TEMİZ KİŞİ OLMAK NE DEMEKTİR?

Sağlıklı bir insan neslinin yetiştirilebilmesi için, temizliğe riayet şarttır. O nedenle, hem İslam Dini ve hem de Türkü örf ve âdeti, temiz olunmasını önerir.
Ayrıca temizlik, sağlığını düşünen her insan için gerekli olandır. Çünkü temizlik, lüzumsuz ve zararlı olan unsurlardan arınmaktır. Yani insanın, sağlığına zarar verecek her türlü toz, kir, pislik, kötü düşünce vs. gibiler ile kişinin kendisine zarar vereceklerden korunmasıdır.
Temizliğin günümüz insanınca çok iyi bilindiği sanılmakta ise de, birçok kişinin temizliği yeteri kadar anlamadığı da, bilinmekte ve görülmektedir. Bazı kişiler var ki, kendi yaşamlarının temizliğine dahi gerekli özeni göstermemektedirler.
Temiz sayılabilmek için, insanın öncelikle kendi beden ve ruhunu, her alanda temiz tutmalı, hayatının her evresinde temiz olmalıdır. Böyle yapılması, hem dini açıdan ve hem de, sağlık açısından çok önemli olan bir husustur. O nedenle temizlik; 1- Beden temizliği, 2- Çevre temizliği, 3- Mekân temizliği olarak tanımlanır. Maddi ve manevi temizlik olarak ta tarif olunur.
İslam Dinini kabul eden her insanın temizliğe daha çok önem vermesi gerektir. Çünkü İslam Dinin de, temizlik imandandır. İslam Dini, diğer temizlikler ile birlikte, namaz kılmak için abdest almayı, gusül etmeyi, her halükarda hafta da bir kez banyo yapmayı ön görür. Ayrıca namaz kılınacak yerin, namaz kılarken giyinilecek elbisenin de temiz olmasını ister.
Bunların dışında, kalbin temiz tutulması, kötülüklerden kaçınılması, iyi insan olunması istenilmekte, umuma ait yerlerin de kirletilmemesi gerektiğini emretmektedir. Bunların yanında, manevi yönden de temiz olunması gerektir. Manevi temizlik ise, düşünceyi, kalbi temiz tutmak, zararlı ve kötü düşüncelerden uzak durmaktır.
Beden temizliği ise, 1- Vücudun dış temizliği, 2- Vücudun iç temizliği, 3- Elbise temizliğidir. İşte bunlardan dolayı, “ Temizlik dinin direğidir.” Denilmiştir.
Maddi temizlik, çevrenin ve ibadet edilecek yerin, üst ve başın temizliğini oluşturur. ( BAKARA / 125, TEVBE / 108, HAC / 26 )
Manevi temizliğin de, kalp ve gönül temizliği olduğu bildirilmektedir. Manevi temizliğin gayesi ise, insanın hemcinslerine karşı kötülük, kin, haset gibi olumsuz duygulardan uzaklaşmasını sağlamaktır.
Manevi temizlik dinin emri olmasına karşın, maddi temizlik, toplumun kültürü ve gelenekleriyle ilgilidir. Hem İslam Dini, hem de Türk örf, âdet, gelenek ve görenekleri hülasa kültürü, maddi ve manevi temizliklere riayet edilmesini emretmesine rağmen, temizlik kurallarına uygun davranılmadığı görülmektedir. Hele hele mekân ve civar temizliği hiç önemsenmemekte, kişi elinde bulunan her türlüğü atığı umumi yerlere atmakta, çöp kutusunu kullanmamaktadır. Umumi tuvalet bulunmasına rağmen, çişini umuma ait bir yere hayâsızca yapmaktan çekinmemektedir. Piknik yapmakta, atıkları piknik yaptığı alanda bırakıp gitmek, sigara izmaritini, yemiş atıklarını, ambalaj kâğıtlarını yere atmaktan çekinmemektedirler. Daha birçok örneğin varlığı da bilinmektedir.
Bütün bunlara rağmen, temizlik kurallarına niçin riayet edilmemektedir? Bana göre aile ve okulda, görgü kurallarının, örf ve âdetin, öğretilmemesi, öğrenmek içinde bir gayret gösterilmemesi, insanların dini emirleri ve Türk kültürünü bilmemesidir. Bu bilgilere sahip olmayan insanın, neme lazımcı, umursamaz, başına buyruk, hayasız tutum ve tavırlarından kaynaklanmaktadır.
Öyleyse kişilerin temizlik kurallarına uymasını sağlamak görevi, ilk önce ailelere, öğretmenlere ve çevre halkına düşmekte, örf, âdet, gelenek ve görenekler ile birlikte dini kuralların öğretilmesiyle sağlanabilecek bir husus olduğunu göstermektedir.
Ancak şu hususu da unutmamak gerektir ki, bir insanın, kendini temiz olarak addedebilmesi için, Manevi ve maddi temizliğe sahip olması gerektir. Yani kalbini, vicdanını, çevresini, mekânını, üstünü ve başını, ruhunu temiz tutması, lüzumsuz ve zararlı olan unsurlardan, arınmış olması gerektir. Kirli ve zarar verici bir fikre sahip olan kişiler, hiçbir zaman temiz insan olamazlar.