Kimi pencere ihtiyaç fazlası hüzün taşırır yollara, caddelere. Kimi pencere hasret taşır kucağında. Kimi pencerenin kırılır, delinir camları yol gözlerken. Kimi pencereler buğulanır bir can giderken. Kimi pencerelerin gözleri dalar, seyirir, hayıflanır inceden;
camlardan bakışlar bir gün dinince
saçlarına düşen yalnız ak olur
uzakta kaybolan bir yüz görünce
yüreğine saplanan bir bıçak olur…
Kimi pencerenin dizlerini ağrı’lar tutar, bir tek yağmurlar açar kanatlarını çünkü. Kimi pencerenin yüzünde derin çizgiler. Kimi pencerelere çığ’lık düşer bazı mevsimler;
düşer dallardan açan yapraklar
sarar bedeni ah ile vahlar
bir bakarsın yakın olur uzaklar
hayal de olsa biter yolculuk…
Kimi pencereler ana sesidir, özlenen; “üşürsün oğlum, kapat pencereyi”, “yemek hazır, çabuk sofraya” Ardından hüzün giyinir, nemlenir zaman;
gülüşündü beni uyandıran
ellerindi ürpertiler bırakan
ağlar pişmanlıklarım kucağımda
âhh neredesin anam?...
Kimi pencerelere hıçkırık çöker seher vakti, dua molası verilmiş bir vakte boyanır nefesler, saçları örülür duaların ki dualar engelsiz geçer camlardan; Ya rab
aşkın ile meftun oldum zatına
cennetinde cemaline sar beni…
Kimi pencereler hüzzam ezan seslerine uyanır, aralanır perdeler, gönülden yer verilir ötelere, ardından huzur ve şükür;
yolundayız bu dînin ve ulvi nidanın
aşıkıyız ezelden bu muazzam sedanın…
Kimi pencere serenattır ay vaktinde, sevda sayıklanır pervazlarda, başını koyacak yer arar düşler, hicran dalar candan içerü;
“sen aklıma düşünce bir rüzgar çıkar, dolar içime
hızla bir pencere çarpar göğsüme…”
Kimi pencereler açılır Karadenize, boydan boya Gelevera deresi akar içimden, hasret gibi bir bela bulur beni, dalga dalga ıslanır çocukluğum;
her gece sahilinde uyusam da uyansam
martı çığlıklarıyla elim elinde kalksam…
Ne zaman poz versem bir pencerenin önünde, gözlerim bulutlu çıkar. Telli duvaklı bir hüzün karşılar beni. Her pencere bir bakışlık masal; öyle ya “dünya bir penceredir, her gelen bakar gider” Belli ki son bir kez bakar bir pencereden, ân olur bir pencere önünde su’sar, insan…
Bir pencere açtınız gönlümüzün gözüne.. Bir pencereden bakıp gider gibi olan ömrümüze pencerede duran bir menekşenin hazzını bıraktınız dimağımızda..
Pencerelerin dili olsa da konuşsa ancak kaleminizin söylediklerini aktarırdı bize..
Pencereler şahitlik eder insanın hayallerine..pencereler Aminler dualarını, pencereler saklar sırlarını bir evin..
Âh Arif hocam ne güzel dökülmüş gönlünüzden ve dahi ne güzel gelmiş bulmuş gönlümüzde yerini..Mürekkebiniz bol olsun..