‘SSK’sı iptal olana artık prim kolaylığı var. Çalışanlar aynı anda hem SSK, hem Bağ - Kur’a tabi olacak şekilde sigortalı olabilecek.
‘SSK’sı iptal olana artık prim kolaylığı var. Çalışanlar aynı anda hem SSK, hem Bağ - Kur’a tabi olacak şekilde sigortalı olabilecek.
Sigortalıların lehine düzenleme
Sigortalılık statülerinin çakışması halinde geçerli olan sigortalılık statüsü ve bu statüye ödenmesi gereken primler konusunda sigortalıların durumları farklılık arz ediyor. Aynı anda hem Bağ - Kur, hem de SSK’ya tabi olacak şekilde çalışması olan bir sigortalının, 01.03.2011 öncesinde hangi sigortalılık statüsü önce başlamış ise o geçerli kabul ediliyordu. SGK konuyla ilgili çıkardığı genelgeyle sigortalılar lehine bir düzenlemeye imza attı. Genelge ile aynı anda hem SSK, hem Bağ - Kur’a tabi çalışması olup SSK’lılığı iptal edilen sigortalılar ödenmemiş primler açısından rahatlayacaklar.
Çalışanlar aynı anda hem SSK, hem Bağ - Kur’a tabi olacak şekilde sigortalı olabiliyor. Bu durumlarda hangi sigortalılık statüsünün geçerli olacağı sorusu kafaları karıştırıyor.
2011 öncesi dönem
Örneğin, bir kişi 2007 yılında limited şirket ortaklığına, 2009 yılında da bir işverene bağlı olarak çalışmaya başlamış ise 2007 yılındaki 4/b’liği, yani Bağ Kur statüsü geçerli kabul ediliyor, 4/a statüsünde geçirdiği süreler ve ödenen primler iptal ediliyordu. Bu durum da sigortalı açısından olumsuz sonuçlar doğurabiliyordu.
Bağ - Kur ve SSK hizmet çakışmasında sigortalıların avantajına olan durum, SSK’lığın kabul edilmesidir. Çünkü bu şekilde çalışanlar hem daha kısa sürede emekli olabilirler, hem de daha yüksek emekli aylığı alırlar. Ancak Bağ - Kur ve SSK sigortalılıklarının çakışmasından sigortalıların haberi olmayabilir. Bu durumun nedeni şirket ortaklıklarıdır. Limited şirkete ortak olan ancak daha sonra ortaklık statüsünü sonlandırmayan bir kişi, bir işverene bağlı olarak çalışmaya başladığında kendisini SSK’lı olarak düşünür. Ancak Bağ - Kur sigortalılığı daha önce başladığından Bağ - Kur statüsü devam etmektedir. 01.03.2011 tarihinden önceki SSK ve Bağ - Kur çakışmalarında önce başlayan sigortalılık geçerli kabul edilmektedir.
Ya 2011 sonrası...
01.03.2011 tarihinden sonra ise bir kişinin hem SSK, hem de Bağ - Kur’a tabi çalışmalarının bulunması halinde SSK sigortalılığı öncelikli olarak dikkate alınmaktadır. Yani, hangi sigortalılığın önce başladığı durumu değiştirm-emektedir.
Bu durumda, 2013 yılında Bağ - Kur’lu olan bir kişinin, 2015 yılında bir işverene bağlı olarak çalışmaya başlaması durumunda SSK’lı sigortalılık statüsü geçerli olacak, Bağ - Kur sigortalılığı durdurulacaktır. 2011 sonrasında sigortalıların hizmet çakışmasında SSK sigortalılığının dikkate alınması, çalışanların lehinedir.
Prim borca sayılacak
01.03.2011 tarihi öncesinde Bağ - Kur sigortalılığı önce başlayan, daha sonra SSK’lı olarak çalışan bir kişinin SSK’ya ödenen primlerinin sigortalı hissesi olan yüzde 15’lik tutarı Bağ - Kur prim borçlarına aktarılıyordu. Buna karşılık, SSK’ya ödenen primlerin işveren hissesi olan yüzde 22.5’lik tutar işverenin onayı olsa bile sigortalının Bağ - Kur’daki prim borçlarına aktarılamıyordu. Bu şekilde, kişinin Bağ - Kur statüsü önce olduğu ve SSK’lı olduğu dönem de iptal edildiği için Bağ - Kur prim borcuna karşılık yalnızca sigortalı hissesinin aktarılması söz konusuydu.
SGK tarafından yayınlanan 2015 - 28 sayılı genelge ile kişinin SSK’lı olduğu dönemdeki sigortaprimleri işveren hissesi de işverenin muvafakati olması halinde Bağ - Kur borcuna aktarılabilecek. Böylece, SSK’lı sigortalılığı iptal edilen bir kişinin Bağ - Kur borcuna aktarılabilecek tutara hem sigortalı hissesinin, hem de işveren hissesinin tamamının aktarılması sağlanabilecek.
Sorunlar bitecek
Primlerin Bağ - Kur borcuna aktarılmamış olması hem çalışanı mağdur ediyor, hem de SGK’nın prim gelirinde kayıp ortaya çıkmasına neden oluyordu. Genelge sonrası bu sorun ortadan kalkmış olacak.
Hem Bağ - Kur, hem SSK’lı çalışma olması halinde sigortalıların lehine olacak şekilde SSK’lılığın önceliği, kendi şirketinden SSK’lı olunması halinde geçerli değildir. Kişi Bağ - Kur’lu olduğu şirkette SSK’lı olarak gösterilemez. Bu durumun tespit edilmesi halinde kişinin SSK’lığı iptal olur. SSK statüsünün emeklilikteki avantajı nedeniyle kişilerin kendi şirketinden SSK’lı olmasını suiistimal etmesinin engellenmesi için söz konusu olan bu düzenleme, yalnızca 1 Ekim 2008 sonrasında kendi şirketinden SSK’lı olanlar için geçerlidir.
1 Ekim 2008 öncesinde kendi şirketinde SSK’lı olan sigortalıların prim ödemelerinde kesinti olmaması halinde sigortalılık statüleri devam eder ve SSK’lılıkları iptal edilmez. Ancak sigorta primlerinde kesinti olursa yeniden kendi şirketlerinde SSK’lı olamazlar.
Milliyet - Cem Kılıç