4 bin 472 öğretmene aylıktan kesme cezası
Diyarbakır'da, MEB tarafından açığa alınan ve aylar sonra göreve iade edilen 4 bin 472 öğretmene, bakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı'nın hazırladığı rapor doğrultusunda, katıldıkları iş bırakma ve sevk alma eylemleri nedeniyle disiplin yönünden aylıktan 30/1 para kesme cezası verildi.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından önce açığa alınan ve aylar sonra göreve iade edilen binlerce öğretmen ile ilgili Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulunun hazırladığı rapor tamamlandı. Teftiş Kurulu Başkanlığının 1 Şubat 2017 tarihinde Bakanlık onayına sunduğu raporda, 14, 15, 21, 22 ve 29 Aralık 2015 tarihinde özürsüz olarak okuldaki/kurumdaki görevlerine gelmedikleri /veya göreve geldikleri halde görevlerini tam ve zamanında yapmadıkları iddiasının sübuta erdiği belirtilerek, "Sübata eren eylemlerin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125-C maddesinin (a) bendinde belirtilen 'Kasıtlı olarak verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, görev mahalinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçleri korumamak, bakımını yapamamak, hor kullanmak' ve (b) bendinde belirtilen 'özürsüz olarak bir veya 2 gün süreyle göreve gelmemek' hükmü kapsamına girdiği (b) bendinde belirtilen 'Özürsüz olarak 1 veya 2 gün göreve gelmemek' hükmü kapsamına girdiği" denildi.
Teftiş Kurulunun hazırladığı ve Milli Eğitim Bakanlığına sunduğu rapor çerçevesinde Diyarbakır'da daha önce açığa alınıp aylar sonra görevlerine iade edilen 4 bin 472 öğretmene disiplin yönünden 1/30 oranında aylıktan kesme cezası verildiği belirtildi.
“Karar sendikal faaliyetleri kısıtlamaya yöneliktir”
Diyarbakır Eğitim Sen 1 No’lu Abbas Şahin, açığa alınıp aylar sonra görevine iade edilen eğitimcilere verilen cezanın henüz tebliğ edilmediğini ifade etti. Şahin, verilen cezaların hukuki bir dayanağının olmamasına rağmen, yapılan sendikal eylemlerin suç kapsamına alınmaya çalışıldığını kaydetti. Şahin, “Hiçbir hukuki gerekçesi yok, daha öncesinde Danıştay’ın, AİHM’in kararı var ve ILO sözleşmesinde var, bu siyasi süreçte baskı oluşturmak için yapılan bir çalışma, bu alınan karar sendikal faaliyetleri kısıtlamaya yöneliktir” diye konuştu.
