Memur Sen Ankara İl Başkanı Mustafa Kır, Çanakkale Zaferinin 103. Yılı münasebetiyle yaptığı açıklamada" Zeytindalı harekatını anlayamayanlar Çanakkale zaferini yeniden okumalıdır"

Memur-Sen Ankara İl Başkanı Mustafa Kır, Çanakkale Zaferinin 103. Yılı münasebetiyle yaptığı açıklamada" Zeytindalı harekatını anlayamayanlar Çanakkale zaferini yeniden okumalıdır. " dedi.

Memur Sen Ankara İl Başkanı Mustafa Kır, Çanakkale Zaferinin 103. Yılı münasebetiyle yaptığı açıklamada" Zeytindalı harekatını anlayamayanlar Çanakkale zaferini yeniden okumalıdır"
17 Mart 2018 Cumartesi 15:55

Zeytindalı harekatını anlayamayanlar Çanakkale zaferini yeniden okumalıdır. 

Memur-Sen Ankara İl Başkanı Kır: Çanakkale Zaferinin 103. Yılı münasebetiyle yaptığı açıklamada" Zeytindalı harekatını anlayamayanlar Çanakkale zaferini yeniden okumalıdır. Dedi.Kır'ın basın açıklaması şöyledir.

Çanakkale zaferinin 103. Yılının idrak ediyoruz. Çanakkale Savaşı; Çanakkale yarımadasında 1. Dünya savaşı içinde yer alan, (3 Kasım 1914 – 9 Ocak 1916) 1.Balkan Harbinde alınan ağır yenilginin hemen ardından Osmanlı İmparatorluğu ile haçlı ordusunu temsil eden İtilaf Devletleri arasında geçen deniz, hava ve kara muharebesidir. 

Konumu, durumu, şartları ve sonucu itibariyle Kazanılması imkan dahilinde görünmeyen bir savaşın zaferle neticelenmesi ayrıca savaş esnasında hayret uyandıracak harikulade olayların ve insani davranışların vuku bulması sebebiyle üzerinden tam 1 asır geçmesine rağmen hala etkileyiciliğini hala  korumaktadır.    

Çanakkale savaşında İşgalci güçlerin tüm vahşetine rağmen ekmeğini düşmanıyla paylaşan, yaralı düşmanını omuzlayarak ölümden kurtaran, kan, kin, şiddet ve nefretin ortasında; savaşırken bile yaşamayı değil yaşatmayı arzu eden Mehmetçiğin bütün dünyaya medeniyet ve insanlık dersinin verildiği bir okuldur. Zeytin dalı harekatını anlayamayanlar Çanakkale zaferini yeniden okumalıdır.

Rüyalar kabusa dönüşmüştür.

Bilindiği üzere öteden beri haçlı zihniyeti İstanbul'u fethetme ve Anadolu'nun içlerine uzanma hayaliyle yaşamıştır. 8 Ekim 1912 - 30 Mayıs 1913 tarihleri arasında Bulgar, Sırp, Yunan ve Karadağ Krallıklarından oluşan Balkan Birlikleri ile Osmanlı İmparatorluğu arsında geçen ve Osmanlı imparatorluğunun Balkan topraklarının çoğunun, yüz binlerce askerinin, top ve cephane stoklarının kaybıyla neticelenen 1. Balkan bozgununu hayallerine ulaşmak için fırsat bilen Haçlı orduları Osmanlı İmparatorluğunun tepesine karabasan gibi çökmüşlerdir.          

Ancak; bütün imkansızlıklara rağmen kahraman askerlerimiz İtilaf devletlerinin rüyalarını kâbusa çevirmiş, batının ve batılın çelik zırhlı duvarlarını, azgın teknolojisini başlarına geçirmiştir.

Bedrin arslanları ancak, bu kadar şanlı idi

Çanakkale savaşı var olma ile yok olma arasında verilen şanlı mücadelenin adıdır. Onun için İstiklal şairi Mehmet Akif: Çanakkale savaşını Bedir savaşına, Çanakkale kahramanlarını da Bedir aslanlarına benzetmiştir. Çünkü Bedirde Hz. Muhammed (SAV) ve O’nun ashabı çarpıştı. Çanakkale’de ise ismini ve imanını ondan alan Mehmetçik. Yine Bedirde düşmanın galibiyeti mukadder olsaydı, İslam’ın ocağı Medine düşecek, İslam daha doğmadan kaynağında boğulacaktı. Çanakkale’ye saldıran haçlı ordusu muvaffak olsaydı, İstanbul düşecek, hicazın yolu istilacılara açılacak, Anadolu’dan başlayan istila harekâtı bütün mukaddes toprakları kuşatacaktı. Bunun için Çanakkale Ordusunun önünde veliler bayrak tutmuştur. Peygamberde onlara aguşunu açmıştır.

Bizi Türklerin maddi gücü değil, manevi gücü yıkmıştır.

İngiliz ordu kumandanı Orgeneral Hamilton: "Bizi Türklerin maddi gücü değil, manevi gücü yıkmıştır... Çünkü onların atacak barutu bile kalmamıştı. Fakat biz onlara gökten inerek yardım eden güçleri müşahede ettik!.." Ve İngiltere Başbakanı da, "Biz Çanakkale’de Türklerle savaşmadık, Tanrı ile savaştık!" Derken, bu gerçeği vurgulamışlardır.Allah'ın yardımı olmasaydı ve Peygamberimizin ruhaniyeti tecelli etmeseydi; Seyit Onbaşı’nın tek başına kaldırdığı 276 kiloluk top mermisini hangi insan gücüyle izah edebiliriz? Cevat Paşa’nın rüyasında gördüğü, Efendimizin işaretiyle koyduğu İngiliz zırhlı gemilerini batıran 26 mayını 18 Mart’ta dünyanın en büyük donanmasına karşı kazandığımız deniz zaferini hangi deniz gücümüzle kazandığımızı iddia edebiliriz.?   

Vatanı için can verenler asla ölmezler!

Bir şeyin değeri; o şey için yapılabilen fedakârlık ve alınabilen risk ile ölçülür. Bilindiği gibi millet denilen varlıklar vatan adı verilen toprak parçası üzerinde yaşasalar: Ancak her toprak parçası vatan değildir. Uğrunda can verilmeden vatan, vatan edinilmeden millet, millet olmadan devlet kurulamaz. Vatan bir milletin varlığı O milletin hür ve bağımsız oluşunun işaretidir. Din ırz, namus, şan, şeref, bayrak, hürriyet ve bağımsızlık gibi kavramlar ancak vatan sayesinde korunabilir. Onun için vatanı sevmek imandan sayılmıştır. Vatanı için can verenler asla ölmezler. Kuranın ifadesiyle dini, ırzı, vatanı milleti için can verenler ölümsüzleşmiş ve Peygamberler mevkiine yükselmiştir. 

Çanakkale zaferi; Kurtuluş savaşımızın önsözüdür.               

Çanakkale. Yokluk, yoksulluk, açlık ve sefalet içinde yaşayan bir milletin dünyanın en büyük donanmasına karşı kahramanlık destanının yazıldığı yerdir. Çanakkale. Osmanlı devletinin batarken bile küllerinden yeniden dirilişinin öyküsüdür Çanakkale. Topla tankla tüfekle değil, kazmayla kürekle,bütünleşmiş yüreklerin, imanlı ruhların zaferidir. Çanakkale. Kurtuluş savaşımızın zeminini hazırlayan bir önsözdür Çanakkale. Yüreği yaralı anaların eli kınalı gelinlerin duasıdır Çanakkale. Sayı ve silah bakımından Her türlü teknik donanıma sahip üç yüz bin kişilik düşman ordusunu, kendisinin çok daha zayıf olmasına rağmen  iman kuvveti ve ümmet olma şuuru ile 18 Mart 1915 günü Mehmetçiğin kesin zaferinin tescillendiği mekandır Çanakkale. Onun için bugün işgal altında olan, yarın işgal edilmek için sırasını bekleyen milletlerin ve devletlerin alacağı pek çok ibretler vardır. Çanakkale'de. 

Kurtuluşumuz Çanakkale ruhuna dönmemizle mümkündür.

Şunu iyi bilelim ki yiğit düştüğü yerden kalkar. Maddi ve manevi anlamda kurtuluşumuz Çanakkale ruhuna dönüşümüzle, yeniden ümmet olma bilincine erişimizle mümkündür. Çanakkale’yi topla, tüfekle, bedenleriyle geçemeyeceklerini anlayan emperyalist haçlı sürüleri emellerine; bizi kamplara  bölerek, birbirimize düşürerek, Kürt -Türk, Alevi-Sünni ayırımı yaparak, kardeşi kardeşe kırdırarak, aile kalemizi tahrip edip kendi inanç ve ahlaki değerlerimizi yozlaştırarak, daha doğrusu onların bize yapmak istediklerinin daha fazlasını birbirimize yaptırarak gerçekleştirmektedirler. 

Dış mihrakların, onların içimizdeki uzantıları FETÖ hainlerinin darbe kalkışmaları ile iç savaş denemeleri, PKK,PYD,YPG,DAEŞ ve diğer terör tuzakları, dışımızda Suriye olmak üzere İslam coğrafyasında devam eden iş savaşlar,parçalanmalar, bölünmeler, kardeş kavgaları, saçılan kin nefret tohumları hep bu oyunun parçalarıdır. 

15 Temmuz fabrika ayarlarına dönüşün adıdır.

15 Temmuzda halkımız Çanakkale ruhuna fabrika ayarlarına geri dönmüştür. Bu dönüş Zeytindalı harekatıyla Afrin'de sürmektedir. Dini, siyasi ve felsefi görüş farklılıklarına rağmen halkımızın bir vücudun azaları gibi bir binanın tuğlaları gibi birbirine kenetlenmesi ile darbeciler darp edilmiş, ihanet çetelerine darbe heveslilerine hain cuntacılara iç ve dış terör odaklara hafızalardan silinmeyecek ibret verici tarihi bir ders verilmiştir.

15 temmuzda Allah bu milletin gönlünden ölüm korkusunu kaldırmış şehit olma arzusunu uyandırmıştır. Vatan sevgisini gelecek kaygısının ve dünya sevgisinin üstüne çıkarmıştır.

Allah bu milletin kalbinde adeta Bedir ruhunu Çanakkale ruhunu kurtuluş savaşında ki Kuvayı milliye ruhunu yeniden yeşertmiş. Halkımızın her biri tıpkı bedirde Çanakkale'de, kurtuluş savaşında olduğu gibi; kimisi kara Fatma, Kimisi Nene Hatun, kimisi Satı kadın kimisi sütçü imam, kimisi Seyit çavuş kimisi de Ulu batlı hasan kesilmiştir.     

Tıpkı Çanakkale ruhu bizi muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracak ruhtur. Eğitimden sosyal hayatımıza, insanlık ve kardeşlik ilişkilerimizden yardımlaşma ve dayanışma duygumuza kadar Çanakkale destanını yazan fabrika ayarlarını sürekli içimizde yaşatmadan iç ve dış hainlerle baş etmemiz zordur. 15 Temmuz Çanakkale ruhuna dönünce ne yapabileceğimizin mihenk taşıdır. Şimdi Kahraman Mehmetçiğimiz sınır güvenliğimizi tehdit eden PKK PYD YPG KCK ve DAEŞ gibi terörist unsurlara karşı Zeytin dalı harekatıyla Afrin bölgesinde Çanakkale ruhuyla yeni destanlar yazmaktadır. Umuyoruz ki 15 temmuzda yaşanan hain darbecilere ve onlara alkış tutan kahpelere rağmen Mehmetçiğin özünden hiçbir şey kaybetmediğini görenler hakkımızda çizdikleri planlarını yeniden gözden geçirmeyi düşünmüşlerdir.

Sizinde Çanakkale'niz var ya!

Şu anekdot hepimiz için bir ibret vesikasıdır. Yıllar önce ülkemize gelen bir Japon heyeti ile üst düzey milli eğitim bürokratları arasında şu konuşma geçer: Bizim bürokratlar Japonlara sorarlar:"Ülkeniz ikinci dünya savaşında ağır yenilgi almasına rağmen bu kadar gelişmeyi nasıl başarabildiniz?"

Cevap şöyledir:"Biz öğrencilerimizi henüz anaokulunda iken geliştirdiğimiz son model araçlarla başlarını döndürecek kadar gezdirir ve sonra atom bombasının atıldığı ve halen bombanın kalıntılarının muhafaza edildiği Hiroşima’ya götürürüz ve deriz ki; "Bakın çalışmazsanız böyle olursunuz". Sonra Tokyo’ya götürürüz ve deriz ki; "Bakın çalışırsanız da böyle gelişirsiniz."Bizimkiler  de derler ki;"İyi ama bizim Hiroşima'mız yok ki?!"

Cevap ilginçtir; "SİZİN DE ÇANAKKALENİZ VAR YA!" Sizin çocuklarınızın motivasyonu için Çanakkale’niz, yeterlidir!..

Çanakkale bir ibret levhası ve onur vesikasıdır.

Çanakkale nedir? Çanakkale'de  destan yazan  ruh nasıl bir ruhtur? Çanakkale zaferi Hangi şartlarda ve hangi ruhla kazanılmıştır?Balkan harbini kaybeden Osmanlı daha zayıf olduğu halde Çanakkale'de nasıl  kükremiş sel gibi bendini nasıl yıkmıştır? Biz Çanakkale'yi bir ibret levhası ve onur vesikası olarak çocuklarımıza ne yazık ki anlatamadık. işte Japonya Hiroşima ve Nagazaki ruhu ile yenilgisini kazanca dönüştürerek dünyanın en gelişmiş ülkeleri arasında yer aldı. Biz ise Çanakkale'de en zayıf anımızda yazdığımız destanları çocuklarımıza okutamadık.Netice de Çanakkale ruhunu kaybedince her şeyimizi kaybetmeye başladık! Keşke Çanakkale asli hüviyetini koruyabilseydi. Savaştan sonraki kalıntıları modernize edilmeseydi de bizde Japonlar gibi çocuklarımıza gerçek tarihi gösterebilmiş olsaydık daha iyi olurdu diye düşünüyoruz.  

Daha fazla kaybetmemek için 15 Temmuzda ve Zeytindalı harekatında yakaladığımız Çanakkale ruhunu bir daha bırakmamak üzere sımsıskı sarılmalıyız. Çanakkale'de sen, ben o yoktu. Biz duygusu vardı. Kürt, Türk, Laz, Çerkez, Abaza, Alevi, Sünni ayırımı; şu partili, bu partili, şu cemaat bu cemaat yoktu bir ümmet bilinci vardı.  

Çanakkale zaferinin 103. yılını anarken; TV ekranlarını, gazete sayfalarını bölmenin bölünmenin,parçalamanın parçalanmanın aracı olarak kullanan sözde bilim,siyaset adamlarını bilerek veya bilmeyerek teröre moral destek verenleri,lojistik destek sağlayanları, devletin maaşını alıp millete ihanet edenleri Çanakkale zaferinin hangi ruhla kazanıldığını hatırlamalarını ve anlamalarını diliyorum.

Çanakkale destanını yazan komutanlarından erine kadar şehit ve gazilerimizi, 15 Temmuz, Afrin ve tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. Ruhları şad mekânları cennet olsun diyorum. Ne mutlu Çanakkale’de şehit düşenlere! Gazi olanlara! Ne mutlu 15 temmuz şehitlerimize ve gazilerimize ne mutlu Zeytin dalı şehitlerimize ve gazilerimize vatanını, milletini karşılıksız sevenlere! Ne mutlu kaosa, nifaka ve ayrılığa karşı duranlara! Terör karşısında inadına kardeşlik diyenlere! Ne mutlu birlik beraberlik içerisinde yaşayanlara! dünyaya aldanmayıp imanının peşinden gidenlere! Ne mutlu Çanakkale ruhunu hissedenlere ve Çanakkale ruhuyla yaşayanlara!

Mustafa Kır
Memur-sen Ankara İl Başkanı

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Gözüm - 6 yıl önce
Çanakkale geçilmez....