Meslek Liseleri dışlanıyor.
Dışlandıkça yaşlanıyor.
Yaşlandıkça tükeniyor.
Meslek Lisesi Memleket Meselesi. O problem çözülmeden;
Ne Liseye Giriş, ne de Üniversiteye Giriş, ÇÖZÜLEMEZ.
Meslek liselerine 28 şubattan daha fazla zarar verdiğinizin farkında değil misiniz? Diye bir sorunun cevabı, elbette farkında değiller. Çünkü Eğitimi yönetenler ve eğitim politikalarını şekillendirenler, eğitimin “E”sinden anlamazlar, diye diye, dilimde tüy bitti.
Ortaöğretime ve üniversiteye geçiş sisteminde atılacak en önemli adım, MESLEK LİSELERİNİ CAZİBE MERKEZİ HALİNE GETİRMEKTİR.
Aslında mesleki eğitim konusunda gayet samimi ve iyi niyetli olduğunu bildiğimiz Ak Parti hükümeti, bunu meslek liselerine ayırdığı bütçeyle gösteriyor.
Ama geliştirdiği eğitim politikaları ile başarı sıralamasının en altındaki öğrencileri, meslek liselerine yönlendirerek, hem o öğrencilere, hemde mesleki eğitime çok büyük zarar veriyorlar.
Halbuki iyi bir eğitim alarak, mesleğinde başarılı olan her bir meslek erbabının mutlaka meslek lisesinde okuması gerekir.
Makine Mühendisi,
Bilgisayar Mühendisi,
Elektrik Elektronik Mühendisi vb. Tüm mühendislik fakülteleri, meslek liselerinin ilgili bölümünden mezun olan öğrencilere ek puan vermeli.
Tüm sağlık çalışanları/doktorlar dahil, sağlık meslek lisesinden üniversiteye ek puanla geçmeli.
Yani sözün kısası, her meslek grubu kendi alanıyla ilgili meslek lisesi bölümünde okumalı, üniversiteye girişte ve ara eleman istihdamında meslek liselerine öncelik vermelidir.
Tüm başarılı öğrencilerin, meslek seçimini üniversite yaşına kadar erteleme saçmalığından ve akılsızlığından derhal vazgeçilmelidir.
Dünya üzerinde bunu bizim gibi yapan kaç saçma-sapan sisteme sahip ülke vardır, bilmiyorum.
Her meslek dalında, ülkemize çığır açacak, yeni ufuk ve vizyon kazandıracak zeki çocuklar, kendi istidat ve kabiliyetleri doğrultusunda meslek eğitimi alması gerekirken, tüm farklı zekaların aynı akademik eğitime, mahkum edilmesi, EĞİTİM DEĞİL, OLSA OLSA, MİLLİ ÖĞÜTÜMDÜR.
Sonrada, teknoloji üreten bir toplum değil, dünyada teknoloji ithal eden ülkeler sıralamasında, her zaman ilk sıralarda yer alan bir Türkiye. Yazık, çok yazık.
Dünyanın, hatta insanlığın ve dahi kainatın en önemli işini, EĞİTİMİ, eğitimcilere bırakmadığımız müddetçe, kaybettiğimiz zamana ağlar dururuz.
Mesleki eğitime, ortaokuldan itibaren özendiren, teşvik eden önlemler alın. Ne liselere geçişte, ne de üniversiteye geçişte bugün yaşanılan sıkıntıların yüzde doksanını yaşamazsınız.
İşte o zaman köylü Mehmet ağa, özel öğretim için ahırındaki koyununu satmaz. Gerçi bir tarım ülkesi olan Türkiye, küçük baş hayvan sayısı konusunda da sınıfta kaldı. Bununla ilgili son zamanlarda olumlu adımların atıldığını biliyorum.
İnanın konumuzla alakasız cümleleri kasıtlı yazdım. Eğitim söz konusu olunca, ağzı olan konuşuyor ya, o bakımdan.
Bir de biz deneyelim istedik.
- Yok yok, lütfen herkes kendi işini yapsın.
- BİZİM İŞİMİZ, EĞİTİM.
- EĞİTİM, BİZİM İŞİMİZ.
- BU BÖYLE BİLİNE...