YÖK, şehit yakınlarının özel öğrenci olarak istedikleri üniversitede eğitim göreceklerini açıkladı. Ancak bu öğrencilerin diplomalarını kaydoldukları üniversitelerden alabileceklerini vurguladı.
15 Şubat 2017 tarihinde gerçekleştirilen Yükseköğretim Genel Kurulunda, 2017-2018 eğitim öğretim döneminden itibaren, şehitlerimizin Yükseköğretim kurumlarında kayıtlı eş ve çocuklarının talepleri halinde Yükseköğretim Kurulu tarafından diğer yükseköğretim kurumlarında özel öğrenci statüsünde öğrenim görebilmelerine ilişkin karar alındı.
Bu kararla birlikte, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında terörle mücadele eden ve sınır ötesi harekâtlarda hayatını kaybederek şehit olan Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetler personeli ile 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe girişiminde şehit olan vatandaşlarımızın eş ve çocukları "Özel Öğrenci Statüsü"nden yararlanabilecek.
Bu çerçevede Milli Savunma Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile işbirliği yapılmasına karar verildi.
Yükseköğretim Kurulu, milli güvenliğe tehdit oluşturan tüm yapılara ve terör örgütlerine karşı ülkemiz ve devletimizin hassasiyetlerini aynen ve zamana bağlı kalmaksızın taşımakta olup diğer yandan da bütün gayretiyle üniversitelerimizle birlikte yükseköğretimde kalite ve niteliği artırmaya çalışmaya devam etmektedir.
YÖK Başkanı Saraç, yaptığı açıklamada şehit yakınlarının kazandıkları bölümler ile aynı programlara geçişinin sağlanacağını belirtti.
Artık bu öğrencilerin ailelerinin yanında eğitim alabileceklerini ya da eğitim öğretim görmeyi hayal ettikleri bir başka üniversitede de eğitim alma imkanına sahip olacağını sözlerine ekleyen Saraç, sosyal adaleti gözetmek için de diplomaları, kaydoldukları üniversitelerden alabileceklerini vurguladı.
Saraç, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin son yıllarda yurt içinde ve yurt dışında büyük bir mücadele yürüttüğünü ifade etti.
Terör örgütlerine karşı yürütülen mücadelede de pek çok şehit verildiğine dikkati çeken Saraç, "Yükseköğretim Kurulu olarak elbette bizim asli görevlerimiz var. Bu asli görevlerimizden birisi Türk milletinin milli hassasiyetlerine sahip çıkmak, bunun gereğini yerine getirmek. Tabi bunu yaparken de yükseköğretimde niteliği, kaliteyi yükseltme noktasında çalışmaları sekteye uğratmamak." diye konuştu.
YÖK olarak yükseköğretimi yeniden yapılandıracak nitelikte kararlara imza attıklarını anlatan Saraç, yükseköğretim camiasının uzun yıllardır dile getirilen misyon farklılaşması, bölgesel kalkınma odaklı bazı üniversitelere misyon verilmesi gibi kavramların artık YÖK öncülüğünde hayat bulduğunu belirtti.
YÖK'ün kalite, misyon farklılaşması ve doktoralı insan kaynağının geliştirilmesi gibi çok önemli hedeflerinin bulunduğunun altını çizen Saraç, 100 tematik alanda 2 bin kişiye yönelik doktora burs projesini hayata geçirdiklerini, tüm bunların YÖK'ün değil, Türkiye'nin projesi olduğunu söyledi.
Talepler toparlanacak
Diğer taraftan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin maruz kaldığı badirelerle, sıkıntılarla mücadelesinde her kurumun mesuliyet yüklenmek durumunda olduğunu bildiren Saraç, şöyle devam etti:
"Bugün gerçekleştirilen YÖK Genel Kurulunda 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında, terörle mücadelede ve sınır ötesi harekatlarında da şehit olan, yani hem yurt içinde hem de yurt dışındaki mücadelede şehit olan Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri personeli ile 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde şehit düşen vatandaşların üniversitelerde kayıtlı eş ve çocuklarının, talepleri halinde, 2017-2018 eğitim öğretim döneminden itibaren diledikleri üniversitelerde özel öğrenci statüsünde öğrenim görmelerine ilişkin bir karar aldık.
Bu karar çerçevesinde bu isimlerin tespiti noktasında da Milli Savunma Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile de işbirliği içerisinde bu talepleri toparlayacağız. Şehitlerimizin eş ve çocuklarını rahat bir ortamda belki aillerinin yanında, belki ailelerinin yanında olmayabilir ama tercih edecekleri daha yüksek puanlı öğrenci alan bir yükseköğretim kurumunda eğitim öğretim görmelerine imkan sağlayacağız. Özel öğrenci statüsü olması hasebiyle bu öğrenciler, kaydoldukları üniversitelerin diplomalarını alacaklar. Fakat ailelerinin bulundukları ildeki üniversitelerde eğitim görebilecekler."
YÖK'ün milli güvenliğe tehdit oluşturan tüm yapılara ve terör örgütlerine karşı ülke ve devletin bütün hasassiyetlerine aynen ve zamana ve şartlara bağlı kalmaksızın taşıdığını vurgulayan Saraç, diğer yandan da tüm gayretiyle yükseköğretimde kalite çıtasını yükseltmeye çalıştığını aktardı.
YÖK Başkanı Saraç, "Şehitlerimizin geride kalan yakınlarını aslında Türk milletine tevdi edilen emanetler olarak telakki ediyoruz ve bizim bu kararımızla biz şehitlerimiz için bir şey yaptık iddiasında da değiliz. Aslında bizim bu yaptığımız onların aziz hatıraları karşısındaki bir hürmet nişanesi olarak kabul edilmelidir diye düşünüyoruz." dedi.
Saraç, özel öğrencilik statüsüne ilişkin, "Kazandıkları bölümler ile aynı programlara geçiş olacak. Artık ailerinin yanında eğitim alabilecekler ya da eğitim öğretim görmeyi hayal ettikleri bir başka üniversitede de eğitim alma imkanına sahip olacaklar. Sosyal adaleti gözetmek için de diplomaları, kaydoldukları üniversitelerden alacaklar." diye konuştu.
Özel öğrencilik statüsü için puan şartı aranmayacağını bildiren Saraç, "Şehitlerimizin Türk milletine tevdi ettiği bu emanetleri için özel öğrencilik statüsündeki bazı şartları, kayıtları aramayacağız. Bu şekilde nakillerini yapacağız." bilgisini paylaştı.
Karar vakıf üniversiteleri için de geçerli olacak
Kararın vakıf üniversitelerini de kapsayıp kapsamadığına ilişkin Saraç, "Vakıf üniversiteleri için de aynı durum söz konusu olacak. Vakıf üniversitelerimizin de bu gibi hususlarda devlet üniversitelerimizden daha farklı bir hassasiyet göstereceklerini zaten asla düşünmüyoruz. Onların da bu konuya bütünüyle zaten sahip çıkacaklarına eminiz." ifadelerini kullandı.
Sınır ötesinde de büyük bir harekat bulunduğunu belirten Saraç, şehit yakınlarının yükseköğretim giriş sınavına hazırlanmaları hususunda nasıl bir olumsuz bir psikoloji içerisinde kaldıkları düşünüldüğünde, bu kararın aslında toplum vicdanında hakettiği yeri de bulacağını ve tasvip göreceğini de düşündüklerini vurguladı.
Şehit yakınlarına yönelik alınan bu karara ilişkin, "Ailelerinin bulunduğu üniversitelere-o üniversitenin puanı yüksek bile olsa ama aynı bölüm olmak kaydıyla- talepleri halinde geçişlerini sağlayacağız." dedi.