2017 yılı bütçeleri hakkında konuşma gerçekleştiren AK Parti Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu ülkeye kazandırdığı eserlerin ortada olduğunu, Erdoğan kompleksi olanların, dik duran bir lideri kabul edemediklerini ifade etti.
AK Parti Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu, 2017 yılı bütçesi hakkında TBMM Genel Kurulunda konuşan AK Parti Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu “Cumhurbaşkanımızın eserleri ortada, ancak Erdoğan kompleksi olanlar dik duran bir lideri kabul edemiyor.” dedi.
Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu “AK Parti iktidarı olarak milli kültür ve medeniyetimizin özünü oluşturan değerlerimize her zaman bağlı kaldık. Diğer yandan AK Parti olarak evrensel insani değerlere de kıymet vererek, ırk, din, dil, kültür farkı gözetmeksizin yaratılanı Yaradan’dan dolayı hoş gördük, sevdik. Bir milleti millet yapan en önemli unsurlardan biri de kültürdür. Kültür bir milletin karakteridir. Ve bu karakterin oluşması asırlar alır. Medeniyetimiz, asırlar boyunca diğer kültürlerle etkileşim içinde olmuş ve İslam’la yoğrulmuştur. Tüm bunlar eşsiz ve özgün bir birikim elde etmemizi sağlamıştır. Bizim kültürümüz ebru gibidir, bir kere yapılınca bir daha asla bozulmaz. Anadolu kültürü farklı renklerin aynı ruh ikliminde kaynaşması ve birleşmesiyle oluşmuş, yüzyıllardır huzur ve saadet içinde yaşama imkanı tanımıştır. Öyle ki bu kültürün izlerini Adriyatik Denizinin kıyılarından Çin Seddi’nin duvarlarına kadar görebiliriz. Bugün, kadim bir medeniyetin mirasçıları olarak bizlere düşen görev; kültürümüzü muhafaza ederek, daha geniş kitlelere ulaştırmaktır.” diye konuştu.
Kendi Tükenmişliklerini Açığa Vuruyorlar
Metin Gündoğdu “Bir toplumun öncüleri aydınlar ve sanatçılardır. Aydın ve sanatçılar içinden çıktıkları topluma karşı hem madden hem de manen sorumludurlar. Sanatçılar da diğer meslek grupları gibi işlerini en iyi şekilde icra etmeli, saygınlıklarını ortaya koydukları eserleriyle kazanmaya çalışmalıdırlar. Şimdi sözde bazı sanatçılar sırf gündeme gelebilmek için basit siyasi polemikler oluşturup, aykırı olmak adına toplum dinamiklerini göz ardı edip, yüzyıllardan beri gelen değerleri ve kültürü aşağılayıp, iktidarı dinamitlemeyi marifet sanıyorlar. Böyle tipler ancak kendi tükenmişliklerini açığa vurmaktadırlar. Yoksa eserleriyle itibar kazanmış gerçek sanatçılarda böyle hafifmeşreplik örnekleri göremezsiniz. Batı’ya karşı kendi milletini ve devletini jurnalleyerek sanki Ak Parti iktidarı sanata ve sanatçıya düşmanmış gibi bir olumsuz algı oluşturulmaya çalışılıyor. Bunlar yanlıştır, gerçek değildir. Şimdi özellikle son birkaç yıldır hem Batı dünyasında hem de bizim bir kısım sanatçılarımızda garip bir durum daha tespit etmiş bulunuyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı olumsuz konuşanlar hemen baş tacı ediliyor. Ben buna Erdoğan Sendromu diyorum. Acayip bir kompleks kendini ele veriyor. Dik durup, doğru söyleyen ve düz yürüyen bir lideri sindiremiyorlar. Çünkü ezberler bozuldu. Bir millet kendi kaderine kendi karar vermeye başladı. Bu millet kendi liderinin arkasında 15 Temmuzda görüldüğü gibi dik durdu ya sindirilemeyen bu… Ama kim ne derse desin, kim ne yaparsa yapsın Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi “Eşek ölür kalır semeri insan ölür kalır eseri…” Sayın Cumhurbaşkanımızın eserleri de ortada, ona saldırmanın dayanılmaz hafifliği içinde olanların neler yaptıkları da ortada. Takdir aziz milletimizindir.” dedi.
Ulusal Tiyatromuz Çağ Atladı
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü ile Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü hem bu toprakların, hem de dünyanın hikâyesini sanat ile anlatma görevi üstlendiğini vurgulayan AK Parti Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu sözlerine şöyle devam etti “Türkiye’nin her noktasında var olmanın önem ve gereğine inanan Devlet Tiyatroları, 2002 yılında 12 ilde 28 sahnede hizmet verirken bugün 23 İlde 65 sahnede hizmet vermektedir. Repertuvar seçiminde Türk yazarların eserlerine öncelik vererek ulusal tiyatronun gelişimi adına son derece önemli adımlar atmıştır. Reşat Nuri Güntekin’den Haldun Taner’e, Yaşar Kemal’den Tarık Buğra’ya kadar birçok önemli yazarın eserlerini sahnelemiştir. Devlet Tiyatroları’nın önemli faaliyetlerinden biri de Uluslararası Tiyatro Festivalleri gerçekleştiriyor olmasıdır.”
“Amacı sadece perde açmak olmayan Devlet Tiyatroları, Sosyal Sorumluluk Projeleri de ortaya koymaktadır. Cezaevlerine yönelik ve engelli vatandaşlarımıza yönelik birçok proje gerçekleştirilmiştir. Binalar ne kadar gösterişli ve muhteşem olsa da onu ‘yuva’ yapan bir kısım değerler vardır. İnsanlar ne kadar zengin ve şöhretli olursa olsun onları daha değerli kılan başka hususiyetlere de ihtiyaç vardır. Şehirler, ülkeler ve milletler için de durum farklı değildir. Mesele eskilerin değişiyle eşyaya ruh katmaktır. Yoksa göz bakar görmez, el tutar hissetmez, gönül hoşlanır ama sevmez. Gönlün ve ruhun diline, gıdasına kafa yormadan hayatın hakettiği anlamı veremezsiniz. Bizim işimiz de bir sanatçı titizliğiyle devletimizi milletimizin boyasıyla ve ruhuyla daha da güçlü kılmaktır.”
Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu “AK Parti iktidarı olarak milli kültür ve medeniyetimizin özünü oluşturan değerlerimize her zaman bağlı kaldık. Diğer yandan AK Parti olarak evrensel insani değerlere de kıymet vererek, ırk, din, dil, kültür farkı gözetmeksizin yaratılanı Yaradan’dan dolayı hoş gördük, sevdik. Bir milleti millet yapan en önemli unsurlardan biri de kültürdür. Kültür bir milletin karakteridir. Ve bu karakterin oluşması asırlar alır. Medeniyetimiz, asırlar boyunca diğer kültürlerle etkileşim içinde olmuş ve İslam’la yoğrulmuştur. Tüm bunlar eşsiz ve özgün bir birikim elde etmemizi sağlamıştır. Bizim kültürümüz ebru gibidir, bir kere yapılınca bir daha asla bozulmaz. Anadolu kültürü farklı renklerin aynı ruh ikliminde kaynaşması ve birleşmesiyle oluşmuş, yüzyıllardır huzur ve saadet içinde yaşama imkanı tanımıştır. Öyle ki bu kültürün izlerini Adriyatik Denizinin kıyılarından Çin Seddi’nin duvarlarına kadar görebiliriz. Bugün, kadim bir medeniyetin mirasçıları olarak bizlere düşen görev; kültürümüzü muhafaza ederek, daha geniş kitlelere ulaştırmaktır.” diye konuştu.
Kendi Tükenmişliklerini Açığa Vuruyorlar
Metin Gündoğdu “Bir toplumun öncüleri aydınlar ve sanatçılardır. Aydın ve sanatçılar içinden çıktıkları topluma karşı hem madden hem de manen sorumludurlar. Sanatçılar da diğer meslek grupları gibi işlerini en iyi şekilde icra etmeli, saygınlıklarını ortaya koydukları eserleriyle kazanmaya çalışmalıdırlar. Şimdi sözde bazı sanatçılar sırf gündeme gelebilmek için basit siyasi polemikler oluşturup, aykırı olmak adına toplum dinamiklerini göz ardı edip, yüzyıllardan beri gelen değerleri ve kültürü aşağılayıp, iktidarı dinamitlemeyi marifet sanıyorlar. Böyle tipler ancak kendi tükenmişliklerini açığa vurmaktadırlar. Yoksa eserleriyle itibar kazanmış gerçek sanatçılarda böyle hafifmeşreplik örnekleri göremezsiniz. Batı’ya karşı kendi milletini ve devletini jurnalleyerek sanki Ak Parti iktidarı sanata ve sanatçıya düşmanmış gibi bir olumsuz algı oluşturulmaya çalışılıyor. Bunlar yanlıştır, gerçek değildir. Şimdi özellikle son birkaç yıldır hem Batı dünyasında hem de bizim bir kısım sanatçılarımızda garip bir durum daha tespit etmiş bulunuyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı olumsuz konuşanlar hemen baş tacı ediliyor. Ben buna Erdoğan Sendromu diyorum. Acayip bir kompleks kendini ele veriyor. Dik durup, doğru söyleyen ve düz yürüyen bir lideri sindiremiyorlar. Çünkü ezberler bozuldu. Bir millet kendi kaderine kendi karar vermeye başladı. Bu millet kendi liderinin arkasında 15 Temmuzda görüldüğü gibi dik durdu ya sindirilemeyen bu… Ama kim ne derse desin, kim ne yaparsa yapsın Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi “Eşek ölür kalır semeri insan ölür kalır eseri…” Sayın Cumhurbaşkanımızın eserleri de ortada, ona saldırmanın dayanılmaz hafifliği içinde olanların neler yaptıkları da ortada. Takdir aziz milletimizindir.” dedi.
Ulusal Tiyatromuz Çağ Atladı
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü ile Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü hem bu toprakların, hem de dünyanın hikâyesini sanat ile anlatma görevi üstlendiğini vurgulayan AK Parti Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu sözlerine şöyle devam etti “Türkiye’nin her noktasında var olmanın önem ve gereğine inanan Devlet Tiyatroları, 2002 yılında 12 ilde 28 sahnede hizmet verirken bugün 23 İlde 65 sahnede hizmet vermektedir. Repertuvar seçiminde Türk yazarların eserlerine öncelik vererek ulusal tiyatronun gelişimi adına son derece önemli adımlar atmıştır. Reşat Nuri Güntekin’den Haldun Taner’e, Yaşar Kemal’den Tarık Buğra’ya kadar birçok önemli yazarın eserlerini sahnelemiştir. Devlet Tiyatroları’nın önemli faaliyetlerinden biri de Uluslararası Tiyatro Festivalleri gerçekleştiriyor olmasıdır.”
“Amacı sadece perde açmak olmayan Devlet Tiyatroları, Sosyal Sorumluluk Projeleri de ortaya koymaktadır. Cezaevlerine yönelik ve engelli vatandaşlarımıza yönelik birçok proje gerçekleştirilmiştir. Binalar ne kadar gösterişli ve muhteşem olsa da onu ‘yuva’ yapan bir kısım değerler vardır. İnsanlar ne kadar zengin ve şöhretli olursa olsun onları daha değerli kılan başka hususiyetlere de ihtiyaç vardır. Şehirler, ülkeler ve milletler için de durum farklı değildir. Mesele eskilerin değişiyle eşyaya ruh katmaktır. Yoksa göz bakar görmez, el tutar hissetmez, gönül hoşlanır ama sevmez. Gönlün ve ruhun diline, gıdasına kafa yormadan hayatın hakettiği anlamı veremezsiniz. Bizim işimiz de bir sanatçı titizliğiyle devletimizi milletimizin boyasıyla ve ruhuyla daha da güçlü kılmaktır.”