Geleceğimizi inşa eden ustaların mesleğidir öğretmenlik. Fedakarlıktır. Maharettir, vicdandır bu meslek. Bu günkü adı sadece dışa dönük öğretmekten gelse de aslında rol modelliktir, ruh ve fikir işçiliğidir bu meslek.
Ülkemizde batı tabanlı hep bilgi ve beceri aktarılan bir eğitim sistemi mevcut . Bu eğitim sistemi insanın uhrevi ve ilahi yönünü hep eksik bırakmaktadır.
Öğretmenlik mesleğine de sadece bilgi ve beceri aktaran bir meslek olarak bakarsak hem bu mesleğe hem de geleceğimize yazık etmiş oluruz. Öğretmen bu toplumun uhrevi yönünü, ruhunu, kültürünü besleyen ,topluma rol modelliği ile yol gösteren liderlik mesleğidir.
Öğretmenlerimizin çok önemli sıkıntıları mevcuttur. Maddi sıkıntıları herkesçe zaten malum. Asıl sıkıntı, öğretmeni zora sokan hızla kendi değerlerinden ,kültüründen ,milli kodlarından uzaklaşmış bir eğitim anlayışı ile kültürümüze ve geçmişimize uygun nesil yetiştirmemiz istenmesidir. Bu metafor öğretmenlerimizi zora sokmaktadır. Televizyonlar, sosyal medya, basın ve yayınla batı tarzı rasyonalist ve pozitivist eğitim sisteminin paradigmaları özendirilerek doğru kabul edilerek aile ve çocuk yönlendirilirken öğretmenden özgün ve özgüveni yüksek ahlakı kodlarımıza uygun nesil yetiştirmesini bekliyoruz.
Öğretmenlik mesleği bizim gibi asker kökenli ve İslami kökenli toplumlarda daha merkeze alınması daha fazla başarı sağlayacaktır. Eğitimde disiplini öteledik.
Öğretmenin yaptırım (kızma, uyarma, sınıf tekrarı vb ) yetkisini elinden aldık. Sadece ödüllendirme ile başarı sağlayacağımızı düşünüyoruz. En ufak olaylarda çocuğun yararına ve daha iyi yetişmesine faydalı olacak uyarıları bile kabalık, yanlışlık olarak lanse ederek, saygısız ,sorumsuz, sevgisiz, ruhsuz bir gençliğin yetişmesinin önünü açtık. Çocuğun geleceğini kurtarmak için yapılan bir takım uyarılar nedeniyle öğretmenlerin mahkemelerde, karakol da, idarelerde savunma vermesi ,öğretmenlerimizi de nemelazımcılığa, görmezden gelmişliğe yitti. Bu sonuçlarda okullarımızda disiplini bitirdi. Disiplinin olmadığı yerde eğitimde başarıdan zaten bahsedilemez.
Eğitim yeniden öğretmen merkezli olmasa da öğretmen kontrollü, kültürel ve ahlakı normlarımıza uygun olarak dizayn edilmeli. Televizyon dizileri, sosyal medya, bakanlığımız ve kanun ve yönetmeliklerimiz toplumun paradigmasına göre düzenlenirse hem öğretmenlerimiz daha başarılı olacak hem de istediğimiz nesli yetiştirebiliriz.
Milletimizin birlik ve beraberlik harcını yoğuran eğitim neferlerinin maddi ve manevi sorunlarına eğilirse, etkinliği eğitim artırılırsa o zaman daha huzurlu, özgün, özgüveni yüksek, milletimiz ve insanlığın dertleriyle dertlenmiş, sorumlu, sorunsuz bir nesil yetişmesi ve eğitimde başarının yakalanması mümkün olacaktır.
Öğretmenlik mesleğinin toplum nazarında saygınlığını artırmak için bakanlığımız gerekli önlemleri alırsa, üzerindeki sosyal ve toplumsal, hukuksal baskılar hafifletilirse, özgüveni artmış öğretmenlerimizle daha milli ve özgün bir eğitim-ortamı sağlanmış olur. Unutmayalım özgün olmayan özgür olamaz. Öğretmen zadece öğreten değil rol modeldir. Eğitimcidir. Liderdir. İnsan ruhunu şekillendiren zanaatın adıdır öğretmenlik.
Tebrik ederim, güzel bir noktadan yaklaşmışsınız. Başarılar...