MÜCELLÂ’YA DAİR
NAZAN BEKİROĞLU'NA… MÜCELLÂ'YA DAİR Bazı yazarlara teşekkür edesim var. Teşekkür ederim Sevgili Nazan Bekiroğlu, Mücellâ'yı yazdığın için. Ne iyi edip de yazmışsın. İyi ki yazmışsın. Ne güzel kalemin var. Hep...
NAZAN BEKİROĞLU'NA… MÜCELLÂ'YA DAİR Bazı yazarlara teşekkür edesim var. Teşekkür ederim Sevgili Nazan Bekiroğlu, Mücellâ'yı yazdığın için. Ne iyi edip de yazmışsın. İyi ki yazmışsın. Ne güzel kalemin var. Hep...
YENİ YILDA YAĞAN KAR
Gökten kar değil siyah beyaz fotoğraflar yağıyor. Akıp giden yılların, kaybolan canların hikâyeleri; ömrün çocukluktan başlayan, gençliğe ve bugüne uzanan dönemeçleri; tanıdığım bütün simaların yıllar aktıkça değişen çehreleri...
Gökten kar değil siyah beyaz fotoğraflar yağıyor. Akıp giden yılların, kaybolan canların hikâyeleri; ömrün çocukluktan başlayan, gençliğe ve bugüne uzanan dönemeçleri; tanıdığım bütün simaların yıllar aktıkça değişen çehreleri...
HARAP YURTLAR
'İşte geldim gidiyorum / Şen kalasın Halep şehri / Çok nan ü nimetin yedim / Helal eyle Halep şehri. Sana derler Arabistan / Güzellerin çeşm-i mestan / Yeni haber geldi dosttan / Durmak olmaz Halep şehri. Çok garipler sana gelir / Gelir...
'İşte geldim gidiyorum / Şen kalasın Halep şehri / Çok nan ü nimetin yedim / Helal eyle Halep şehri. Sana derler Arabistan / Güzellerin çeşm-i mestan / Yeni haber geldi dosttan / Durmak olmaz Halep şehri. Çok garipler sana gelir / Gelir...
PENCEREMDE SONBAHAR
Oturduğum yerden cadde boyunca uzanan ağaçları görebiliyorum. Sonbahar, sarı-kızıl fırçasıyla çoktan inmiş şehre. Etrafta kehribar, safran, kırmızı cümbüşü var. Fırçanın değmediği ağaç kalmamış. Hazana boyanan bu koca şehir...
Oturduğum yerden cadde boyunca uzanan ağaçları görebiliyorum. Sonbahar, sarı-kızıl fırçasıyla çoktan inmiş şehre. Etrafta kehribar, safran, kırmızı cümbüşü var. Fırçanın değmediği ağaç kalmamış. Hazana boyanan bu koca şehir...
KAYIP HAZİNELER
Bugün ne mevsimlerden bahsetmek istiyorum ne olaylardan. Bugün insanlardan bahsetmek istiyorum, gönüllerden. Bir kaldırım kenarında etrafa nazik, nazenin bakan çiğdemlerden, ebegümeçlerinden, papatyalardan. Onlar harabat ehli gibidir, herkes tarafından...
Bugün ne mevsimlerden bahsetmek istiyorum ne olaylardan. Bugün insanlardan bahsetmek istiyorum, gönüllerden. Bir kaldırım kenarında etrafa nazik, nazenin bakan çiğdemlerden, ebegümeçlerinden, papatyalardan. Onlar harabat ehli gibidir, herkes tarafından...
Yeni Bir Destan
15 Temmuz gecesinin ardından hem meydanlar, gazeteler ve TV kanalları hem de iktidardakiler ve muhalefet liderleri tek bir kahramanı vurguluyordu, aziz Türk milletini… Tarihi destan olan bu millet, o gece de destan yazmıştı. Anlaşılan...
15 Temmuz gecesinin ardından hem meydanlar, gazeteler ve TV kanalları hem de iktidardakiler ve muhalefet liderleri tek bir kahramanı vurguluyordu, aziz Türk milletini… Tarihi destan olan bu millet, o gece de destan yazmıştı. Anlaşılan...
Garip Yolcu
Bütün dünyayı dolaşıp nerde duracağını bilemeyenler var. Penceresinin baktığı şehri görmek istemeyenler… Yıllardır adımladığı yollara uyumsuz ayakkabılar giyen, her sabah tırmandığı basamakları bir kez olsun görmeyenler; çatıya,...
Bütün dünyayı dolaşıp nerde duracağını bilemeyenler var. Penceresinin baktığı şehri görmek istemeyenler… Yıllardır adımladığı yollara uyumsuz ayakkabılar giyen, her sabah tırmandığı basamakları bir kez olsun görmeyenler; çatıya,...
Sur Kenti Hikâyeleri’ne Dair
Bu hafta Ali Ayçil'in 'Sur Kenti Hikâyeleri” ni okudum. Önce bir eski zaman masalına girmiş hissettim kendimi. Sonra yavaş yavaş sis dağıldı. Kent bin bir çeşit insana dönüştü. Eski zaman masalı bugüne uzanmış, insanın bilinmez...
Bu hafta Ali Ayçil'in 'Sur Kenti Hikâyeleri” ni okudum. Önce bir eski zaman masalına girmiş hissettim kendimi. Sonra yavaş yavaş sis dağıldı. Kent bin bir çeşit insana dönüştü. Eski zaman masalı bugüne uzanmış, insanın bilinmez...
Sözler, Sorular ve Ahvalimiz
Dünya, seyrangâh oldu nice zamandır. Acıyı izliyor, kaç yüz yıldır insanlar. Açlığın küçük vücutlarda duruşunu, korkunun şehre inişini, karıncalar ordusu gibi insanların fevcfevc, bölük bölük göçüşünü... Ateşten kaçanların...
Dünya, seyrangâh oldu nice zamandır. Acıyı izliyor, kaç yüz yıldır insanlar. Açlığın küçük vücutlarda duruşunu, korkunun şehre inişini, karıncalar ordusu gibi insanların fevcfevc, bölük bölük göçüşünü... Ateşten kaçanların...
Beyaz Şenlik
Geldiler! Bulutların beyaz yüzlü çocukları… Yolları kendi içimize çevirmek için. Kavşakları ‘uzaklardan' ‘buralara', ‘meçhulden' ‘maluma', ‘müphem olandan' açık ve aşikâr olana döndürmek için. Kulaklarımızdan...
Geldiler! Bulutların beyaz yüzlü çocukları… Yolları kendi içimize çevirmek için. Kavşakları ‘uzaklardan' ‘buralara', ‘meçhulden' ‘maluma', ‘müphem olandan' açık ve aşikâr olana döndürmek için. Kulaklarımızdan...
Yollar ve Zaman
Yine bir yolculuk arifesindeyim. Çıktığım bütün yolculuklar gibi içimde tatlı bir telaş. Boğazımda garip bir düğüm… Vakit tamam. Kendimi vuruyorum yola. Arkamdan çekiştiren eller yavaş yavaş bırakıyor beni. Ruhuma gider gibi gidiyorum....
Yine bir yolculuk arifesindeyim. Çıktığım bütün yolculuklar gibi içimde tatlı bir telaş. Boğazımda garip bir düğüm… Vakit tamam. Kendimi vuruyorum yola. Arkamdan çekiştiren eller yavaş yavaş bırakıyor beni. Ruhuma gider gibi gidiyorum....