Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Diyarbakır, Şırnak ve Mardin'de eğitimine devam edemeyen öğrencilerin seçtikleri okullarda bugünden başlayarak, 5 Şubat'a kadar sürecek telafi eğitimi alacağını söyledi.
ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Çankaya Köşkü'nde, Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısının ardından, gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Gündemin öncelikli maddesinin, terörle mücadelenin ekonomik ve sosyal boyutlarıyla ilgili eylem planı olduğunu belirten Kurtulmuş, kendisinin koordinatörlüğünde oluşan bakanlar arası koordinasyon kurulu marifetiyle üzerinde çalıştıkları, 303 maddeden oluşan eylem planını detaylı bir şekilde Bakanlar Kurulu üyeleriyle paylaştıklarını söyledi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, terör olayları nedeniyle sokağa çıkma yasağı ilan edilen yerleşim birimlerindeki öğrencilerin alamadıkları eğitimin telafi edilmesine yönelik çalışma başlatıldığını belirterek, Diyarbakır, Şırnak ve Mardin'de eğitimine devam edemeyen öğrencilerin seçtikleri okullarda bugünden başlayarak, 5 Şubat'a kadar sürecek telafi eğitimi alacağını söyledi.
Her öğrencinin velisinden izin alındığını dile getiren Kurtulmuş "Bu öğrencilerimizin velilerinden, ailelerinden izin alınmasıyla birlikte öğretmenleri de kendileriyle birlikte başka okullara yani pansiyon imkanı bulunan okullara nakledilmiş ve bugün itibarıyla yaklaşık 15 bin öğrencimizin eğitimine başlamıştır. Bu süreç içinde hem ailelere, hem velilere göstermiş oldukları bu destek dolayısıyla çok teşekkür ediyoruz, ayrıca öğretmenlerimize bu zor dönemde öğrencilerini yalnız bırakmadıkları için yürekten teşekkür ediyoruz" diye konuştu.
Bakanlarla yapılacak komisyon çalışması sonucu eylem planının taslak halden nihai hale gelerek uygulamaya konulacağını ifade eden Kurtulmuş, eylem planında perspektifi belirleyen beş ana noktayı şöyle sıraladı:
"Birincisi, bu, üç adımlı bir süreçtir. Terörün bitirilmesi, ortaya çıkan ekonomik sosyal sorunların giderilmesi. Bütün bunlar yapılırken de milli birlik ve kardeşlik anlayışı içinde hareket edilmesi. İkincisi, bu süreç son derece yoğun kamu diplomasisinin yapılması gereken bir dönem. Maalesef terör örgütü zaman zaman son derece yanıltıcı, hatta terör örgütüne müzahir bazı sivil unsurlar da son derece yanıltıcı kamu diplomasisi örneklerini ortaya koyuyorlar. Biz, hükümet olarak iç ve dış kamuoyunu, uluslararası kamuoyunu bilgilendirecek, gerçekten doğru ve açık bir bilgilendirme sürecini yürütmek mecburiyetindeyiz.
Üçüncüsü, bu eylem planında, ortaya çıkacak idari bazı tedbirlerin mutlaka somut delillere dayandırılması şartını öngörüyoruz. Dördüncüsü ise bu süreçte esas amacımız sivil halkımızın uğramış olduğu maddi ve manevi zararların ortadan kaldırılması ve onların giderilmesi. Beşincisi ise bütün bu süreçte, birileri duygusal kopuşun olmasını isteyebilirler. Bizim amacımız ise milletin iktidarı olarak bir kısmının oy verdiği ama şu anda yüzde 100 tüm Türkiye'nin iktidarı olarak bizim yapmamız gereken ise kardeşliği ve bütünleşmeyi sağlayacak her türlü insani tedbirin uygulanması."
"Silopi'de parantez kapandı"
Terörle mücadele parantezinin en kısa sürede kapatılmasını ümit ettiklerini dile getiren Kurtulmuş, bunun örneklerinin ortaya çıktığını, Silopi'de terörle mücadele parantezinin kapandığını, burada hızla telafi, restorasyon ve rehabilitasyon süreçlerini yapacaklarını bildirdi.
"Bayırbucak Türkmenlerine yönelik saldırıları takip ediyoruz"
Bakanlar Kurulu'nda dış politika ve yakın coğrafyadaki önemli gelişmelerin de ele alındığını ifade eden Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Bunlardan bir tanesi, Bayırbucak bölgesinde Türkmenlere karşı Rusya federasyonunun hava saldırıları. Biliyorsunuz, 19 Kasım'dan itibaren devam ediyor, arkasından eş zamanlı olarak rejim güçlerinin karadan yapmış oldukları harekatlarla birlikte bazı yerlerde DAİŞ örgütünden de istifade ederek rejim ile DAİŞ arasındaki işbirliğinin bir sonucu olarak da Türkmenlere karşı son derece acımasız saldırı bir müddettir devam ediyor. Bu olayları yakınen takip ediyoruz. Oradaki Bayırbucak Türkmenlerin ihtiyaçlarını, insani ihtiyaçlarını gidermek için de yoğun bir seferberlik içinde insani yardımları koordine ediyor, oradaki kardeşlerimizin mağdur olmamaları için elimizden geleni yapıyoruz. Ümit ederiz ki Suriye’de çok kısa süre içinde sağlanacak barışta oradaki Bayırbucak Türkmenleri de kendilerine has güçlü yerlerini alacaktır ve orada Bayırbucak Türkmen kardeşlerimizin hakkı hukuku bu süreçte korunacaktır.”
"Cenevre’de masada iki taraf olmalıdır"
Dış politika çerçevesinde önemli bir gelişmenin, Suriye koalisyonunun içinde bulunacağı muhalefetin Suriye ile ilgili Cenevre'deki barış görüşmelerindeki pozisyonu olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Masada iki taraf olmalıdır, bir tarafta muhalefet olmalıdır. Muhalefetin açık özelliği de Suriye’deki mevcut Esed rejimine karşı olan unsurlardan oluşmalı, rejimle işbirliği yapan unsurların ise hiçbir şekilde bu masada muhalifleri temsil eden tavır içinde olmamaları gerekir. Türkiye’nin pozisyonunun bu olduğunu her vesileyle ifade ediyoruz, bundan sonra da ifade etmeye devam edeceğiz" dedi.
"PYD’nin muhalefet koalisyonunun içinde yer almasına kimse razı olmaz"
Kurtulmuş, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Kurtulmuş, “Cenevre görüşmelerine PYD’nin davet edilmesi, bu konuya ilişkin Dışişleri Bakanından açıklama geldi ama sizden de değerlendirme alabilir miyiz” şeklindeki soru üzerine, şunları kaydetti:
"PYD’nin, DAİŞ’in ve benzer örgütlerin, başka hangi örgütler varsa bu örgütlerin Suriye’de ulusal koalisyonun, muhalefet koalisyonunun içinde yer almasına kimse razı olmaz. Evet zor bir süreç, ümit ederiz ki en kısa süreçte Cenevre toplantısı, barış masası toplantısının bir geçiş sürecinden sonra Suriye’de bir barış süreci olsun. Barışın olabilmesinin temel koşulu da Suriye’de rejime muhalif güçlerin masanın bir tarafından rejimin yanında olan güçlerin de masanın öbür tarafında oturmasıdır. Bu eşyanın tabiatı gereğidir, doğal olan taraf budur. Dolaylısıyla bu görüşümüzü her platformda dile getirmeye devam ediyoruz. “
"Bu konuda kim ne yazıyorsa yalan yazıyor"
Kurtulmuş, "Kırmızı Kitap" olarak nitelendirilen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin iç tehditler kısmından PKK'nın çıkarıldığı yönündeki haberlere ilişkin soruya, "Bu haberler külliyen yalandır, manipülasyondur. Gerçekten kasıtlı olarak eğer birileri bunu haber olarak yapmışlarsa kasıtlı olarak yanıltıcı bir haber olarak yapmışlardır. Bunun bilinmesinde fayda var. PKK, Türkiye'de bu anlamda milli güvenliği tehdit eden bir iç güvenlik tehdidi olmaktan çıkarılmış değildir. Bu konuda kim ne yazıyorsa yalan yazıyor" yanıtını verdi.
"Taraflı olduğu kadar yanıltıcı bir bildiridir"
Kurtulmuş, bazı akademisyenlerin imza attığı bildirinin hatırlatılması üzerine, "Taraflıdır, herkes görüşünü ifade edebilir herkes bir tarafta yer alabilir. Ama taraflı olduğu kadar bu bildiri yanıltıcı bir bildiridir. Kimsenin toplumu yanıltmaya hakkı yoktur" diye konuştu.
"İl merkezlerinin taşınmasına ilişkin bir yasal düzenleme çalışması yok"
"Şırnak ve Hakkari il merkezlerinin Cizre ve Yüksekova'ya taşınmasıyla ilgili hükümetinizin bir projeksiyonu var mı? Yasal düzenlemeyi hazırlıyor musunuz, tarih verebilir misiniz" sorusuna Kurtulmuş, konunun Bakanlar Kurulunda gündeme gelmediğini yanıtını verdi.
Bir yılı aşkın süredir bu konuda müzakereler yapıldığını anlatan Kurtulmuş, "Bu sadece güvenlik gerekçesiyle değil her iki şehrin, Şırnak ve Hakkari'nin doğal ekonomik gelişiminin bir süreci olarak da Cizre ve Yüksekova'nın öne çıkmış yerleşim birimleri, hatta tarihsel olarak baktığınız zaman bu yerlerin çok daha öne çıkmış yerleşim birimleri olduğunu biliyoruz. Şu anda yapılmış bir yasal düzenleme çalışması yok ama bu konuyla ilgili çalışmalarımız devam ediyor" diye konuştu.
Muhabir: Mümin Altaş-Kurbani Geyik-Selma Kasap-Merve Yıldızalp