CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ile Demokrat Partinin ittifak kararı için Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, açıklama yaptı.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Kanal 24 televizyonundaki canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ile Demokrat Partinin ittifak kararı aldığının belirtilmesi üzerine Bozdağ, çatıda ittifak yapılamadığını, çatının inşa sürecinde çöktüğünü, bunun altında kalındığını belirtti.
Bozdağ, cumhurbaşkanı seçimini kazanamayacaklarını ve Türkiye'yi yönetemeyeceğini anlayan ittifakın, Mecliste bir çoğunluk sağlama hedefi içerisinde bulunduğunu ifade etti.
"Dört benzemezlerin ittifakı"
İktidara talip değil, yasamaya talip bir ittifakın olduğunu dile getiren Bozdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın aday olduğu "Cumhur İttifakı"nın iktidarının kabul edildiğini vurguladı. Bekir Bozdağ, şöyle devam etti:
"Bu ittifak, benim gördüğüm esasında dört benzemezlerin bir ittifakı. Hani zoraki nikah derler ya, zoraki nikah gibi zoraki bir ittifak görüyoruz. Bunları motive eden, bir araya getiren şey esasında Türkiye'nin çıkarları, geleceği, yapılacak işler falan değil, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığıdır. Buna esasında şöyle demek lazım, 'Recep Tayyip Erdoğan karşıtları ittifakı, öfkeliler ittifakı.' Cumhurbaşkanımıza karşı öfkesi olanlar bir araya geldiler. 'Cumhurbaşkanı seçiminde artık netice alamayacağımız anlaşıldı, bari parlamentoda hatırı sayılır bir çoğunluk elde edelim de cumhurbaşkanının yukarıda elini ayağını bağlı tutalım' diye Türkiye'nin önünü kesme ittifakı bu noktada. Onun için bunların Cumhurbaşkanımıza karşı olan nefretleri, kinleri akıllarını başından almış, ne yaptıklarını pek bilmiyorlar."
"Atı alan herkesin Üsküdar'ı geçtikten sonra en son bari biz de geçelim" denilmesinin de bir gelişme olduğunu ifade eden Bozdağ, dört partinin ittifakının Türkiye'nin hayrı, yararı üzerine bir araya gelenlerin ittifakı olmadığını kaydetti.
"Bu ittifak Erbakan'ın kemiklerini sızlatmıştır"
Eski başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın mirası bir partinin ittifakta yer almasına ilişkin soruya Bozdağ, "Merhum Necmettin Erbakan hocamız hayatta olsaydı 'Hadi oradan, hadi oradan, sizi gidi sizi' der bunlara büyük bir ders verirdi. Eminim ki bu ittifak merhum Necmettin Erbakan Hoca'nın kemiklerini sızlatmıştır. Çünkü Erbakan Hoca'nın temsil ettiği bütün değerlerin düşmanıdır CHP." yanıtını verdi.
"Açıklamayı dinleyince çok üzüldüm"
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bozdağ, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün açıklamalarının hatırlatılarak bir kırgınlığının olup olmadığının sorulması üzerine, Gül'ün AK Parti'nin ilk başbakanı olduğunu anımsattı.
Gül'ün AK Parti'nin kendi içinden seçtiği ilk cumhurbaşkanı da olduğuna da vurgu yapan Bozdağ, herkesin Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olacağını beklediği dönemde Erdoğan'ın, "Cumhurbaşkanı adayımız Abdullah Gül kardeşimdir" dediğini aktardı.
Bozdağ, Erdoğan'ın bir insanın dünyada gelebileceği maddi en büyük mevkiyi kendine değil Gül'e teklif ettiğini bildirdi.
CHP'nin o dönemde "Cumhuriyet Mitingleri" düzenlediğini, "Eşi başörtülü olan cumhurbaşkanı olamaz" şeklinde söylemlerde bulunduğunu dile getiren Bozdağ, 367 utanç kararının alındığını, daha sonra 27 Nisan e-bildirisinin yayınlandığını söyledi.
Bozdağ, Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından, eşinin başörtülü olması nedeniyle CHP'lilerin Çankaya'daki toplantılara, resepsiyonlara katılmadığını hatırlattı.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bozdağ, şunları kaydetti:
"Ben bu yaşananlardan sonra, açıklamayı dinleyince çok üzüldüm. Neden üzüldüm? Çünkü 'Kardeşim Abdullah' diyerek onu cumhurbaşkanı yapan birine karşı, ona düşmanlık edenler ve orada yarışanlar eğer geniş mutabakat sağlamış olsaydı 'Ben Tayyip Erdoğan'ın tasfiye sürecinde onların ortak adayı olabilirdim' anlamına gelebilecek bir açıklama, beni, AK Partili olan herkesi çok çok üzmüştür. Herkes de bundan dolayı rahatsız olmuştur. Şunu beklerdim; bırakın Tayyip Bey'e karşı cumhurbaşkanı adayı olmayı daha adının ilk tartışıldığı, yazıldığı, çizildiği şeylerde, Sayın Gül, 'Bende hangi eksikliği, yanlışlığı gördünüz de siz benim adımı, bana kardeşim deyip beni cumhurbaşkanlığı makamına getiren AK Partinin lideri, Türkiye'nin cumhurbaşkanı, benim yol arkadaşım, kardeşim, Recep Tayyip Erdoğan'ın karşısına yazabiliyorsunuz' diye esasında bu tartışmaların daha ilk başladığında tavır koyup bunu kapatması lazımdı. Onu yapmadı ama son açıklamadan dolayı da gördük ki esasında uzlaşma olsaymış Sayın Cumhurbaşkanımızın tasfiye sürecinde bu tasfiyecilerin ortak adayı olacağını kabul edebileceğini itiraf etti."
"Bu benim için, benim gibi AK Parti'de olan herkes için büyük bir hayal kırıklığı oldu." diyen Bozdağ, Gül'ün açıklamasını yaptığını, defterin kapandığını söyledi.
"Önemli bir irtifa kaybetmiştir"
Bozdağ, "Benim hissiyatım, fevkalade büyük bir yanlış yapmıştır. Siyaseten belki bir siyasinin yapabileceği en büyük hataları hem de itiraflarıyla beraber perçinlemiştir." değerlendirmesinde bulundu.
Bozdağ, "Bana göre, 'Benim kardeşim Recep Tayyip Erdoğan varken, ona düşmanlık yapmaktan başka bir meziyeti olmayan, ona öfkesinden başka hiçbir meziyeti olmayanlar benim adımı kendi yanlarında, kendi liderleri olarak görmeleri bana yapılmış en büyük saygısızlıktır, en büyük hakarettir' demesi gerekirdi. Dememiştir, demediği için de AK Parti'ye gönül veren herkesin kalbindeki saygınlığında önemli bir irtifa kaybetmiştir." ifadelerini kullandı.