“Büyük medeniyet kurma ideali ile yola çıkmış bir milletin yarınlarını inşa eden en önemli kurumlar okullardır”, desek abartmış olmayız. Evet , her zaman her fırsatta vurgulamaya çalışıyorum. Türkiye, Ak Parti iktidarı ile birlikte eğitimde çok ciddi rakamlarla yatırımlar yaptı. Devletin en büyük bütçesi Millî Eğitime ayrıldı. Ama malesef Cumhurbaşkanı’nın da söylediği gibi Türkiye eğitimde istediği noktaya gelemedi. Bu durumun bir çok önemli sebebi var tabi. Bunlardan en önemlisi, eğitimcilerin problemleridir. Bir Fatih Projesine verilen değer, eğitimcilere, eğitimin liderlerine verilmedikçe Türkiye eğitimde hedeflediği noktaya asla gelmeyecektir. Türkiye’de eğitimin problemleri tartışılırken, eğitimcilerin ve eğitim çalışanlarının problemleri hep gözardı edildi, edilmeye devam ediyor.
Okul Müdürlerinin sorunları, bu problemlerden sadece bir tanesi. Öncelikle şunu ifade etmeliyim. Tüm devlet daireleri arasında okullar, üvey evlat gibidir. Özellikle ilkokul ve ortaokullar. Çünkü bu okulların bir bütçesi yok. Üstelik yardımcı personel istihdamı (hizmetli, memur dahil) devlet daireleri arasında en son sıradadır. Buna, içinde sayısı binleri bulan savunmasız öğrencinin bulunduğu okulların güvenlik sorunları dahil. Türkiye’de bütün devlet dairelerini gezin, birde okullara uğrayın ve bir karşılaştırma yapın. İşte o zaman , gerçeği göreceksiniz.
Bu kadar problemle mücadele etmek zorunda kalan Okul Müdürleri, artık isyan noktasına geldi. Bir çok okul müdürü istifa ederek öğretmenliği dönmeye başladı. Çünkü, Okul Müdürlüğünün hiç bir cazibesi, avantajı, prestiji kalmadı. O kadar problemde cabası.
Peki müdürlerimizi istifaya kadar götüren sebepler nelerdir?
Yukarıda bir bölümünü saymaya çalıştığım sıkıntılarla mücadele eden okul müdürleri, kurumlarında en az ek ders ücreti olan kimseler oldu. Nöbet ücretiyle, kurs ücretiyle birlikte, okul müdürünün ücretini ikiye katlayan tablolar ortaya çıktı. Okuldaki bütün faaliyetlerin (nöbet, kurs, egzersiz, temizlik, güvenlik, iş güvenliği, koordinasyon, eğitim yönetimi/planı gibi.....) , kısaca, okulda olup biten her şeyden birinci derecede sorumlu olan kişi, bu sorumlulukların karşılığında, hakkettiği hiçbir ayrıcalık, veya avantaj yok.
Dünyanın en önemli işini yapan kurumların liderinin , bu sessiz çığlığı kulak verelim. Evet dünyanın en önemli işi, çünkü uğrunda hiç bir fedakarlıktan kaçınmadığımız çocuklarımızın geleceğinin inşa edildiği kurumların liderleri, hiçte hak ettikleri yerde değildir.
Özellikle ikili eğitim yapan okulların müdürleri, hiçbir kamu çalışanının olmadığı kadar uzun bir mesaiye mahkumdurlar.
Ne yazık ki, bir işletmenin, bir fabrikanın, yöneticileri, müdürleri kadar dahi değeri, meslekî prestiji olmayan bir duruma mahkum edilen EĞİTİMİN LİDERLERİNİN bu sessiz çığlına, veliler olarak, toplum olarak, devlet olarak kulak verelim.
Bakınız, çok kısa sürede, atandığı okulun çehresini hızla değiştiren özverili, fedakâr ve genç bir müdürün isyanına kulak verelim.
Sahi müdür kimdir?
Şu an müdürler, müdür yardımcılarından ve öğretmenlerden ücret olarak geriye düştüler. Okulun işleyişinden tüm siyasiler bürokratlar , bî haber olduğu için; Müdür ne iş yapar? sorusunun cevabını şöyle verir. Odasında oturan, emreden, asan-kesen biri olarak bilirler. Ben size müdürün kim olduğunu yazayım.
1. Millî eğitimden hiç para almadan okulun temizlik, güvenlik, tamir, tadilat, kırtasiye giderleri hizmetli ihtiyacını, okula lazım olan her şeyi, (aidat toplaması yasak olduğu halde) gidermeye başaran, acayip bir adamdır.
2. Öğrencinin başına bir şey geldiğinde, veli den dayak, küfür, hakaret yiyen, ama karşılık vermeyen ender bir şahsiyettir.
3.Okulda bütün farklılıklara adaletle yaklaşarak çalışanlar arasında çalışma barışını sağlayan ender bir şahsiyettir.
4.Hafta sonu okula giden tek okul görevlisidir. Gece güvenlik sensörü alarm verdiğinde, okula giden tek görevlidir.
5.İş güvenliği konusunda okulda her şeyden sorumlu tek görevli müdür dür. Onların özverili çabaları her türlü takdirini üstündedir.
BU ÜLKENİN EĞİTİM POLİTİKALARINI UYGULAYAN YEGANE VE KİLİT İSİMDİR. MİLLİ EĞİTİMİN EN ÖNEMLİ UNSURUDUR. BU KADAR İTİBARSIZ YAPMANIN DAYANAĞI NEDİR ?....
- - - -