Yalçın, "Haziranda Cenevre'de yapılacak 106'ncı Uluslararası Çalışma Konferansı'nda ülkemizin emek kesimi delegeliğini Memur-Sen olarak biz temsil edeceğiz." dedi.
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Memur-Sen olarak, 1 Mayısı, örgütlü gücünü çatışma cephesi, emek örgütü konumunu kamplaşma ve çekişme mevzisi yapmaya odaklanmış ideolojik sendikacılığa hiç itibar etmediklerini kaydederek; “Toplumsal farkındalık üretmeye dönük söylemlerde ve eylemlerde; ötekileştirmeye, diğerini yok etmeye, kendisinden olmayana zarar vermeye, yakmaya, yıkmaya, hayatın olağan akışını tarumar etmeye ne tevessül ne teşebbüs ettik. Erdemli sendikacılığın, hizmet sendikacılığının, akademik sendikacılığın, kucaklayıcı, toplumsal ilgiyi ve desteği artırıcı sendikacılığın hakkını vermek noktasında azim ve kararlılık ortaya koyduk. Bunda da başarılı olduk. Sadece kamu görevlileri değil, toplumun farklı kesimlerinde, farklı mecralarında konumlanan kişiler, kuruluşlar, sivil toplum örgütlerinin katkı ve katılım sağladığı etkinlik ve eylemlerimiz, bunu doğruluyor. Toplu görüşme süreçlerinden toplu sözleşme masasına, pazarlık süreçlerinden diğer bütün hak arama, hakları koruma ve hakları genişletme, yasakları sona erdirme kapsamındaki her kulvarda, her zeminde Memur-Sen farkını hissettirmiş, Memur-Sen’in farklılığı tescillenmiştir. Hak aramayı, kamu görevlileri için daha çok kazanmayı, emeğin değerini artırmayı, yasakları bitirmeyi, demokratik hakları genişletmeyi esas alan cümlelerin, söylemlerin, eylemlerin doğal ve mutlak öznesi sendikacılık alanında Memur-Sen olmuştur. Memur-Sen’i aynı kulvardaki diğer konfederasyonlardan ayıran bu özelliklerinin belirgin şekilde ortaya çıktığı zeminlerden biri de hiç kuşkusuz 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’ne yüklediği anlam, kutlamalar için tercih ettiği şehirler, mekânlar ve temalar. Bu anlamda, 1 Mayıs’ı, Taksim’i kutsama ayinine dönüştürenlerin, evlerinde, genel merkezlerinde geçirenlerin aksine Memur-Sen, her yıl farklı bir şehirde, farklı bir temayla emeğin dayanışmasına dönük hassasiyetini ortaya koymuştur.”
1 Mayıs’ı, tarihte ilk toplu sözleşmenin yapıldığı Kütahya’da kutlayacağız
Ali Yalçın, “1 Mayıs’ı neden Kütahya’da kutlayacaksınız” sorusuna, “Bu yıl, emek örgütü kimliğimize bakan yönüyle tarihteki ilk toplu sözleşmenin imzalandığı, milli ve yerli duruşumuz yönüyle milletimizin diriliş çağrısının ilk yankılandığı Kütahya’da olacağız. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü, Kütahya’da Zafer Meydan’ın da kutlayacağız. Kütahya, emek tarafıyla ilk toplu sözleşmenin, mali haklara, çalışma şartlarına, sosyal haklara dair bizim medeniyetimizin idrakinden ve kaleminden çıkan ilk toplu sözleşmeye ev sahipliği yapmış bir zemin. Türkiye’nin siyasal sisteminin değişimine karar veren milletimizle birlikte; yeni dönemin sorumluluklarını, beklentilerimizi, güven ve istikrar noktasında yapılması gerekenleri, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ni kurarken korumamız gereken yanları, terk edilmesi gereken alışkanlıkları, ikincil mevzuat noktasındaki tekliflerimizi genel hatlarıyla ortaya koyacağız” karşılığını verdi.
ILO’da temsil yetkisi Memur-Sen’de
ILO Anayasası’na göre ILO’da temsil yetkisinin en fazla üyeye sahip kuruluşa ait olduğunu hatırlatan Yalçın, şu bilgileri verdi: “En fazla üyeye sahip olması dolayısıyla Türk-İş, 1952’den bugüne kadar ILO’nun Uluslararası Çalışma Konferansı’nda Türkiye’nin emek kesimini temsil ediyordu. Üye sayısı bakımında Türk-İş’i geçtiğimiz için Haziran’da Cenevre’de yapılacak 106. Uluslararası Çalışma Konferansı’nda ülkemizin emek kesimi delegeliğini Memur-Sen olarak biz temsil edeceğiz.”