Daha önce bir öğretmen veya şube müdürü, ilköğretim müfettişi olmak için diğer tüm eğitimciler gibi bu mesleğin okulunu bitirmek zorundaydı. Yani Üniversitelerin Eğitim Yönetimi ve Denetimi Bölümlerinde 4 yıl denetimle ilgili eğitim alıp mezun olmalıydı. Sonra da açılan müfettiş yardımcılığı seçme sınavına girip kazanmalı, ardından mülakat sınavını geçmeliydi. Müteakiben müfettiş yardımcılığı sürecinde müfettişlerin yanında yetişmeliydi. Kariyer meslek ancak böyle elde ediliyordu.
Sürekli “müfettişlik eğitimi” almanın önemini vurgulayan biriyim. Belki bazı arkadaşlarımız bunu gereksiz görebilirler. Bu husus neden önemli izah edeyim.
Öncelikle Eğitim Fakülteleri bünyesinde ilköğretim müfettişi yetiştirmek için açılan Eğitim Yönetimi ve Denetimi Bölümlerinde alınan “müfettişlik” eğitimi hakkında kısa bilgi vereyim:
Bu bölümlere girmek için Üniversite seçme sınavında bölümü kazanmak ayrıca en az 3 yıl iyi düzeyde öğretmenlik yapmak gerekiyordu. Bölümü kazandığı halde iyi derecede öğretmenlik yaptığına ilişkin belgesi olmayanlar bölüme kaydedilmiyordu. Bazı kendini bilmezlerin “kötü öğretmen müfettiş olur” sözünün ne kadar yanlış olduğunun ispatıdır bu. EYD ye kaydolan her öğretmen mutlaka iyi bir eğitimcidir.
EYD bölümlerinde eğitim 4 yıl sürmekteydi ve bu eğitimde bir müfettiş için gerekli olan;
Eğitim Felsefesi, eğitim sosyolojisi, eğitim psikolojisi gibi eğitimle ilgili dersler,
Teftiş/denetim ve rehberlikle ilgili akademik dersler,
Temel Hukuk, İdare Hukuku, Medeni Hukuk, Eğitim Hukuku gibi hukuk dersleri,
Devlet teşkilatı, Adli ve İdari Soruşturma Teknikleri konusunda dersler,
Dünyadaki denetim ve eğitim sistemleri hakkında dersler,
Bilimsel araştırma, ölçme değerlendirme ve istatistik gibi dersler… olmak üzere toplamda 60 civarında üst düzey akademik ders alınıyordu.
Bu derslerden vize ve final olmak üzere 180 civarında sınava girilip hepsinden başarılı olmak gerekiyordu. Ayrıca son sınıfta uygulama eğitimi kapsamında müfettişlerle birlikte çalışmalara katılınıyordu.
Böylece bu bölüm mezunları sınavı kazanıp atandıklarında her türlü yeterliliğe sahip birer meslek erbabı olarak göreve başlıyorlardı. Türkiye’de hiçbir bakanlığın bu şekilde özel alan eğitimi almış müfettiş yoktu. Milli Eğitim Bakanlığı çok şanslıydı.
Bakanlık diğer yandan zaman zaman öğretmenleri sınava alıp sınavı kazananlara 8 aylık kursla, 4 aylık kursla müfettiş yardımcılığı hakkı da verdi. En sonunda hiçbir ön eğitim almadan müfettiş yardımcılığı sınavına girip atanma noktasına kadar gelindi. Son 10 yıldır durum böyle idi. Müfettiş yardımcılığı sınavını kazananlar 3 yıl yardımcılık yaparken rehber müfettişler tarafından yetiştiriliyordu.
Her geçen gün şartları kolaylaşan müfettişliğe geçişte en son olarak şube müdür ve üstü kadroda çalışanlara bakanlık Maarif Müfettişliğine geçiş hakkı verildi. Seçilenler müfettiş yardımcılığı yapmadan direkt müfettiş olarak atanacaklar.
Çok söze gerek yok. Müfettişlik için bir ön eğitim almadan ve müfettiş yardımcısı olarak meslek içinde yetiştirilmeden bir çalışanın mülakatla direkt müfettişliğe atanması, mesleki açıdan doğru değildir. Sonuçta yöneticilik ile müfettişlik farklı şeylerdir.
657 Sayılı Yasada maarif müfettişliği, mesleğe özel yarışma sınavı ile girilen, yardımcılık süreci olan kariyer meslek sınıfında olup, bu mesleğe geçenler 1 derece yükseltilip 3600 ek gösterge verilmektedir.
Şube müdürü ve üstü görevlerdekilere maarif müfettişi olma hakkı tanınması yasa tasarısında yokken bir önerge ile maddeye eklenmiştir. Bu durum müfettiş yardımcısı olarak göreve başlama ve meslek içinde yetişme sürecini devre dışı bırakmaktadır. Devlet nezdinde müfettiş olma her geçen gün kolaylaştırıldığı için meslek sürekli zarar görmüştür. Ülkemizde bunun başka bir örneği yoktur.
Milli Eğitim Bakanlığında eğitime ne derece önem verildiğini göstermesi açısından, 4 yıl müfettişlik eğitimi alarak müfettiş olmuş insanların bu emeğinin göz ardı edilmemesi gerektiğine inanıyorum. Bu müfettişler Bakanlık Maarif Müfettişliğine alınmazken, hiçbir müfettişlik eğitimi almamış yöneticilerin müfettiş yapılmaya çalışılması izah edilecek bir durum değildir.
Başlıkta sormuştuk: Şube müdüründen müfettiş olur mu? diye. Evet olur. Yasa çıkarırsanız okul müdüründen de öğretmenden de şeften de doğrudan müfettiş alımı yapabilirsiniz.
Ancak böyle bir yol açılmamalıdır. Çünkü bu devlete zarar verir. Yarın birileri gelip mevcut müfettiş kadrolarını iptal edip yerlerine istediği yerlerden hiçbir eğitime gerek kalmaksızın doğrudan başka müfettişler atayabilir.
Eğer Milli Eğitim Bakanlığı eğitime önem vermez ise hangi bakanlık eğitime önem verir! Milli Eğitim Bakanlığında uygulanan sistem diğer tüm Bakanlıklarda uygulanmalı ve müfettiş olmak için öncelikle eğitim alma sistemi getirilmeliyken tam tersi olmuştur. Hepimiz geçiciyiz kalıcı olan devlettir. Devletin geleceği için doğru adımlar atılmalıdır.
Doğan CEYLAN
Yönetim Bilimi Uzmanı