Ortadoğu savaşları Avrupa'yı da vuruyor. Avrupa Birliği parçalanma tehidi altındayken dünya derin endişe içinde.
Batı ülkeleri başta olmak üzere tüm dünya Ortadoğu'da yaşanan savaş ve şiddet yıkımının etkisi altına girmeye başladı. Avrupa'nın bir arada olmasını sağlayan en temel uygulama Almanya tarafından ortadan kaldırıldı.
Schengen Vizesi uygulamasını ortadan kaldıran Almanya, diğer Avrupa ülkelerinden gelecek seyahatlere kısıtlama getirdi. Böylece tek devlet olma yolunda ilerleyen Avrupa için tarihi bir eşikten geri dönüş başladı.
Bir süre önce Yunanistan'ın Avrupa'ya yaptığı Schengen tehdidi sonuç verdi. Yunan hükumeti tarafından Avrupa ülkelerine sığınmacılar konusunda önlem alınmaması halinde Schengen vizesinin tüm sığınmacılara verileceği ve sığınmacıların Avrupa'yı istila edeceği bildirilmişti. Buna karşı önlem geliştiren Almanya, Schengen Vizesi uygulamasını askıya aldı.
Modern Kavimler Göçü olarak nitelendirilen mülteci krizinin dünyayı etkisi altına alacağı, sosyolojik değerleri parçalacağı konuşurken etkiler ilk olarak siyasal hayatta kendisini gösterdi. Yaşanan gelişmeler Avrupa Birliği'nin temellerini dinamitliyor.
Macaristan, Avusturya, Yunanistan ve İtalya'yı etkisi altına alan mülteci krizi yakın zamanda Batı Avrupa ülkelerinde de ciddi etkiler yaratmaya başlayabilir. Schengen ile sınırsız Avrupa hayalini gerçekleştirmeyi tüm Avrupa'ya tartıştıran Almanya sınırlarına duvar örmeye hazırlanıyor.
Öte yandan IŞİD'ın Doğu Türkistan'da örgütlenmeye başlaması Çin'in derin endişe içinde olduğu haberlerini de beraberinde getiriyor. Filipinlirde Ebu Sayyaf Örgütü de geçtiğimiz günlerde "Hilafete Biat" haberleriyle anılmıştı.
Kuzey Afrika ülkeleri arasındaki bir çok ülkede yer alan irili ufaklı örgütler IŞİD'e bağlılığını ilan ederken, Afrika'da da Bako Haram büyük çaplı eylemleriyle sarsmaya devam ediyor.
Diğer yandan geçtiğimiz günlerde El Kaide bir açıklama yapmış, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu koalisyon ülkelerine karşı IŞİD ile birlikte hareket edeceklerini ilan etmişti. Eymen El Zevahiri batıda yaşayan müslümanlara çağrı yaparak "bireysel eylem yapma" çağrısını yinelemişti.