Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Adana İl Başkanı Mehmet Sezer Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açıklanan yeni ortaöğretime geçiş sistemini değerlendirdi.
EĞİTİM-BİR-SEN’DEN YENİ SİSTEME HEM ÖVGÜ HEM TAVSİYE
Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Adana İl Başkanı Mehmet Sezer Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açıklanan yeni ortaöğretime geçiş sistemini değerlendirdi.
Tüm öğrencileri merkezi olarak sınava sokan ve yerleştiren bir geçiş sistemi yerine bu yeni sistemde öğrencilerin sadece bir kısmının sınavla yerleştirilmesinin ve sınavın isteğe bağlı olmasının sınav stresini azaltması yönüyle olumlu olduğunun altını çizen Başkan Mehmet Sezer, puan üstünlüğüne göre tüm okulların sıralanması, okullar arasındaki eşitsizliği ve hiyerarşiyi artırmakta ve özellikle düşük puanlı okullara ve öğrencilere yönelik olumsuz tutumlara ve etiketlemelere neden olduğunu ifade etti.
Yeni sistemde, sınavla öğrenci alacak okullar hariç, okulların çoğunluğunun bir taban puanı olmayacağından, bu okullar arasındaki başarı sıralamasının ortadan kalkacağını söyleyen Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Adana İl Başkanı Mehmet Sezer sözlerini şöyle sürdürdü; “Okullar, öğrenci başarısına göre daha heterojen bir şekilde oluşacaktır. Bu ise, okullar arasındaki katı hiyerarşiyi ve başarı farkını azaltacaktır. Ayrıca, bazı okullar ve öğrenciler doğrudan başarısız olarak etkilenmekten kurtulacaktır.”
Yeni sınav sistemindeki bu gelişmelere rağmen, daha da geliştirilmesi gereken bazı hususların bulunduğunu belirten Sezer o hususları da şu sözlerle açıkladı; “Merkezi sınavla öğrenci alacak okulların belirlenmesinde özellikle nüfus ve kentin büyüklüğü gibi nesnel kriterler mutlaka dikkate alınmalıdır. Fen liseleri ile sosyal bilimler liselerine ek olarak bazı Anadolu liseleri, meslek liseleri ve imam hatip liseleri de merkezi sınavla öğrenci almalıdır.
Merkezi sınav için öngörülen 60 sorunun kapsam geçerliliği düşük olacaktır. Bundan dolayı soru sayısı artırılmalıdır. Sınavın 6 ve 7. sınıfların konularını da kapsaması, halen 8. sınıfta bulunan öğrencileri okul dışı kaynaklara yönlendirme riski taşımaktadır. Dolayısıyla merkezi sınavın kapsamı 8. sınıf konularıyla sınırlandırılmalıdır.
Sınavsız yerleşecek öğrencileri yerleştirmede katı bir merkezi yerleştirme anlayışı yerine daha esnek bir yaklaşım benimsenmelidir. Ortaöğretime yerleşme ile ilgili iş ve işlemler merkezi olarak Bakanlık tarafından değil, il ve ilçe millî eğitim müdürlükleri tarafından yürütülmelidir. Böylece, öğrenci ve ailelerin tercih ettiği okul türüne göre ikametlerine en yakın okula yerleştirilmeleri için yerel imkânların maksimize edilmesi amaçlanmalıdır. Zira hangi muhitte hangi okul türüne ne kadar talep olduğu önceden bilinmediği için, yaz başında netleştirilecek talepler doğrultusunda ve demokratik eğitim anlayışı çerçevesinde, il ve ilçe millî eğitim müdürlükleri söz konusu taleplere uygun bir arz oluşturmalıdır. Aksi hâlde, mevcut arz ile talep arasında büyük bir makas söz konusu olabilir.”
Mehmet Sezer, sınavsız yerleştirme işlemi yapılacak okullara katı bir kontenjan/kapasite sınırlaması konulmaması gerektiğini aksi hâlde, öğrencinin evinin en yakınındaki okula yerleşmeme ihtimalinin söz konusu olduğunu bundan dolayı, öğrencinin evinin en yakınındaki tercih ettiği okul türüne adrese dayalı olarak yerleşmesi esas olması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Başkan Mehmet Sezer, adrese dayalı yeni sistemin bir başka boyutunun da, il ve ilçelerdeki okul kapasitelerinin ne kadar yeterli olduğunu ortaya koyacağını belirterek böylece bugüne kadar yapılan yatırımların ne kadar isabetli ya da ne kadar çarpık olduğu ortaya çıkacak, öğrenci yoğunluğunun çok, okullaşmanın az olduğu yerlerde ikili eğitime geçme zorunluluğu veya okullaşmanın çok öğrenci yoğunluğunun az olduğu yerlerde de bazı okulların atıl kaldığı durumlar söz konusu olacağını ve İl ve ilçelerdeki okul yatırımlarının bundan sonra öğrenci yoğunluğuna göre planlanmasının, sistemin uzun vadede işleyişi açısından önemli olduğunu söyledi.
Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Adana İl Başkanı Mehmet Sezer, merkezi sınavla öğrenci alacak okullar için kullanılan ve çok tartışılan ‘nitelikli okul’ tanımlamasının yerine ‘seçici okul’ tanımının kullanılmasını istedi.
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz tarafından 5 Kasım 2017 tarihinde yapılan açıklamayla yeni sistem anlatılmıştı. Yeni sistemle; öğrencilerin yaklaşık yüzde 8-10’unun merkezi sınavla öğrenci kabul edilen liselere, geriye kalanların ise sınava tabi tutulmadan adreslerine dayalı olacak şekilde belirlenecek liselere yerleştirileceği, sınavsız yerleştirme sürecinde, ikametgâha göre eğitim bölgeleri belirlenecek, öğrenciler bu eğitim bölgeleri içinde beş (5) okul tercih edecekler ve bu tercihleri doğrultusunda bir okula yerleştirilecekleri; her bir okulun belirli bir kapasitesi tanımlanarak ve okulların kapasitesi aşıldığı takdirde ortaokul başarısı dikkate alınarak bu eğitim bölgeleri içerisinde yerleştirme işlemi gerçekleştirileceği, merkezi sınavla öğrenci alacak okulların mayıs ayı içerisinde ilan edileceği, sınavların sözel ve sayısal olarak iki alana ayrışacağı ve toplam 60 sorudan oluşacağı, Haziran ayının ilk haftasında yapılacak sınavın süresi 90 dakika olacağı ve sınavın içeriği 6, 7 ve 8. sınıf ders müfredatıyla uyumlu olacağı açıklanmıştı.