Ölenler öldü, ne uğruna? Barış uğruna. Umarım bu ölenler barışın temel taşlarını oluştururlar ve güzel ülkem barışı tesis eder.
Bu ölümlerden ders çıkarması gerekenler ders çıkarmak yerine bu elim olayı pişirip pişirip milletin önüne koyacaktır. Tıpkı 1977 1 Mayıs olayları, yine 70’lerin sonlarında Kahramanmaraş ve Sivas olaylarında olduğu gibi.
Bu acı elbet unutulmamalı, gerekirse her yıl bu olaylara sebep olanlar lanetlenmeli ve bu elim olaylardan ders çıkarılmalı; ancak bu böyle olmuyor. Bazı çevrelerin kan ile beslenmesine katkı sağlıyor. Sağlamaya da devam edecek gibi duruyor.
Başbağlar Köyü’nün tüm erkekleri bir gecede katledildi, bu barış havarilerinde ses yok; onlarca askerimiz şehit edildi, barışcı kardeşlerde ses yok; polisiniz şehit yine ses yok kaç öğretmen şehit edildi yine ses yok.
Ne zaman öldürülen terörist sayısında artış olursa barış isteyenler (!) meydanları doldurmaya başladılar. Bunlar barışı yanlış yerde arıyorlar. Barış devletin yanında olarak aranmalıdır, teröristin yanında değil.
Fransa’da terör – yanılmıyorsam- 12 Fransız’ın ölümüne sebep olmuştu da dünya liderleri Paris'te terörü telin mitinginde kol kola yürümüşlerdi. İyi de olmuştu olmasına da bizde 102 can gitti terör yüzünden ne yapıldı? 27 konsolosluk olay yerine karanfil bıraktılar.
Bu devletler neden Türkiye’yi yalnız bırakıyor? Çünkü terörü besleyenler kendileri . Kendi besledikleri kendilerini vurunca şaşırdılar o yüzden büyük tepki oluşturuldu.
Terör onlara dokunmamalı ama İslam coğrafyasını terk etmemeli. Onlarda huzur ve güven esas alınırken Türkiye gibi bölgesinde lider olan ülkelerde terör asla sonlanmamalı ki bu ülkeler tüm enerjilerini bu uğurda harcasınlar.
Uyan ey milletim uyan, oynanan oyunu gör, teröre ve teröriste meydan bırakma.
1 Kasım'da kim sevindi? Teröristleri besleyenler mi yoksa teröre meydan vermek istemeyenler mi?
Selam ve dua ile kalın.