Eğitim-Bir-Sen Ağrı Şube Başkanı Süleyman Gümüşer, okulu müdürü Yusuf Vural'ın sırtından bıçaklanması olayına sert tepki gösterdi.
Okul müdürü Ysuf Vural'a yönelik yapılan saldırıyı Eğitim-Bir-Sen Ağrı Şube Başkanı Süleyman Gümüşer'de kınadı. Patnos ilçesine bağlı Aktepe köyündeki Yatılı Bölge Okulu Müdürü Yusuf Vural'ın sırtından bıçaklanması olayı için Gümüşer basın açıklaması yaptı.
İşte Gümüşer'in yaptığı açıklama:
Patnos ilçemize bağlı Aktepe köyündeki Yatılı Bölge Okulu Müdürü Yusuf Vural, bir öğrencinin kardeşi tarafından sırtından bıçaklanmıştır. Okul Müdürümüz Yusuf Vural, ambulansla Patnos Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak yoğun bakıma alınmıştır.
Son zamanlarda okul içinde ve dışında öğretmenlerimizin maruz kaldığı şiddet olaylarında gözlenen artış, eğitimin işleyişini ve toplumsal huzuru tehdit eder boyuta ulaşmıştır. Şiddetin fiziki ve psikolojik hasarı sadece maruz kalan eğitimcinin hayatını etkilemekle sınırlı kalmamakta, ailelerine ve öğrencilere olumsuz yansımalarıyla eğitim düzenini de etkilemektedir. Eğitimcileri hedef alan ve hazin sonuçlara yol açan şiddet sarmalı her bakımdan üzücü olduğu kadar düşündürücüdür. Sevgi, merhamet, yardımlaşma ve hoşgörü gibi ahlaki, kültürel değerlerimizin zayıflama ve sarsılmasına paralel olarak artan şiddetin, kanıksanmış ifade ve talep biçimine dönüşmesi üzüntü vericidir.
Şiddetin aileden sokağa ve çalışma ortamına kadar hayatın her alanında gözleniyor oluşu, sağlıksız bir gidişatı işaret etmektedir. Bu gidişat, hepimizi,herkesi düşündürmeli ve harekete geçirmelidir. Şiddet, ruh düzeni sağlıklı, normal bir insanın başvuracağı bir dil, bir yöntem değildir, olamaz, olmamalıdır. Bu saldırılar geleceğimizi karartmakta, eğitim camiasını tedirgin etmekte, birçok mağduriyete neden olmaktadır.
Şiddete dayanan cehalet bir an evvel ortadan kaldırılmalıdır
Eğitimcilere yönelik her saldırı, aklımızı körleştirmekte, ruhumuzu karartmakta, benliğimizi esir almakta, irfanımızı yok etmektedir. Bu nedenle, cehalete dayanan şiddet veya şiddete dayanan cehalet bir an evvel ortadan kaldırılmalıdır. Eğitimciler, yaptıkları işin onur, önem ve ağırlığına uygun hayat ve çalışma şartları sağlanmadığı gibi, her türlü şiddet ve saldırılar karşısında savunmasız, korumasız bırakılmıştır. Yaşanan yanlışlığın kuşkusuz sosyolojik, psikolojik, kültürel, idari birçok sebep ve açıklaması vardır.
Çözüm bulunmalı
Bütün bu üzücü, travmatik olayların sebebi derinlemesine araştırılmalı, tahlil edilmeli, sonuçlar çıkarılmalı, çareler üretilmelidir. Değerler eğitimine gereken ağırlığı ve önemi vermede zayıf kalan müfredat programından öğretmeni itibarsızlaştıran birçok uygulamaya kadar çeşitli sebeplerin şiddete zemin hazırladığı gün gibi ortadadır. Ancak ilk bakışta görülen açık realite, bu noktaya gelmemize, öğretmeni haksızlığa ve saldırıya açık hâle getiren politikaların ve disiplini rafa kaldıran uygulamaların sebep olduğudur.
Yaşanan mesleki erozyon öğretmeni savunmasız bırakmış
Öğretmenlerin emeğini yok sayan, itibarını örseleyen, eğitimdeki etki alanını daraltan, eğitimin aktörünü neredeyse bir figürana dönüştüren, bu mesleği her türlü haksızlığa ve saldırıya açık hâle getiren yaklaşımlar, politikalar bugün geldiğimiz noktanın sebebidir. Yaşanan mesleki erozyon öğretmeni savunmasız bırakmış, saldırılara açık hâle getirmiştir. Topluma verdiklerine ters orantılı olarak yeteri kadar mağdur edilen öğretmenlerimiz ilgisiz, desteksiz, çaresiz bırakılmamalıdır.
Ölümlerin olması mı beklenmektedir?
Öncelikle MEB, misyonuyla yakıştıramadığımız ve anlaşılmaz bir şekilde her defasında öğretmeni zora sokan, mağdur eden uygulamalardan bir an önce vazgeçmeli, onları en etkili ve güven verici tarzda korumalıdır. Bu önlemleri almak için yoksa başka darpların, yaralamaların, ölümlerin olması mı beklenmektedir? Harekete geçmek için daha kaç eğitimcimizin darbedilmesi, yaralanması ve öldürülmesi gerekir? Millî Eğitim Bakanlığı bu tür olaylarda sessiz kalmamalı, personeline sahip çıkmalı, gerekli açıklamaları yapmalı, gerekli adımları atacak iradeyi ortaya koymalıdır.
Şiddete karşı kayıtsız şartsız öğretmenlerimizin yanındayız
Biz öğretmenlerimizi hedef alan bütün saldırılar sona erdirilinceye, kanlı, karanlık bu şuursuzluk son buluncaya kadar, herkesi sorumluluk almaya davet ediyoruz. Ruhumuzu besleyen, benliğimizi geliştiren, geleceğimizi aydınlatan, milletçe varlığımızın dayanağı olan eğitimin şiddetin esiri olmasına hep birlikte karşı durmalıyız. Öğretmenlerden öğrencilere, yöneticilerden velilere kadar bütün eğitim camiasını, millet temelinde geniş bir aile gibi düşünüyoruz. Bizim nazarımızda her üyesiyle saygıya değer bu ailenin hangi ferdine olursa olsun, yapılan saldırıyı kayıtsız şartsız te’lin ediyor, bilginin gücünü cehaletin cürmüne teslim etmeyeceğiz. Şiddete karşı kayıtsız şartsız öğretmenlerimizin yanında olarak, yetkililerin bundan böyle şiddeti sonlandıracak etkili önlemler alacağını ümit ve temenni ediyor, uğradığı bıçaklı saldırı sonucu ağır yaralanan okul müdürümüz Yusuf Vural’a acil şifalar diliyoruz.