Yoğun tartışmalarla 4. Dönem Toplu Sözleşme Süreci başladı. 4 Milyona yakın memuru yetkili sendika Memur-Sen temsil ediyor. Memur-Sen olarak, sadece kamu çalışanlarının bordrolarındaki rakamları yükseltmekle sınırlı, ücret sendikacılığı olarak kodlanmış sendikacılığı eksik buluyoruz. Toplumsal sorumluluklarımızın farkındayız. Gücümüzün farkındayız. Üyelerimizin sayısına, yetkili oluşumuza bakıp övünemeyiz, kibre düşemeyiz. Yine biliyoruz ki; alanlardan ürettiğimiz gücü, güçlü sivil toplum/sendikal kimliğimizi Yeni Türkiye’nin kuruluş harcı olarak değerlendirmek zorundayız. Güçlü bir Sivil Toplum/sendika aynı zamanda güvenlik bürokrasi ile yargı bürokrasisinin uygun ortam bulduğunda kurmaya tevessül edeceği aşikar olan vesayete karşı da en önemli sigortadır. Biz, “Yeni Türkiye, Yeniden Büyük Türkiye ve Yeni Bir Dünya” hayali için ter akıtmaya devam edeceğiz.
Ancak; bir kısım eski Türkiye kalıntısı bürokrat, eski alışkanlıklarının etkisi ile Toplu Sözleşme Sürecinde farklı toplum kesimlerini memurlar aleyhine yönlendirerek siyasi iradeyi maniple etmeye çalışıyor. Kullanılan argumanlardan birisi ‘HUBB-U VATAN’ sevdamızı istismar ederek şimdiye kadar kendilerinin hiç yapmadığı, yapamadığı fedakarlığı yapmamızı, haklarımızdan feragat etmemizi istiyorlar. Fedakarlık gerektiğinde bu ülkenin memurları fedakarlığı fazlası ile gösterirler, gösterdiler. 15Temmuz gecesi Burokratik Devletin Efendileri, telefonlarını kapatıp süreci gözlerken, gece 02.00’a kadar ortalıklarda gözükmez iken; memurlar ve onun sendikası Memur-Sen, daha gece yarısı bile olmadan meydanlarda idi. Ve alan hakimiyetini tesis etmişti. Evet, vatan sevgisi bizi biz yapan kimliğimizin bir parçası… İstismarınızın argümanı ne kadar güçlü olursa olsun tuzağa düşmeyecek kadar da zekamız var elhamdülillah.
Fedakarlık... emeğin, alınterinin karşılığı ki biz buna HAK diyoruz ve inanıyoruz ki Hak'kın hatırı Ali'dir. Hak bizatihi varlığı ile hiçbir şeye feda edilemez.
Adil Düzen iddiamız var. Bu iddianın en önemli boyutu Adil Ekonomik Düzen’dir. Adil Ekonomik Düzenin olmazsa olmazı ürettiğimiz milli gelirin adil dağıtımıdır. Milli Geliri adil dağıtmanın yöntemi ise sermayeye haksız gelir transfer eden FAİZ YASAĞI uygulaması ile emek gelirlerinin ‘ücretlerin’ milli gelirden aldığı payı arttırmaktır. ‘ADİL ÜCRET’ Memur-Sen’in talebide zaten budur. Enflasyon artı milli gelir artışından pay…
Sonuç olarak emeğimizin hakkını talep ediyoruz, ne 1 eksik ne 1 fazla…
4. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri’ni başarı ile sonuçlandırmak istiyoruz. Sendikamızın talepleri, ülkenin ekonomik dengelerini gözeten mütevazı taleplerdir. Enflasyona ezdirilmeyen bir ücret ve ülkenin milli gelir artışından hakkımız olan payın bir kısmı ile dezavantajlı konumda bulunan temel ücret seviyesinde 2 bin 500 TL'nin altında maaş alan memurlarımızın mağduriyetlerinin giderilmesini hedefliyoruz.
4. Dönem Toplu Sözleşme hayırla anlaşma ile sonuçlanır, inşallah…