İnsanlığın en büyük düşmanı Obezite sıklığı günden güne artıyor. Prof. Dr. Ertuğrul Taşan, tüm dünyada ve Türkiye'de obezite sıklığının gittikçe arttığını bildirdi. Peki Obezite ile nasıl başa çıkılır? İşte detaylar.
Bezmialem Vakıf Üniversitesi Sağlık, Uygulama ve Araştırma Merkezi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı'ndan Prof. Dr. Ertuğrul Taşan, tüm dünyada ve Türkiye'de obezite sıklığının gittikçe arttığını bildirdi.
Bezmialem Vakıf Üniversitesi'nin hasta okulu programı kapsamında düzenlediği "Ramazanda Beslenme" etkinliğinde konuşan Taşan, obezitenin çok ciddi bir hastalık olduğunu vurguladı.
Taşan, "Obeziteyi etkileyen o kadar genetik ve çevresel koşullar var ki sadece irade yetersizliği ile ifade edilebilecek bir hastalık değil. Ciddi, kronik, karmaşık bir hastalık olması dolayısıyla tedavisi oldukça zor. Eğer olayın temeli anlaşılırsa obezitenin alt edilmesi mümkün." şeklinde konuştu.
Ramazan için obez hastalara tavsiyelerde bulunurken, kilonun alınan enerji ile harcanan enerji arasındaki dengesizlik sonucu meydana geldiğini, harcanılan enerjiden daha fazlasının alınması halinde vücudun bunu yağ olarak biriktirdiğini ifade eden Taşan, şunları kaydetti:
"Aldığınız enerjinin bir yere gitmesi lazım. Harcanılmadığında vücut onu ister istemez depolamak zorunda kalacaktır. Maalesef tüm dünyada ve ülkemizde obezite sıklığı gittikçe artıyor. Bunun temel nedenlerinden biri beslenme alışkanlıklarındaki değişim. Diğeri ise fiziksel aktivitelerde gittikçe oluşan azalma ve yavaşlama. İnsanlar daha çok asansör, araba, yürüyen merdiven kullanıyor. Yapılan bütün aktiviteler genellikle fiziksel aktivitenin azalması ve daha fazla yemek yemek ile ilişkili."
- "Gittikçe daha fazla yağlı yemeye başladık"
Prof. Dr. Ertuğrul Taşan, artık alınan gıdaların da değiştiğini belirterek, "Eskiden hamburger diye bir şey yoktu. Zamanla hamburger kültürü ortaya çıktı. Fakat hamburgerlerin tipleri de değişmeye başladı. Bunların içerdiği enerjiler de değişmeye başladı. Mesela, önceden 330 kalori olan bir porsiyon hamburger, şimdi 590 kaloriye çıktı. Kahve olayında ise bir Türk kahvesi 45 kalori. Kahveler isim değiştirerek 350 kaloriye kadar çıktı. Gittikçe daha fazla yağlı yemeye başladık. Yağ gıdanın çok önemli bir kısmı olarak gelmeye başladı." şeklinde konuştu.
Yağın yeteri miktarda alınması gerektiğini, yağsız bir hayatın söz konusu olamayacağını vurgulayan Taşan, "İnsan vücudunun belli bir oranda yağa ihtiyacı var. Yağdan üretilen hormonlar var. Dolayısıyla yağda hayati maddeler var. Ama fazla almak tehlikeli." dedi.
Taşan, yağın gıdada lezzeti arttırdığını ancak doygunluk hissini geç verdiğini söyledi.