Yalçın Topçu, "Küresel Bir Oyun Kurucu Olacağız"

Türkiye’nin yeni dönemde yerli düşünüp milli kararlar vereceğini, bunu yaparken dünyaya kapalı olmayacağını belirten Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu “Küresel dengede güçlü bir oyun kurucu olacağız. Okyanusları geçtik, derede boğulacak değiliz. Suyun akış yönü değişmiştir, sömürü değil ve adil paylaşma galip gelecektir” dedi. Yalçın Topçu Akit Gazetesi Ankara temsilcisi Hacı Yakışıklı’nın sorularını yanıtladı.

“DÜŞMAN ÇATLATMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı’nın ilk ziyaretini yine Azerbaycan’a yapmış olmasının anlamı nedir? Eski politikalar devam edecek anlamında mı?

“Azerbaycan bizden sadece sınırları ayrı olan bir devlettir. Merhum Haydar Aliyev’in ifadesiyle “iki devlet tek milletiz”. Ben biraz daha ileri götürüyor ve diyorum ki; “Biz Kazak, Kırgız, Özbek, Türkmen, Türkiye, Azerbaycan kıyamete kadar hür ve müstakil yaşayacak altı ayrı devlet ama hepimiz tek bir milletiz. Bu bir milletin altı evladı var. Bunlardan adı Azerbaycan ve Türkiye olanların ikisi ikiz kardeştir.

Sayın Cumhurbaşkanımızın gelenek haline getirdiği bu ziyaret çok açık ve anlamlı mesajlar vermektedir. Özellikle Başkan Erdoğan ve Başkan Aliyev dönemi ilişkilerimizin pırlanta kıymetinde geliştiği bir süreci ifade ediyor. İki devlet arasındaki ilişkiler sadece gönül birliğiyle kalmadı. Ekonomi, enerji, savunma ve diğer pek çok alanda çığır açıldı.  Tüm kalbimle inanıyor ve görüyorum ki, bundan sonra da durmak yok, düşman çatlatmaya devam edeceğiz gibi.”

“YENİ KABİNE ENERJİK VE İDEALİST”

Yeni Kabine hakkında ne düşünüyorsunuz?

“Öncelikle yeni sistemin milletimize ve devletimize hayırlar getirmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Yeni kabine yeni sistemin bir sonucu olarak vücut bulmuş, çok ince elenip sık dokunmuş, partizan bakıştan ziyade memleket sevdası paydasında buluşulmuş, hizmet ve proje odaklı, her biri kendi alanında temayüz etmiş müstesna başarılara imza atmış kişilerden oluşuyor. Toplumsal duyarlılıklar bakımından son derece dengeli, son derece enerjik, son derece idealist bir kadro oluşturulmuş.

Kabinenin siyaset, bürokrasi ve teknokrat dengesinde oluşturulması hizmet ve proje ihtiyaçları bağlamında hızlı hareket etme amacının doğal bir sonucudur. Tecrübeli bir liderin öncülüğünde sistemin diğer unsurlarıyla anlayış bütünlüğü içinde çalışacağından Cumhurbaşkanılığı kabinesinin Türkiye’nin önemli meselelerini aşacağına inanıyorum.”

“GÜÇLÜ OYUN KURUCU OLACAĞIZ”

 Türkiye’nin yeni dönemdeki en önemli politikası nedir, ne olmalıdır?

“Öteden beri Türkiye’nin güvenlik, özgürlük ve refah alanlarında bir kısım sorunlar yaşadığını ve bu alanların birbirine sarmal gibi ilintili oluğunu, birbirini etkilediğini biliyoruz. Güvenlik olmadan özgürlük, özgürlük olmadan refah olmaz. Türkiye’nin güvenlik alanında en önemli meselesi terördür. Yıllardır terör konusunda uluslararası camiadan destekler bekledik fakat gördük ki; bazıları destek değil, köstek oluyorlar.  Cumhurbaşkanımız ‘biz de kendi göbeğimizi kendimiz keseriz’ dedi ve büyük bir siyasi irade, yüksek işbirliği ve bütünlük içinde hareket eden kurumlar arası birliktelik ve olağanüstü toplumsal destek ile terörle mücadelede adeta destan yazdık, yazıyoruz. Yeterli mi? Tabi ki değil. “Sıfır terör” idealine ulaşıncaya kadar bu mücadele sürecek. Özgürlük derken, demokrasimizin ileri toplumlar düzeyine ulaşması amacına emin adımlarla yürüyoruz, 24 Haziran seçimlerinde bunu gösterdik. Yapılan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi değişikliği bunun en bariz özelliğidir. TBMM’de her fikir ve görüş kendisini temsil etme imkânına kavuştu. Meclis’te ciddi bir uzlaşma kültürü gelişecek. Daha kapsayıcı yasalar çıkacak. Dolayısıyla demokrasi kültürümüz gelişecek. En önemlisi dışı güçlere egemenlik hakkı ve yolu kapandı. Bu iki alandaki ilerlemeler doğal olarak refah seviyemizi yükseltecek. Türkiye, yeni dönemde yerli düşünecek, milli kararlar verecek ama dünyaya da kapalı olmayacaktır. Bizi kendi içimize kapatmaya çalışanlara fırsat verilmeyecektir. Küresel dengede güçlü bir oyun kurucu olacağız. Okyanusları geçtik, derede boğulacak değiliz. Suyun akış yönü değişmiştir, sömürü değil dayanışma ve adil paylaşma galip gelecektir.”

“MUHAMMED İKBAL AKİF’İN RUH İKİZİDİR”

Pakistan’ın Belucistan eyaletinde meydana gelen ve 132 kişinin hayatını kaybettiği çok sayıda yaralının olduğu terör saldırısı için yorumunuz nedir?

“Pakistan bizim için dost ve kardeş bir ülkedir. Pakistan’da sel felaketi sonrası 2010 yılında yirmişer haneli ve her biri medeniyet rol modellerimizin ismini taşıyan beş köy inşa ettirdik. Bu vesileyle iki defa gittim. Halkı sizin Türk olduğunuzu anlayınca gözlerinin içi gülüyor. Akif’in ruh ikizi Türkiye sevdalısı Muhammed İkbal’in milleti Pakistan halkı ve devleti bizim kardeşimiz ve dostumuzdur. Muhammed İkbal’in 1911’de Trablusgarp Savaşı şehitleri için yazdığı şiiri okuyanlar ne demek istediğimi anlar.

Yaşanan elim saldırılarda hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Hamdolsun, Türkiye Cumhuriyeti,  devleti ve milleti ile her zaman olduğu gibi bugün de Pakistanlı kardeşlerinin yanındadır.”

“YAZICIOĞLU SİYASİ İSTİSMAR ALANINDAN ÇIKARILMALI”

Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun davası ile ilgili kararı nasıl değerlendiriyorsunuz?

“Rahmetli Başkanımın benim dünyamdaki kıymetini kelimeler ifade edemez. ‘Olayda ihmal, kasıt, kusur varsa ve bunlar devletin hantallığı, kurumların ve ilgililerin ehliyetsizliği ve liyakatsizliğiyle ilgiliyse veya sokağın dediği gibi bu iş bir kastı mahsusadan ise mutlaka ortaya çıkarılmalıdır’ diye ilk günden itibaren en gür sedayla ortaya koyan kişilerin başında geliyorum. Meclis Araştırma Komisyonları, Devlet Denetleme Kurulu Araştırması, Özel Yetkili Savcılık Kovuşturması gibi yöntemlerin hayata geçmesinde ciddi katkılarımız oldu ve bu gibi hadiselerde bir ilki gerçekleştirdik. Meseleyi ilk anı itibarıyla adli ve idari olarak bugün de konuşulan bütün iddia ve şüpheleri ile Yazıcıoğlu ailesiyle, ki çok olgun bir tavırla hareket ettiler, hep birlikte hareket ederek kayıtlar altına aldırdık. Bu gün gelinen süreci çok önemsiyorum. Bu konunun siyasi istismar alanından çıkarılması lazım. Mesele mutlaka hukuk eliyle adli ve idari boyutuyla aydınlanmalı, kahir ekseriyet insanımızın şüpheleri giderilmelidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın da hassasiyetini biliyorum, defalarca şahit olduk. İnşallah, şüpheleri ortadan kaldıracak yeni bir süreç yaşanacaktır.”

Siz Türk Dünyasını çok iyi biliyorsunuz. Doğu Türkistan’da gerçekten neler oluyor?

“Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve milleti olarak, dünyanın her köşesinde var olan soydaşlarımızla ilgileniyoruz. Balkanlar’dan Orta Asya’ya, Kırım’dan Kuzey Afrika’ya her bölgede yaşanan hadiseler bizi doğrudan ilgilendiriyor.  Bu çerçevede Çin Halk Cumhuriyeti’nin Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşayan kardeşlerimize baskı yaptığı haberleri pek tabi ki ülkemiz ve insanımız da endişe ve hassasiyete yol açmakta. Türkiye tüm soydaşlarının ve kardeşlerinin yanında olduğu gibi Çin’deki Uygur Türklerinin de sonuna kadar yanındadır. Uygur Özer Bölgesi’nde yaşayan kardeşlerimizin sıkıntıları en üst düzeyde dile getirilmektedir ve getirilmeye de devam edecektir.”

15 Temmuz hain FETÖ kalkışması için ne söylersiniz?

Çanakkale’de, Dumlupınar’da, Sakarya’da canımızı vererek kazandığımız vatanı aynı düşmanların piyonlarına,15 Temmuz’da içimizden devşirdikleri hainlere teslim etmeyen bu büyük milletle ne kadar övünsek azdır. Millet hem istiklalini, hem istikbalini kurtardı. Türkiye, küresel egemen güçlere dersini verdi. Sayın Cumhurbaşkanımızın üstün liderliğine ve cesaretine, layıki vech ile yaptığı başkomutanlığa, Sayın Devlet Bahçeli’nin “söz konusu vatan ise gerisi teferruattır” duruşuna minnettarız. FETÖ gibi yapıların tamamen yok edilmesi sosyolojik olgunlukla da alakalıdır. Bu noktada ciddi bir dini eğitim en önemli sosyal ihtiyaçlardandır. Bu sineklerin üretildiği bataklık alanları kurutmanın tedbirleri de alınıyor. Gelecekten emin olalım. Her şey dünden iyi olacak İnşallah.