynaklı ek zam yapılmasını talep ediyoruz.
3-Vergi mağduriyetinin giderilmesini istiyoruz. Çalışanların maaşlarında vergiye tabi matrahın düşük, (12800 TL) vergi oranlarının yüksekliği sebebiyle kamu görevlileri, gelir vergisinin“sadık mükellefi”,vergi uygulamasının“kadim mağduru” olmaya devam ediyor. Ek Ödeme, Ek Ders Ücreti, Özel Hizmet Tazminatı, Aile ve Çocuk Yardımı, Fazla Mesai, İkramiye, Döner Sermaye gibi ödentiler emeklilikte dikkate alınmadığı halde vergilendirmede dikkate alındığından maaş ve ücretler bu matraha (12800 TL) ulaştığı andan itibaren % 20-%25 vergiye tabi tutulmaktadır. Böylece sene başında verilen zammın kat kat fazlası yılın ikinci yarısına varmadan çalışanların cebinden ustaca çekilmektedir. Diğer kısmı da yükselen enflasyon,faiz ve döviz yoluyla geri alınmaktadır. Alternatifli teklifler ile gelir vergisi oranındaki artışa dayalı maaş kaybının telafisini için kamu çalışanlarının maaşından yıl boyunca %15 lik vergi diliminden vergi alınmasını, bunu aşan vergi tutarının hükümetçe karşılanarak yıllık maaş kaybının önüne geçilmek istenmektedir.
4-Enflasyon farkı gerçekleştiği aydan itibaren ödenmesini istiyoruz.“Hedeflenen enflasyon ile gerçekleşen enflasyon arasında, Hükümetin enflasyonu ile dar ve sabit gelirlinin enflasyonu arasında büyük farkların oluştuğu aşikar olup, neredeyse enflasyon farkının ödenmediği yıl yok gibidir. Hükümet; kamu çalışanı ve emeklilerinin maaş ve ücretlerinde yapılacak iyileştirmede Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve Merkez Bankası’nın bir sonraki yılın orta ve uzun vadeli tahmini enflasyon rakamını ve tahmini büyüme hedefini dikkate alırken,yine aynı hükümet, kendi gelir kaynaklarını artırmak için alacaklarının tahsilinde "Yeniden Değerleme Oranı"nı esas almaktadır. Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve Merkez Bankası’nın orta ve uzun vadeli hedeflerini tutturamadığı,en az % 60 oranında sapma gösterdiği de ortadadır. Biz: kamu emekçisi ve emeklilerinin gerçek anlamda enflasyona ezdirilmemesi için; maaş artışını enflasyonun değil toplu sözleşme taraflarının belirlemesini, enflasyon farkının 6 aylık dönem sonunda değil gerçekleştiği aydan itibaren yansıtılmasını istiyoruz.
3-Ek gösterge artışı: Kamu emekçilerinin brüt maaşları,emekli maaş ve emekli ikramiyeleri en yüksek devlet memuru olan Başbakanlık Müsteşarının maaşı üzerinden hesaplandığı için Ek Göstergesi yüksek olan kamu görevlileri hem çalışırken hem de emekliliklerine yüksek maaş alırken 3000 ve altı Ek Göstergeden maaş alıp emekli olanların maaşlarında % 50 ye yakın düşüş gözlenmektedir. Yardımcı Hizmetler sınıfı kadrolarında çalışanlar da dahil olmak üzere Ek Gösterge uygulamasına geçilmesi Genel İdare Hizmetleri Sınıfı’na dâhil il milli eğitim müdürü, il milli eğitim müdür yardımcısı, ilçe milli eğitim müdürü, şube müdürü, sayman, döner sermaye saymanı ve fon saymanı kadrolarında bulunanların ek göstergelerinin 3600’e çıkartılması, öğretmenlerin mevcut Ek Göstergesi üzerine 600 Puan eklenmesini talep ediyoruz.
Bütün bu gerçeklerin ışığı altında toplu sözleşme masasının Yetkili Konfederasyonu Memur-Sen 2018 ve 2019 yıllarını kapsayacak 4. Dönem Toplu Sözleşme tekliflerini yüzdelik zammın dışında;Taban Aylığa zam,Refah Payı ve Enflasyon farkı gibi hususları gözeten, çalışanların ve emeklilerin vergi kesintisi kaynaklı maaş kayıplarının, vergi mağduriyetlerinin azaltılmasını öngören bir yaklaşımla kümülatif olarak maaşlara en düşüğü yıllık %16.60, iki yıllık %38.52 oranında zam yapılmasını içeren ücretlinin ücretini düşürmeyen kamu maliyesini çok zorlamayan aynı sonucu almaya yönelik kamu işverenin tercihini de kolaylaştıracak en yakın üç alternatifli teklifle masaya oturmuştur.
4-ALATARNATİFLİ TEKLİFLER:
1. Alternatif:
Aylık, Taban Aylık ve Yan Ödeme katsayılarına;
2018 yılı için: Birinci Altı Ayda %10, ikinci Altı Ayda %6 Zam
2019 yılı için: Birinci Altı Ayda %10, ikinci Altı Ayda %8 Zam
2. Alternatif:
2018 yılı için: 1 Ocak 2018’den geçerli olmak üzere Taban Aylığa 75 TL Net zam
Aylık, Taban Aylık ve Yan Ödeme katsayılarına; Birinci Altı Ayda %7, ikinci Altı Ayda %7 zam
2019 yılı için: 1 Ocak 2019’den geçerli olmak üzere Taban Aylığa 75 TL Net zam
Aylık, Taban Aylık ve Yan Ödeme katsayılarına Birinci Altı Ayda %7, ikinci Altı Ayda %7 zam,
3. Alternatif:
2018 yılı için: 1 Ocak 2018’den geçerli olmak üzere Ek Ödeme oranlarına 15 puan ilave zam ve Birinci Altı Ayda %6, ikinci Altı Ayda %6 zam,
2019 yılı için: Birinci Altı Ayda %10, ikinci Altı Ayda %8 zam. Şeklinde üç teklifin en düşük memur maaşına etkisi şu şekilde gerçekleşecektir.
Zamların Yansıma Örnekleri:Halen En düşük memur maaşı (Hizmetli 13/1 bekâr) 2.405 TL
1. Alternatif: 2018 Yılı Birinci Altı Ay: 2.646 TL, ikinci Altı Ay: 2.804 TL – Topl %16,60 zam 2019 Birinci Altı Ay: 3.085 TL, ikinci Altı Ay: 3.331 TL – Topl % 18,80 zam.2 YILLIK KÜMÜLATİF ZAM :%38,52
2. Alternatif: 2018 yılı Birinci Altı Ay: 2.654 TL, ikinci Altı Ay: 2.839 TL – Toplam % 18,06 zam 2019 Birinci Altı Ay: 3.118 TL, ikinci Altı Ay: 3.337 TL – Toplam % 17,51 zam.2 YILLIK KÜMÜLATİF ZAM :%38,74
3. Alternatif: 2018 Birinci Altı Ay: 2.704 TL, ikinci Altı Ay: 2.886 TL – Toplam % 19,18 zam.
2019 Birinci Altı Ay: 3.153 TL, ikinci Altı Ay: 3.405 TL – Toplam % 18,80 zam.2 YILLIK KÜMÜLATİF ZAM :%41,59
Bu çerçevede; kamu görevlilerinin maaşlarına, oransal zam(+Taban aylık ya da ek ödeme Zammı)+refah payı+enflasyon farkı formülüyle zam yapılması teklifi masaya taşınmıştır. Yukarıda yer verilen artış oranları sadece katsayılara ilişkin yüzdelik zam ile ek ödeme puanı ya da taban aylık tutarı kapsamındaki artışlar çerçevesinde belirlenmiş olup toplu sözleşmeye yönelik diğer tekliflerle birlikte bu oranlar daha da yükselecektir.
Memur-Sen ve bağlı sendika yetkilileri 5 Milyon kamu emekçisi ve emeklisi ile onların bakmakla yükümlü oldukları yaklaşık 20 Milyon insanın sorumluluklarını omuzlarında hissederek toplu sözleşme masasına oturmuşlardır.İçe sinmeyecek tekliflerin altına imza atmaya mahkum olmadıklarının herkesçe bilinmesini istiyoruz. Hükümet veya Onun adına toplu sözleşme masasına oturan Kamu İşveren Heyetinden; bir takım rakam cambazlıklarını kullanarak talep ve teklifleri ne kadar aza indirgeyebilirim mantığından ziyade, ne kadar yükseltebilirim mantığını harekete geçirmeleri beklentisi içerisindeyiz. Hükümetten; 54. Hükümetin Başbakanı Profesör Dr. Necmettin Erbakan'ın; bir sendikanın toplu sözleşme tekliflerine karşılık : " Hayır biz bu tekliflerinizi kabul etmiyoruz. Biz size daha fazla vermek istiyoruz." diyerek takındığı tavrı takınmalarını bekliyor ve umuyoruz. Toplu Sözleşmenin hayırla sonlanmasını temenni ediyoruz.