Yalçın Topçu'nun Türkistan Makalesi Kazakistan'da Yayınlandı

Yerli Düşünce Derneği Onursal Başkanı ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu Güney Kazakistan bölgesinin adının ‘Türkistan’ olarak değiştirilmesi üzerine yazmış olduğu makale Kazakistan’da yayınlanan Egemen gazetesinde yayınlandı. Topçu makalesinde “bu topraklar Türk kimliğinin, Türklük ruhunun doğup geliştiği, milletin manevi olarak yüceldiği büyük medeniyet pınarının kaynağıdır. Bu kaynaktan beslenenlerin bedenleri ve ruhları tunç olur, bu medeniyete sırt dönenlerin ise akıbetleri korkunç olur“ dedi.

Topçu makalesinde Türkiye ve Kazakistan’ın Türk dünyasının iki lokomotif ülkesi olduğunun altını çizerek “11. yüzyılda Anadolu’ya göçen kardeşleriniz olan bizler, sizlerle birlikte bugün 21. yüzyılda hamdolsun iki ayrı bağımsız ve güçlü müstakil Türk devleti olarak dünya devletleri arasında saygın varlığımızı sürdürüyoruz. Gerektiği zaman aynı hedefe yürümenin huzur ve mutluluğunu çok stratejik hususlardaki birlikteliklere yaşıyoruz. Bu değerli kardeşlik ile ‘Büyük Türk Dünyası’ hedefine hızla yaklaşacağız. Kim ne yaparsa yapsın, bu dava derin milletimizin, Tanrı Dağları'ndan inerek Hira'nın nûru ile şereflenmesi kaderinin gereği tarihi vicdanının kutlu davasıdır“ diye belirtti. 

“BU TOPRAKLAR BÜYÜK MEDENİYET PINARININ KAYNAĞIDIR”

“Ülkü sahibi, dava adamı Sayın Nursultan Nazarbayev siyasi tecrübesini ve vatan sevgisini ‘Güney Kazakistan’ eyaletinin adının ‘Türkistan’ olarak değiştirilmesi ve eyalet merkezinin Türkistan şehrine taşınması kararıyla bir kez daha göstermiştir. Bu topraklar Türk kimliğinin, Türklük ruhunun doğup geliştiği, milletin manevi olarak yüceldiği büyük medeniyet pınarının kaynağıdır. Bu kaynaktan beslenenlerin bedenleri ve ruhları tunç olur, bu medeniyete sırt dönenlerin ise akıbetleri korkunç olur.” 

“TÜRKİSTAN, KAZAK TÜRKÜ’NÜN BU COĞRAFYAYA VURDUĞU MÜHÜRDÜR”

“Astana’nın başkent ilan edilişi Kazak Türklerinin hâkimiyet sembolüydü. Bugün Türkistan’ın ikincil başkent oluşu da Kazak Türk’ünün bu coğrafyaya vurduğu mührüdür. Nazarbayev, bu karar ile çağdaş Kazakistan’ın hangi manevi değerler üzerine bina edildiğinin de altını çizmiş, adını koymuştur. Geçmişinde maneviyatına sımsıkı sarılarak her türlü zorbalık karşısında tarih sahnesinde tutunmayı başaran Kazak Türkleri, böylece bu maneviyat gücünün merkezini bir kez daha en üst makamdan teyit etmiş, baş tacı yapmış, örnek bir vefa göstermiştir.“

“NAZARBAYEV VE ERDOĞAN SAYESİNDE İLİŞKİLERİMİZ ALTIN ÇAĞINI YAŞIYOR”

“Yelbası (halkın başı), Aksakalımız, Büyük Önder Nursultan Nazarbayev’in üstün liderliği ve ileri görüşlülüğü sayesinde aramızdaki mesafeler son bulmuş, ilişkilerimiz bağlamında, hamdolsun, çok ciddi atılımlar sağlanmıştır. Aynı zamanda, milletin ve ümmetin adamı Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da özel ve içten çabalarıyla ilişkilerimiz adeta altın çağını yaşıyor ve giderek daha yüksek seviyelere ulaşıyor. Her alanda çok büyük atılımlar yapıyoruz, bu güzel ilişkileri bozmak isteyen dâhili ve harici güçlere karşı kardeşlik saflarımızı daha da sıkılaştırıp ülkelerimiz, bölgemiz ve insanlık için güvenliğe, barışa, adalete ve refaha katkısı olacak ortak kutlu yürüyüşümüzü devam ettiriyoruz.”

“AYNI KÖKTEN, AYNI TARİHTEN, AYNI KÜLTÜRDEN GELEN TEK MİLLETİZ BİZ”

“Tıpkı merhum Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ın ilk Kazakistan ziyaretinde dediği gibi; "ben de bugün haykırıyorum ki, Türkiye’de 80 milyon Kazak Türk’ü yaşıyor, Kazakistan’da da 20 milyon Anadolu Türk’ü yaşıyor. Aynı kökten, aynı tarihten, aynı kültürden gelen tek milletiz biz."

AKSAKALLI, YELBASI, BÜYÜK ÖNDER NAZARBAYEV

“Kazakistan, 1991 yılında SSCB’nin dağılmasından sonra Nursultan Nazarbayev, hür ve müstakil olarak yaşama azim ve kararlılığını göstererek bağımsızlığını ilan etti ve ülkesini ve milletini çok kısa zamanda dünya birinci ligine sokmayı başardı, efsane liderler arasında hak ettiği yeri almış oldu. Sayın Nazarbayev, hem Kazak kardeşlerimiz hem de bütün Türk dünyası için Yüce Allah’ın adeta bir lutfudur.  Kazakistan’ın son 26 yılını izleyen her vicdan sahibi insan görüyor ve kabul ediyor ki, ‘Aksakallı, Yelbası, Büyük Önder’ sıfatlarını hayatının her anında yaptığı sıra dışı büyük mücadeleyle hak etmiş; milletine karşı hanlığın, hakanlığın hakkını da fazlasıyla vermiştir. Nazarbayev, tam bağımsız güçlü Türk dünyasının umudu, Kazak kardeşlerimizin de milli gururudur. “