Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Bu memlekette 78 milyon insanımızı bu Türktür, Kürttür, Araptır, Çerkezdir, Lazdır diyerek bölmeye kimsenin, Allah'ın izniyle gücü yetmeyecek." dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, "Bu memlekette 78 milyon insanımızı bu Türktür, Kürttür, Araptır, Çerkezdir, Lazdır diyerek bölmeye kimsenin, Allah'ın izniyle gücü yetmeyecek." dedi.
Kurtulmuş, Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezinde düzenlenen AK Parti Bayrampaşa İlçe Danışma Meclisinde, Türkiye'nin son 13-14 yıl içinde büyük merhaleler aldığını, büyük mesafeler kat ettiğini belirterek, Türkiye'nin 64 - 65 yıllık çok partili siyasi hayattaki verilen mücadelelerle geldiği nokta itibarıyla bugün geçmişle kıyas edilemeyecek bir yerde olduğunu anlattı.
Bununla birlikte Türkiye'nin henüz şampiyonlar liginde olmadığını, şampiyonlar ligine çıkması, dünyanın 10 büyük ekonomisinden birisi olması, dünyaya yön veren ülkelerden birisi olabilmesi için biraz daha gayrete ihtiyaçları olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Evet birinci ligde iyi bir yerdeyiz ama henüz play off oynuyoruz, süper lige çıkmadık. Süper lige çıkmak için bu play off'u geçmemiz, bir basamak daha yukarıya sıçramamız, ekonomik siyasi kültürel ve sosyal bakımdan daha ileriye gitmemiz lazım" diye konuştu.
Türkiye'nin bu bölgenin amiral gemisi olan bir büyük ülke olarak hem bölgeye hem dünyaya bir türlü etki edecek gücü olmasını istemeyenlerin Türkiye'nin ayaklarından çektiğini belirten Kurtulmuş, Türkiye'ye diz çöktürmeye çalıştıklarını söyledi.
Türkiye'yi bu anlamda kendi iç problemleriyle boğuşan bir ülke haline getirmek istediklerini ifade eden Numan Kurtulmuş, terörün arkasındaki esas nedenin bu olduğunu kaydetti.
Kurtulmuş, "Türkiye'nin, büyük güçlü bir ülke olarak ayağa kalkmasını istemeyenler, geçmiş dönemlerde sağ sol kavgalarını, Alevi Sunni çatışmalarını, yine PKK ve ondan evvel ASALA örgütü ile Türkiye'ye karşı terörü bir koz olarak kullandılarsa şimdi de Türkiye'yi ayaklarından çekerek, tutarak, geriletmek, diz çöktürmek istiyorlar. Bu bir anlamda, bir ölçüde 100 sene önceki bir asır önceki yarım kalmış hesabın tekrar açılması ve görülmeye çalışılması meselesidir." diye konuştu.
"Güçlü bir şekilde yürüyeceğiz"
Dindar olan ve dindar olduğunu iddia eden insanların kapı kapı dolaştığını ve "HDP'ye oy verin" diyerek insanların kapısını çaldığını belirten Kurtulmuş, "Bayrampaşa'da belki böyle olmadı ama biliyorum ki Bayrampaşa'da da CHP'ye, MHP'ye oy verin diye dolaştılar" dedi.
Bunların amaçlarının AK Parti'ye kaybettirmek olduğunu ifade eden Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Kaybedip de ne olacak? Güçlü bir Türkiye yürümeyecek. Güçlü muktedir bir Türkiye olmayacak. Bu topraklarda Selçuklu'nun ve Osmanlı'nın devamı olan aynı şuura sahip olan güçlü bir millet olarak bu millet ayağa kalkmayacak. Ondan sonra sağdan soldan gelen emirlerle, IMF'nin önünde avuç açan, falanca taraftan gelecek emirler karşısında ayakları titreyen bir Türkiye olacak. Bunlar bunun için çalışıyorlar. Bu oyunu bozuyoruz, bozmaya devam edeceğiz. Nasıl bozacağız? Birinci maddesi şuurla, dikkatle, samimiyetle bu oyunu bozacağız. Sizlerin gayretiniz, milletimizin şuurlu desteği ve Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayetli dik duruşu inşallah bu tehlikeleri savdı. Bundan sonra inşallah savacak. Hep beraber hükümet, Cumhurbaşkanı, parti hep beraber el ele vererek yolumuza devam edeceğiz, güçlü bir şekilde yürüyeceğiz."
"Yılmak, ürkmek, korkmak yok"
AK Parti'nin seçim meydanlarında vaat ettiklerinin tamamını 3 ay içinde gerçekleştirerek, millete verdiği sözü yerine getirdiğini belirten Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Onlar bombalamalarla, suikastlerle durdurmak, korkutmak isteyecekler. Biz de tam tersine millete ne söz verdik? Taşeron işçi mi dedik. Taşeron işçi meselesini çözeceğiz. Öğretmen ataması mı? Öğretmen atamasını çözeceğiz. Yollar, köprüler sözü mü verdik. Yolları ve köprüleri yapmaya devam edeceğiz. Bunu deyince biriler çıldırıyor. 'Bu kadar terör oluyor siz nasıl yoldan köprüden bahsedersiniz'. Şuursuz adam, zaten terör bunu istiyor, içine kapan, sus, konuşma, kork, ürk hiçbir şey yapma istiyor. Onlara inat ne yapmamız gerekiyorsa onu yapacağız. Fabrikalar, yollar, barajlar, üniversiteler açacağız, hava alanlarımızı genişleteceğiz, halkımıza sosyal programlarımızı artıracağız. Ne vaat ettiysek onları yapacağız. Yılmak, ürkmek, korkmak yok, yolumuza devam edeceğiz. Biz dünyevi anlamda sadece millete uhrevi anlamda sadece Allah'a hesap veririz. Biz milletten ve Allah'tan başka hiç kimseye hesap vermeyiz. Hiçbir kimsenin önünde eğilmeyiz, kimsenin önünde boynumuzu bükmeyiz."
(AA)